Kamartajın kapıları hızlıca kapandı. Tüm büyücüler tetikteydi. Sadece büyücülerin nefes alış verişi duyuluyordu. Etrafta büyük bir korku yayılıyordu. Geçen her saniye gerginlik yükseliyordu. Tam ortada iki kişi duruyordu. Kırmızılı pelerinli bir büy...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Saatlerdir şeffaf bir kutunun içindeydim. Etrafıma bir ton ışık dizmişlerdi. Karanlığa erişimim olmadığından yorgun düşmüştüm. Parmağımı bile kıpırtacak halim yoktu.
Dudağımdaki kurumuş kanı yoluyor, kanın akmasını sağlıyor kuruduğunda tekrar yoluyordum ve döngü bu şekilde devam ediyordu.
Kutunun dışında bir çok insan vardı. Hepsi bana bakmadan çekip gidiyor işlerini yapıyorlardı. Burada acı çekiyor olduğum farkında değillerdi.
Erik Selvig ortada bir oraya bir buraya koşturuyordu. Ellerinde parçaları birleştirip tesseract makinesi midir nedir onun etrafına ekliyordu ve sonra Clint geldi.
Bu sahneyi çok iyi biliyordum. Replikler beynime kazınmıştı ama bunları gerçekten duymak garip bir deneyimdi.
"Bu adamları nereden buldun?" Dedi Selvig. Clint:
"Shield'in düşman sıkıntısı olmaz doktor." Diye yanıt verdi.
Zorla yerimden doğrulup belimi şeffaf duvara dayadım. Lanet olsun sadece azıcık karanlığa ihtiyacım vardı.
Clint bir ekranı Selvig'e çevirerek:
"Sana lazım olan şey bu mu?" Diye sordu.
"Evet, iridyum. Göktaşlarında bulunur. Anti proton biçimindedir. Bulunması zordur."
"Özellikle de SHİELD sana lazım olduğunu biliyorsa." Dedi Clint.
"Ben bile bilmiyordum." Diye cevap verdi Selvig.
Selvig Clint'in arkasına geçen Loki'ye döndü.
"Tesseract bana çok şey gösterdi. İlimden de ötesini, gerçeğin ta kendisini."
"Biliyorum." dedi Loki buz gibi sesiyle. "Size ne gösterdi Ajan Barton?"
Bakışları Barton'a dönerken sadece bir saniyeliğine bana baktı. Ama o kısa bakış korkumun tavan yapmasına sebep oldu.
