Lost On You | yoonmin

♡11.BÖLÜM♡

JİMİN

Endişe içinde salonda dört dönüyordum.

Birden silah sesi duymamla olduğum yerde kala kalmıştım.
Umarım ona bişey olmamıştır.

Bi süre sonra abim yanıma gelmişti.

"Endişelenme Jimin."

"Nası endişelenmeyeyim abi. Baksana hâlâ gelmedi."
dedim olduğum yere çökerek.
Kafamı ayaklarıma gömmüştüm.

"Gelir merak etme."
dedi oda yanıma çömelip sırtımı sıvazlarken.

Kafamı sallamış ve beklemeye devam etmiştim.

"İstersen kafanı omzuma koy da yat hım?"
diyen abime bakıp kafamı sallamış ve kafamı abimin omzunu koymuştum.

Yaklaşık 2 saat sonra çalan kapıyla hemen ayaklanmış ve kapıya doğru koşmuştum.

Kapıyı açtığımda Yoongiyle karşılaşmış ve hızla sarılmıştım.

Yoongi, sarılmamla birlikte şaşırmış olacakki öylece kalakalmıştı. Şaşkınlığı geçince o da sarmıştı kollarını bana.

Bi süre öylece kaldıktan sonra, ondan ayrılmış ve onu süzmüştüm.

"Bişeyin yok dimi?"
diye sordum endişeyle.

"Merak etme Jimin. Bişeyim yok."
Gülümsedi, bende gülümsedim.

Yoongi'nin içeri girmesiyle birlikte arkasından iki asker ve... Hoseokda girmişti içeri.

Yoongi, o iki askerle bi odaya girmişti.

Hoseok'a döndüm.
"Gel, otur söyle."
dedim koltuğu işaret edip.

"Teşekkürler."
dedi sevecen bir ses tonuyla.

Jungkook'a döndüm.
"Jungkook gel bişeyler hazırlayalım."
Gene Hoseoka döndüm.
"Aç mısın?"

"Hayır, değilim ama bişeyler hazırlamanıza yardım ederim. İsterseniz tabi."

"Gerek yok, yorma kendini sen."
dedim sıcak bi gülümseme sunarak. O da gülümsedi.

Birden abim gelmiş ve Hoseok'a bakmıştı.
"Merhaba."
dedi abim Hoseok'a

"Merhaba."
Onların ikisi sohbet etmeye devam ederken, bende Jungkook ile beraber mutfağa gidip birşeyler hazırlmaya başladım.

Bi kaç dakika sonra yemekleri hazırlamıştık.

"Jungkook, sen masayı hazırla. Bende gidip Yoongileri çağırayım."
Kafasını salladı.

Yoongilerin olduğu odaya doğru ilerlemiştim.

"Anlaştık mı aske-"
Kapıyı birden açmamla konuşması yarım kalmıştı.

Herkes bana bakmış ne diyeceğimi bekliyorlardı.

"Şey, pardon böldüğüm için. Yemek hazır diyecektim."
Herkes kafasını sallamış ve ayaklanmaya başladılar.

Askerler önden giderken, Yoongiyle ben ise onların arkaları sıra geliyorduk.

"Bişiyin yok dimi?"
diye sordum sesim içine kaçmış gibi. Dudaklarımı büzmüştüm.
Duymuş olacakki ilk önce kıkırdamış sonra ise gülümseyip cevap vermişti.

"Dedim ya, bişeyim yok benim pamuk şeker."
demiş ve gülümseyerek kafamı okşamıştı.
Bende yüzümü ona çevirmiş ve gülümsemiştim.

Mutfağa gelmiş ve masaya oturup yemeğimizi yemeğe başladık.

*

Herkes yemeğini bitirmişti.
Abimle ben bulaşıkları yıkıyor, Jungkook ve Hoseok sohbet ediyor,
Yoongi ve iki askerde kendi aralarında konuşuyorlardı.