--
Soru 1:Osmanlı ve Timur kafede oturup çay için ama put gibi oturmak yok azıcık sohbet falan edin
*İstanbul'un çok ünlü bir kafesine sanki sıradan birer insanlarmış misali gelmiş bu ikili,onların geldiğini gören zavallı halk ise oradan çoktan uzaklaştığı için aslında kalabalıktan geçilmeyen o kafe şimdi de soğuk bir ölüm sessizliğine gömülmüş.*
*Zavallı kafe sahibi ve çalışanları,bu iki yaşlı ülkeyi fazlasıyla korkmuş ve baya da endişelenmiş gözler ve hareketlerin eşiğinde,hiçbir şey yapamayışlarının sonucu olan çaresizliğin içinde izlemekteler.*
Timur:*Osmanlı konuşmaya pek gönüllü olmadığından dolayı bir şeyler söylemek için hafifçe öksürdü.*
Timur:Esenlikler,Osmanlı.
Osmanlı:Sizede esenlikler.
Timur:Görüşmeyeli uzun zaman oldu.
Osmanlı:Evet.
. . .
Osmanlı:Ne var ne yok?
Timur:İyi.İyi gidiyor.
(Anca bu kadar oldu.Büyük başarı.)
(Osmanlı-Erkek.)
(Timur-Erkek.) (Kendisini her an kadın yapabilirim bir yandan-)
--
Soru 2:Osmanlı ile Bizans oturup çekirdek çitleyip milletin dedikodusunu yapsın
Osmanlı:*Bizans ile ülkelerin sık sık yanından geçmekte olduğu eski,bakımsız,açık kahverengi rengine boyanmış bankın birinde olabildiğince
birbirlerinden rahatsız ve huzursuz bir şekilde oturuyorlar.*Bizans:*Sağ elinde birilerinden arakladığı minik,mor renginde bir çekirdek paketi var şimdi de,
paketin açma kısmını sol elinin
parmakları ile kavradı ve biraz sesli bir şekilde açtı onu,açtığı gibi de birkaç çekirdek parçası kendiliğinden yere düşüverdi.*Osmanlı:*Yanındaki kadının paketi açmış olduğunu duyduğu gibi elini pakete doğru daldırdı ve bir avuç dolusu çekirdeği eliyle tam olarak kavrayıp aldığına emin olduktan sonra, bir daha almamak üzere,geri çekti elini.*
*O sırada Venedik geçiyor oradan.*
Bizans:Aha.Şu Venedik değil mi.
Osmanlı:Evet o.Gözlerinin görme konusunda herhangi bir sıkıntısı yoksa,onun Venedik olduğunu kolayca anlayabilirsin.
Bizans:...*Homurdandı.*
*Çok geçmeden Trabzon Rum göründü.*
Bizans:*Kendi oğlunu görünce bir an içi saf bir umut ile doluştu nedensizce.*
Bizans:Trabzon,Trabzon!Buraya gel!
*Trabzon Rum onu duymadı ve sanki onlar yokmuşcasına geçip gitti oradan.*
Bizans:-?!! *Bunu kesinlikle ama kesinlikle beklemiyordu,sinir ile
kaşlarını çattı.*Osmanlı:*Kıs kıs gülüyor.*
Bizans:*Hışımla tam da ona doğru döndürdü başını,gözleri parlıyor adeta.*
Osmanlı:*Omuz silkti.* Niçin bana sinirlenirsin,bre?Kendi öz evladına çağrısını duyuramayan ben değilim sonuçta,ha?
(Osmanlı-Erkek.)
(Bizans-Kadın.)
(Venedik-Kadın.)
(Trabzon Rum İmparatorluğu-
Erkek.)--
Soru 3:Türkiye Asya Hun ile birlikte baklava yapın
Türkiye:Ehh--
Asya Hun:*Baklavanın tam olarak nasıl göründüğünü bile bilmiyor.*
Türkiye:Yanii--Bu biraz zor bir iş.
(Biraz değil.)Türkiye:*İç çekti ve büyük atasına umutsuzca baktı şöyle bir.*
*İkili,uzun ve bir o kadar da zahmetli uğraşlar neticesinde işi yapmaya başladılar,tabii Asya Hun böyle şeylere elini dahi sürmek istemediği için bütün her şeyi Türkiye yaptı Hun ise birilerinden dızlamış olduğu, antika sayılabilecek derecede eski olan tarif kitabının biri ile ikide bir sert emirler vermek ile yetindi.*
*Lakin zavallı Türkiye,elinde olmadan,alışık olmadığı bu katı ve aceleci emirler karşısında tahmin edilenden dahi çok daha fazla gerildi ve bu ani gerginlik ile stres onun işini doğru düzgün yapmasını engelledi,
olduğundan daha da fazla sakar olmasına yol açtı ve çok geçmeden de küçük bir hata ile şerbetin bir kısmını Asya Hun'un üzerine döktü.**Buna çok ama çok sinirlenen Asya Hun da o anlığına eline geçirivermiş olduğu ilk şey olan oklava ile Türkiye'yi kovalamaya başladı.*
(Ondan sonra ne olduğunu Allah bilir.)
(Türkiye-Erkek.)
(Asya Hun-Erkek.)
--
Soru 4:Asya Hun Türk ülkeleri arasında favorin kimse ona sarıl
Asya Hun:*Azerbaycan'a sarıldı.*
(Özellikle Eski Türk devletleri arasında olmak üzere, soğukkanlılığı ve çoğu Türk devletinden daha yüksek olan zekasından dolayı Azerbaycan birazcık daha seviliyor diyebilirim.)