Sizi özlemiş bir yazar olarak geldim🤍
kahvaltımızı yaparken Funda garip bir heyecan içerisinde gülümserken bana bakıyordu kaşlarımı çatarak "Hayırdır sende bugün ayrı bir mutluluk seziyorum. Yine neler planlıyorsun?" Funda gözlerini kısarak kendinden emin bir cevap verdi "Planlıyorsun değil. Planladım bile" kaşlarımı kaldırarak şaşkın bir yüz ifadesiyle Funda'ya odaklandım. O da bunu fark ederek geçiştirmeye başladı. "Aa bakma bana öyle alış veriş yapacağız. Annenden çoktan izin aldım" yüzümü buruşturarak istemsiz bir ifadeyle "Off hiç havamda değilim Funda, hem ne alış verişi?" dediğimde Funda hiç itiraz istemiyorum der gibi bir bakış attıktan sonra "Hayır canım mecburuz çünkü hatırlatırım yarın bir mezuniyet törenimiz var!" Gerçekten de öyle... Ben bunu nasıl da unutmuştum. Kendi içimde verdiğim savaştan mezuniyet törenimizi çoktan unutmuştum. Funda da bu mezuniyet için çok heyecanlıydı taa aylar öncesinden ne giyeceğimizin planını bile yapmaya başlamıştı. Şimdi tam da o gün gelmişken bu plani mahvedemezdim... "Haklısın ben onutamamen unutmuşum." "Aaa sorun değil bugün halledeceğiz işte. Hem sana da çok iyi gelecek göreceksin..." bakışlarım annemi buldu Funda'ya hak vererek başını sallıyordu. Aslında benim içime kapanmamı engellemeye çalışıyorlardı ve bunun için asla vazgeçmiyorlardı. Benim için bu kadar çabalamaları beni oldukça mutlu hissettirmeye yetiyordu. Derin bir iç çekerek "Doğru hadi gidelim." Dediğimde Funda birden oturduğu yerden kalkarak sevinçle alkışladı. "O zaman hadi kalk hazırlan bir an önce gidelim." Başımı onaylarcasına salladıktan sonra hemen odama koştum ve üzerime pembe ince askıları olan bir badi, altıma da kısa bir beyaz pileli etek giyerek beyaz spor ayakkabılarımla annemlerin yanına gittim saçlarımı açık bırakmış biraz rimel ve parlatıcı sürmüştüm. Funda beni gördüğü gibi evin kapısını açtı annem beni desteklermişcesine konuşmaya başladı "Dikkat edin kızım size ve seçimlerinize güveniyorum güzel elbiseler seçin." Annemin bu tarz konuşmaları içime öyle garip bir hisveriyordu ki. Yalnız değilsin Sanem diyordu adeta içimde ki ses. Anneme gülümseyerek cevap verdim "Merak etme anne, kızın her zaman ki gibi yine harika seçimler yapacak" diyerek annemin yanağına bir öpücük kondurdum ve kendimi dışarıya attım.
Funda sıcaktan bunalmış gibi bir ifadeyle "Off bu sıcakta çok zorlanacağız ama yapacak bir şey yok." Kafamı gökyüzüne çevirdim, güneş tam tepeden vuruyordu ve gözlerimin sulanması sadece üç saniyemi almıştı... Ardından hemen hapşırmamla birlikte Funda'nın kahkahaları mahallede yankılanmıştı.
"Ayyy sari civcivimizin alerjisi başlamadan hızlansak mı acaba?" Haklıydı... Güneşe çıktığım anda alerjim başlıyordu.
"Aynen öyle hadi acele edelim." ikimizde yola koyulduk. Hemen alt sokaklarda bulunan küçük mağazalara bakmaya başladık. O kadar kalabalıktı ki etraf,insanlar birbirleri yüzünden yürümekte bilezorlanır hale gelmişlerdi. Funda hemen tanıdık bir mağazaya doğru ilerledi bende onu takip etmeye devam ettim. Mağazanın girişinde bir sürü yazlık renkli elbiseler vardı... O kadar renkliydi ki mağaza. Adete içine çekiyordu insanı...
"Merhabalar nasıl yardımcı olabilirim" diyen tatlı, kumral ve orta boylarda bir kadın bize doğru gülümserken Funda hemen konuya girdi. "Ee biz mezuniyetimiz için bir kaç parça bir şeyler arıyoruz." "Tabii böyle iddialı parçalar mı yoksa daha renkli, yazlık, ferah parçalar mi?"
Diye bir soru yönelttiginde Funda'nın gözleri hemen beni buldu. Kararsız bir ifadeyle gözlerini üzerimde gezdirirken "İddialı olsun değil mi?" diye sordu. Bende çekingen bir ifadeyle Funda'nın kulağına doğru "İddialı parçalar biraz fazla olmaz mı?" diye fısıldadım kısık gözlerle bana bakmakla yetindi ve hemen bizimle ilgilenen kadına dönerek "İddialı parçalardan bakalım lütfen." Diyerek konuyu kapattı. Kadın "Benitakip edin o zaman." Dedi. Funda hiç durmadan giderken arkasından bakmakla yetindim sadece... Funda böyleydi işte... Her zaman parlamalı ve iddialı olmalıydı. Sanırım böyle olmak onu o yapan en güzel özelliğiydi. Beni ayakta tutan şeylerden biri de Funda'nın, en yakın arkadaşımın böylesine sevecen ve enerji dolu olmasıydı. Yanına doğru gittiğimde askılıktan aldığı siyah ince askılı ve yırtmaçlı bir elbiseyi üzerime tuttu. Düşünceli bir ifadeyle kırışan yüzü "kararsızım" diyordu. Beni aynaya doğru çevirdi birde aynada baktıktan sonra sıkıntılı bir nefes vererek "Pff sen ne diyorsun?" Bir elbiseye birde aynada ki kendime odaklandım. Elbise çok iddialı bir parçaydı gerçekten de... "Bence elbise çok güzel ama..." Funda anında sözümü keserek "O zaman bunu alıyoruz." Diyerek elbiseyi hemen askısından çıkardı ve elime uzattı. Bense gözlerimi Funda'ya dikmiş ve anlamsız bakışlarla bakmakla yetiniyordum. "Aa hadi ama denemelisin beğendiysen alacaksın çok yakışacağına eminim." gülümseyerek elbiseyi aldığım gibikabine girdim. Elbiseyi giydikten sonra kabinden ağır adımlarla çıktığım an Funda'nın gözleri hayranlıkla baştan aşağı süzüyordu beni. Oldukça beğendiği her halinden belli oluyordu... "Kızım afet olmuşsun!" gülümsemeye çalıştım. Funda beni aynaya doğru çekti. Aynada ki yansımama bakarken içinde olduğum bu elbise o an değişik şeyler hissetmeme sebep oldu. Çok beğenmiştim ama bu elbiseyi taşıyabilecek biri miydim?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YANMAYA TUTSAK🔥❄
Novela Juvenil8 yıl boyunca ablasıyla ayrı büyümek zorunda kalan ve buz pateninden vazgeçmeyen Sanem'in mahallesini alt üst eden motorcularla karşılaşma anı ve ablasının gizemli sırları... Psikopat motorcu tarzında bir hikaye!!