Biraz kısa oldu ama gerisini yazmak için biraz daha düşünmem gerekiyordu... İyi okumalar sevgili okurlarım❤
Poyraz'ın yüzünde ufak bir sırıtış yer alırken kaşlarım çatıldı. "Nereye gidiyoruz artık söyleyecek misin?" gözlerini kısarak dudaklarını ıslattı... "Söylemeyeceğim." oflayarak başımı sıkıntıyla Poyraz'ın omzuna yasladım. O ise bir saniyeliğine bana gülümseyerek bakarken oldukça ego sahibi bir edayla konuşmaya başladı yine. "Başını omzuma yaslamak için izin aldın mı?" hemen başımı omzundan kaldırarak sert bakışlarımı üzerinde gezdirdim "Peki sen beni kucağına alırken izin aldın mı?" bir kahkaha attı ve dudaklarını tekrardan ıslatarak çene kaslarını sıkıp cevap verdi. "Senin bu hallerine hayranım Sanem Bozoğlu." sadece gözlerimi devirmeyi tercih ettim ve sustum. Beni değişik bir yere getirmişti... Kocaman bir ormanın içinde küçük bir bungalov evine! Aman Allahım burası mükemmeldi... Bungalov evlerine küçüklüğümden beri hep hayranlık duyardım ama gerçekte görmek çok farklı hissettiriyormuş. Poyraz eve doğru iyice yaklaştı. Etraf çok karanlıktı tabii... Beni bir sandalyeye usulca yerleştirdi. "Poyraz, nereye?!" diye sordum hemen. Beni bırakıp gidecek sanıyordum ki Poyraz birden ışıkları yaktı. O bungalov evi bir sürü ışıkla aydınlandı... "Korkma seni bırakıp bir yere gitmem." dedi ve tam karşıma bir sandalye çekip oturdu. Derin bir iç çekti ve etrafı incelemeye başladı. "Buraya ilk defa birini getiriyorum." dedi. Şaşırmıştım... Ona inanmayan gözlerimle bakarken sıkıntılı bir nefes vererek konuştum. "Alev'den sonra diyecektin sanırım." oflayarak elini ensesine götürdü sıkıldığı oldukça belliydi... "Ne Alev'miş arkadaş, nedir bu aranızda ki mesele?" resmen dalga geçiyor gibi soruyordu bir de. Poyraz'a doğru hafifçe eğilerek sert bir ses tonuyla çıkıştım. "Poyraz, dalga mı geçiyorsun benimle? Senden uzak durmamı söyledi ve haksızda değil. hani siz sözlendiniz ya bilmem hatırlıyor musun?" imalı bakışlarıyla beni süzerken yutkunmakta güçlük çekmiştim. "Alev'i önemsemiyorum, babası çok istediği için sözlendik o kadar benim için bir önemi yok." bu rahat tavırları beni iyice çileden çıkarıyordu. Ellerimi saçlarımın arasından geçirerek Poyraz'ın tepkisiz hallerini incelemeye başladım. "Sen önemsemiyor olabilirsin ama o önemsiyor ve haklı." dudaklarını aralayıp ellerini birleştirdi ve "Sen neden Alev'i bu kadar savunur oldun onunla olmamı mı istiyorsun?"
"Hayır, ama sen ne istiyorsun bilmiyorsun Poyraz." kaşları çatıldı... "Nasıl yani?" bu anlamamazlıktan gelmeye çalışması sinir bozucuydu. "Hem benle öpüşüyor hem Alev'le çıkıyorsun sen beni de onu da kullanıyorsun, gerçi ben Alev kadar gurursuz değilim ama senin oyuncağın da olamam. Birini gerçekten sadık olabilecek şekilde sevemiyorsun aşık olsan aşkına sahip çıkamazsın ki hayatında hiç aşık olmamışsın sadece kızları oyuncak olarak görüyor ve kullanıyorsun!" bu sözlerim Poyraz'ın yüzünde pişmanlığın yer almasını sağlamıştı. Hafiften gözleri dolmuş ve çene kasları gerilmişti... Bense hız kesmeden devam ettim. "Ne istiyorsan öyle yap Poyraz ama beni asla bir denek olarak görme!" kaşlarını iyice çatıp sert bir ifadeyle çıkıştı. "Bana aşık olmaktan mı korkuyorsun Sanem?!" böyle bir soru beklemediğimden gerilmeye başlamıştım. Yutkunmaya çalışırken nefes alışverişlerim de hızlanıyordu, soğuk soğuk terlemeye bile başlamıştım. Dudaklarım aralanırken Poyraz oturduğu sandalyeden kalkarak benim dizlerimin önüne geldi ve usulca yere çöküp ellerini dizlerinde birleştirdi. Gözlerime uzun uzun bakmayı sürdürürken daha nazik ve kısık bir sesle devam etti. "Neden bu kadar gerildin ben sana söyleyeyim, bana deli gibi aşıksın ve bunu söylemekten, göstermekten çekiniyorsun çünkü seni yarı yolda bırakacağımdan aldatıp bir kenara atacağımdan korkuyorsun." işte ben tamda bu sözlerin doğruluğunda boğuluyor ve şuan tek kelime bile edemiyordum. Ama Poyraz acımıyordu... Beni sürekli yenik düşürmekten çekinmiyordu şerefsiz! "Belki de haklısın ben hiç aşık olmadım her kızla birlikte de oldum ama ilk kez, hayatımda ilk kez bir kızla birlikte olmaktan bu kadar çekindim Sanem. Sen... Hep diyorum, sana dokunmak imkansız gibi. İncitmekten deli gibi korkuyorum şöyle bir dokunsam bile..." diyerek işaret parmağını bacağıma dokundurdu ve içim titredi. Nefes nefese Poyraz'a bakarken devam etti. "Hemen titriyorsun, ve sana ulaşamamak beni deli ediyor. Sana hayran bırakıyor... Sana hep savunmasızsın diyorum ama senin en büyük kalkanın bu... Kimseye kendini göstermemen, seni incitmelerine izin vermemen." gözlerim dolarken kalbimin hızı baya bir artmıştı. Poyraz'ın hakkımda ki düşüncelerinin bu denli derin olduğunu asla tahmin etmiyordum. Gözümden bir damla yaş yanağımda süzülürken açık olan yarama denk gelmiş ve yine canım acımıştı ama önemsemiyordum. Elimin tersiyle göz yaşlarımı silerken kısık bir sesle "Neden bana böyle davranıyorsun Poyraz, neden bana aşıkmış gibi konuşuyorsun, neden beni bir şeylere ikna etmek istiyormuş gibi çabalıyorsun?" başını öne eğip nefesini düzenledi ve çene kaslarını sıkarak ellerini dizlerimin üzerine koyup destek aldı. "Bana güvenmeni istiyorum Sanem, sana çok kötü şeyler yaşatmış olsam da bana güvenmeyen gözlerle bakma istiyorum." yutkunurken cevap verdim. "Sana güvenmem için tek bir neden söyle Poyraz..." gözleri dolarken dudakları da titriyordu. Uzun uzun inceliyordu yüzümün her çizgisini. Ama susuyordu... Evet susmaya devam ediyordu! Çünkü hiçbir gerekçesi yoktu. Olumsuzca başımı sallayarak "Bende öyle düşünmüştüm." dedim kısık bir sesle. Ellerini dizlerimden çekip öfkeyle ayağa kalkmaya çalıştım ama sendeledim. Sandalyeden destek alırken Poyraz'a bile bakmadan kesin ve net bir ifadeyle "Beni eve götür." diye emrettim. O ise sadece yumruklarını sıkıp "Tamam." dedi...Nasıl buldunuz💞
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YANMAYA TUTSAK🔥❄
Teen Fiction8 yıl boyunca ablasıyla ayrı büyümek zorunda kalan ve buz pateninden vazgeçmeyen Sanem'in mahallesini alt üst eden motorcularla karşılaşma anı ve ablasının gizemli sırları... Psikopat motorcu tarzında bir hikaye!!