The Night We Met-TaeJin

8-Art

Çalan alarmla uyandı Seokjin. Etrafına bakındığında kendi odasında olduğunu gördü. Ağrıyan başıyla kalktı yatağından. Pijamalarıyla mutfağa indi.

"Günaydın Jin."

"Ödümü kopardın Taehyung!"

"Oh, beni gördün sandım."

"Bu saatte niye uyandın?"

"Uyudum denilemez."

"Neden ki?"

"Sizinle uğraştım."

"O kadar çok içtik mi? Hiçbir şey hatırlamıyorum."

"Durduramadım sizi."

"Ah, bir şey hatırlıyorum."

Kendisine kiraz çiçeğim dediği anı unutamamıştı Seokjin. Gülümsedi.

"Sen bana-"

"Taehyungiee!"

Arkasından gelip koşarak Taehyung'a sarılan kıza bakakaldı Seokjin. Yutkundu. Gülümsemesi yavaşça solarken Taehyung'un kendisine baktığını fark edememişti.

"Günaydın sevgilim!"

"Günaydın." 

Derin bir nefes alıp verdi Seokjin. Düşüncelerini yine susturamıyordu. Taehyung rahatsız olduğunu anlamasın diye gülümsedi tekrar.

"Ben uyumaya devam edeceğim size afiyet olsun." 

Koşarak merdivenleri çıkıp odasına kilitledi kendisini. Taehyung ilk defa bu kadar dikkatli izlemişti onu. 

"Bağırarak konuşma diyorum şu evde."

"Ama Taetae-"

Bakışlarıyla susturmuştu onu. Rosa yanlarına gelince şaşırmıştı.

"Soojin?"

"Günaydın rosa."

"Günaydın?"

"Kusura bakma sabah sabah biraz fazla ses yaptım." 

"Önemi yok. Okula gidecek misin Taehyung?"

"Hayır."

"Ben şehir dışına çıkacağım."

"Ne?"

"Ne ne?"

"Bana ne zaman söylemeyi düşünüyordun Soojin?"

"Şimdi söyledim ya işte."

Sinirlendiğini belli etmemek için elinden geleni yapıyordu Taehyung. Öyle olacak ki elindeki bardak tuzla buz oldu.

"Ne yapıyorsun Taehyung? Dikkat etsene."

"Bırak."

"Anlaşılan ters günündesin yine. Benim gitmem gerek geç kalacağım. Hoşçakal sevgilim!" 

"Dayanamayacağım artık. Bitirelim Soojin." 

"Ne?"

"Duydun. Bana haber vermeye tenezzül etmeyen biriyle devam edemem."

"Bunun için mi yani?!" 

"Sadece bu değil. Seninle boşa vakit öldürüyorum. Sana aşık bile değilim. Yeni anladığım için pişmanım aslında. Sana tahammül edemiyorum."

Taehyung kolundan tutup kapının önüne atmıştı Soojin'i. 

"Sen içtin mi? Benimle nasıl böyle konuşursun?! Seni paramla satın alırım ben!"

"Çirkinleşme."

Bir de yüzüne kapıyı çarpınca Rosa neye şahit olduğunu anlamaya çalıştı bir süre.