Polonya:. . .*Sakin ancak bir o kadar da nedensiz bir şekilde sinir bozucu olan bir ses tonlaması ile birlikte.*
Polonya:Bazı birkaç olay ve trajedi dışında tarihi,maziyi bilmez cahil şahısların düşündüğünün,bildiğinin aksine zengin bir tarihe sahibimdir, yüce ve ulu İsa Mesih sağolsun.
(Polonya-Kadın.)
--
Osmanlı:. . .-*Böyle bir soruyu sorduğun için hafiften sinirlenmiş gibi.*
Osmanlı:Bunu en azından şuan için cevaplayabileceğimi sanmıyorum,sonuçta,ikisi de benim için büyük bir önemi bulunan insanlardır,manavdan armut seçmiyorum ki öyle kolayca, sorgusuz sualsiz hiçbir tereddütüm bulunmadan cevap verebileyim.
(Osmanlı-Erkek.)
--
*Türkiye ile Selanik gerçekten de uzun denilebilecek bir aradan sonra yine beraberler, ikiside birbirlerine garip garip bakınıyorlar,sanki bir anda konuşmaya başlayacakmış misali de dursalar dahi,yine ikisinin de bilinmedik bir anılar denizinde yavaş yavaş dibe batmakta ve gittikçe daha da içine doğru çekilmekte olduğu hiç olmadığı kadar açık ve net,ki bu özellikle Türkiye için baya baya geçerli.*
Türkiye:Yeniden merhaba Selanik.
Selanik:...*Birazcık hüzünlü lakin bir yandan da manasız, soğuk bir bakış.*
Selanik:Merhaba Türkiye.
Türkiye:Nasılsın,nasıl gidiyor işler?.
Selanik:İyi.
Selanik:İyi gidiyor.
--
*Yunanistan ile İzmir yan
yanalar ancak İzmir'in üstünde yine her zaman olduğu gibi komik bir sinir ve gerginlik var.*Yunanistan:Γειά σου* Smyrn-Yani İzmir!
("Γειά σου" Yunanca "Merhaba" demek.)
İzmir:Sana da merhaba.
Yunanistan:Ee.
İzmir:Ne ee?
Yunanistan:Gerçekten konuşacak
bir konumuz yok yani.İzmir:Ne olabilir ki.
Yunanistan:Az çok haklısın.
İzmir:Tabii ki.
--
(İzmir-Kadın.)
(Yunanistan-Kadın.)
(Selanik-Kadın.)
(Türkiye-Erkek.)