4-

160 25 19
                                    


Hadi okuduğunuz saati yazında hepimiz hatırlayalım... Hoş geldiniz❤

Söylediğim sözlerden sonra durdum ve yolu izlemeye devam ettim... Araba durduğunda ise babam "Burası." Diyerek arabadan indi bende kapıyı açarak beyaz uğur böceği desenli pijamalarımla ve pofuduk pembe terliklerimle beraber arabadan indim. Babam ise ön kapıdan annemi usulca çıkardığında hemen annemin koluna girerek ona destek olmaya çalıştım. Annem hala şoktaydı, yarı baygın haldeydi... Annemi karşımda duran kocaman 2 katlı villaya doğru götürüyorduk... Burası babamın evi miydi yani. Babam bu kadar zengin mi olmuştu... Ev öylesine lükstü ki dışı beyaz ve altın sarısı renginde sağ ve solda iki şer tane bulunan uzun sütunları bulunuyordu. Giriş kapısı kocamandı ve kahverengiydi. Bahçesi ise bir sürü papatya ve lalelerle doluydu... İçeriye doğru ilerlediğimizde bizi orta yaşlarda esmer bir abla karşıladı... "Buyurun efendim hoş geldiniz." Diyerek bizi içeriye aldı. Babam hemen bana dönerek "Anneni şu karşıdaki odaya götürecekler. Biraz dinlenmesi gerekiyor..." dedi. Bende başımı onaylarcasına sallayarak etrafabakınmaya başladım. Evin parkeleri beyaz mermer desenliydi... Salonda üç tane siyah deri koltuk bulunuyordu ve hemen çaprazımda ise bahçeye çıkan kocaman bir balkon duruyordu. Mutfak salonla birleşikti ve dolapları da siyah, mermeri ise beyaz renkteydi... Ev çok lükstü. Sol tarafımda boylu boyunca uzanan bir merdiven bulunuyordu. Basamakları siyahtı... Babam aniden omzuma dokunarak "Sende dinlen biraz hadi gel bakalım." Dedi ve beni salonda bulunan koltuklardan birine oturttu... Derin bir iç çekerek söz aldı. "Sanem, nasılsın kızım iyi misin?" dediğinde gözlerine bakarak titrek bir ses tonuyla "İ-İyiyim sen bizi nasıl buldun?" diye bir soru yönelttim hiç düşünmeden... Önce bakışlarını kaçırdı sonrasında ise açıklamaktan korkuyormuşcasına konuşmaya başladı "Sizi bulmak kolay oldu kızım çünkü bir gün bile sizi izlemekten alı koymadım kendimi." yüzüme şaşkın bir ifade yerleşti. Kaşlarımı çatarak babamı dinlemeye devam ettim.

"Bak kızım on yaşında ki sen neler hatırlıyorsun, neyi nasıl hatırlıyorsungayet iyi anlayabiliyorum fakat biz annenle kavga ederek ayrılsak ta hala birbirimize deli gibi iki aşık olarak ayrıldık. Çünkü benim ailem anneni her zaman sorun olarak gördü, hiçbir zaman onu istemediler. Biz bunu hiçbir zaman size yansıtmamaya özen gösterdik. Ama en sonunda işler iyice çığırından çıktı ve babannen yataklara düştü... Abimle bende onun en iyi hastanelerde tedavi görmesi amacıyla yurt dışına götürmeye karar verdik annende bunu anlayışla karşıladı fakat bir gün annenle çok büyük bir kavga ettik. Birbirimizi hiç göremez olmuştuk... Annende bunun üzerine ayrılma kararı aldı. Bende onun ne kadar harap bir hale geldiğini görünce mecburen kabul etmek zorunda kaldım. Ablanı benle göndermeyi kendisi istedi çünkü ablan o zamanlar burs kazanmak için sınava girmişti ve sonucunu bekliyorduk. Ablan bursu kazanınca annen onun en iyi okullarda okuması için benle olmasına izin verdi. İşte böyle güzel kızım. Senden hiçbir an kopmak istemedim bunu bil... Elim her zaman üzerinizdeydi sadece Türkiye'ye dönemezdim bunun sebebide annene zarar gelmesini, size zarar gelmesini istemememdi... Hepsi bu."

yüreğime saplanan onlarca bıçak varmış gibi yine kesildi nefesim. Göz yaşlarım yanaklarımı doldurmaya başlarken diyecek tek bir kelime söylemeye dilim varmıyordu. Ne diyebilirdim bu durum karşısında? Nasıl bir tepki vermeliydim ki?.. Ablam... Acaba o neredeydi şimdi onu öyle merak ediyordum ki... Aklımdaki her şey silinmiş sadece ablam doldurmuştu düşüncelerimi... Göz yaşlarımın arasında konuşmaya çalıştım "Peki ablam... O nerede?" babam sıkıntılı bir nefes verdi ve "O şuan evde değil ama akşama doğru burada olur" dedi. Nasıl yani ben şimdi akşam ablamı mı görecektim... Yüzümü kaplayan hafif bir gülümsemeyle babam yanıma gelerek omzumu sıvazlamaya başladı. "Onu göreceğin için ne kadar heyecanlı olduğunu, içinde ne kadar garip hisler beslediğini anlayabiliyorum..." içimde ki heyecan sesime yansımıştı "Peki o beni hiç sordu mu? Ben anneme çok sordum onu..." babam gülümseyerek cevap verdi. "Sormadığı, ağlamadığıtek bir gün bile hatırlamıyorum." Dedi. O kadar garipti şuan içim... Kıpır kıpır dım heyecan her saniye yüreğimi sararken gülümseme yüzümden ayrılmıyordu.

YANMAYA TUTSAK🔥❄Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin