0.5

486 68 22
                                    

"Kendini rezil etmek için and falan içtin de haberimiz mi yok acaba?"

"Yapmadım öyle bir şey. Sadece fazla heyecan algılarımı kapatıyor tamamen."

Bir göz deviriş ve ardından gelen o cümle.

"Algıların ne zaman açık oldu ki kapanacak zamanı buluyorlar acaba?"

Sinir dolu bakışlarımı Hyunjin'e çevirdiğim gibi yüzü hemen şirin bir hâl aldı.

"Şaka, şakaydı."

Ve yine bir göz deviriş.

Dün akşam ki yemekten sonra eve gelmiş kendimle kavgaya tutuşmuştum. Bunun haricinde pek bir şey olmadı.

Şimdi ise gelmiş burada Hyunjin'e olan biten her şeyi anlatıyorum ama arkadaşın takıldığı tek nokta benim rezilliğim oldu maalesef.

"Düşünsene Seung şimdi kapı açılıyor ve yine Lee Minho giriş yapıyor. Bundan böyle 'en sevdiği öğrencisinin' bulunduğu sınıfa ders vereceğini falan söylüyor."

"Saçmalayacağını anladığında konuşmamanı öneririm."

"Hmm... Öyleyse hiç susmayacağım desene."

Tam ağzımı açıp bir şeyler söyleyecektim ki kapı açıldı.

Kimin geldiğine bakmak için kafamı diğer tarafa çevirmiştim ki "tüh be o kadar da hayal kurmuştum Lee Minho gelecek diye." dedi Hyunjin.

"Hayallerin öyle uçuk ki maalesef."

Dedikten sonra derse başlamıştık.

Temel pastacılık olan son dersimizden de çıktıktan sonra ne kadar yorulduğumu tam o an anlamış oldum.

"Seungmin bugün acelem var. Sakın hiçbir şey sorma, yarın anlatırım. Görüşürüz."

Hyunjin'in birden bire oluşan bu aceleci tavrı karşısında nefes bile almamıştım. Olduğum yerde birkaç dakika düşündükten sonra ne dediğini daha yeni tam anlamıyla anlamış ve tekrar yürümeye başlamıştım.

Ve gözlerim yere doğru kayarken ayakkabı bağcığımın yine ve yine çözüldüğünü gördüğüm gibi bir sinir krizi geçirme eşiğine gelmiş bulundum.

Sinirlerime hâkim olmaya çalışarak çömeldim ve ardından bağcığı tekrar bağlamaya başladım.

Bu işlemi gerçekleştirirken bir yandan da söyleniyordum tabii.

"Kazandın kavgayı."

Bir anda arkamda duyduğum ses ile birlikte irkildim ve ayağa fırladım.

"Anlamadım?"

"Bağcıkla büyük bir kavgaya tutuşmuş gibiydin, o kadar hararetli konuşuyordun ki bağcık dayanamadı diyorum. " Lee Minho'dan gelen yanıt ile yüzümdeki o sıcaklığı hisseder oldum.

Yine paçayı bir şekilde kurtarırız diyerek gülümsedim ve konuşmaya başladım.

"Çok çözülüp duruyor , bağlamamla çözülmesi neredeyse bir. Bu yüzden bir miktar dolmuşum."

Cevabımı duyduktan sonra onun da yüzünde bir gülümseme oluşmuştu.

Sonrasında da durumun farkındalığına vararak "bu saatte neden buradasınız?" diye sordum.

Fakat hemen pişman oldum. Adam ne zaman, nerede olmak istiyorsa olurdu yani, sanane ki bundan.

"Seni görmek için gelmiştim ben."

"Beni mi?" Gelen cevabın vermiş olduğu şaşkınlık ile birlikte sorumu sorduktan sonra o da onaylar şekilde kafa salladı.

"Duydum ki birilerinin not ortalaması epey yüksekmiş, ümitleri üst safhalara taşımış. Ben de düşündüm ki şimdi, kendi döneminin birincisi, dünyaya namını salmış bir şef tarafından neden eğitim almasın?"

Gözlerim tabii ki bu söylenenlere karşılık olarak olabildiğince açılmış, şaşkınlıkla karşımdaki adama bakıyordum.

"Ciddi misiniz siz?!??!"

"Neden olmayayım ki?"

Aniden tökezleme. Ve sonrasında konuşmaya devam etme.

"Yani ben şimdi siz tarafından eğitim mi alacağım? Ben? Sadece ben?"

Sorduğum her soruda başını aşağı yukarı sallayan adam sevincimi daha da arttırır dururken ben de yerimde duramamaya başlamış bulundum.

"İstersen tabii."

"Şaka mı yapıyorsunuz?? Böyle bir şey nasıl istenmez?!??!"

"Pekala öyleyse, eğitime bugün başlamak ister misin yoksa yorgunum daha sonra mı dersin?"

Hemen aceleyle "eğitimin ertelenmesi gibi bir şey söz konusu olamaz diyor, sizinle çalışmak için can attığımı söylemek istiyorum." dedim.

O da güldükten sonra "işte istediğim öğrenci ruhu budur, gidelim Kim Seungmin." dedi.

Öğrenci...

______________________

Bundan sonra akar gider fic artık.

Arkadaşlar Alican gitti, Kuş Üzümü'nün konusunu oluşturan ana karakter gitti. Acılar içerisindeyim.

2min çok güzel

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

2min çok güzel.

Kuş Üzümü |2min|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin