BÖLÜM 2: İSTİYORUM

1.6K 145 11
                                    


İnstagram – Tiktok: aysegulkalayzengin

Twitter: aysegulkalay_

***

İlk bölümden herkese selamlar...

Umarım bölümü beğenirsiniz ve bolca yorumla taçlandırırsınız.

Keyifli okumalar!

***

"İSTİYORUM"

Eski tip kırmızı kamyoneti, çocukluğundan beri aşina olduğu caddenin kenarına park edip indi. Üstünü başını düzeltirken, cadde üzerinden gelip geçenler onu çoktan süzmeye başlamıştı.

Hüma, güzel bir genç kızdı. Bakır kızılı saçları, beyaz teni, ela gözleri ve kusursuz fiziğiyle herkesin dönüp tekrar baktığı zarif bir kızdı. Ama gelin görün ki eskilerin dediği gibi keşke yüzü güzel olacağına bahtı güzel olsaydı. Bu yüzden yanından geçerken ondan gözünü ayıramayan çoğu kişi, geçmişini öğrenince arkasına bile bakmadan kaçıyordu. Öyle ya, insanın adı çıkacağına canı çıksaydı.

"Salih, koşun Hüma ablanıza yardım edin!" diye dükkanın içine seslenen yaşlı adam, bulundukları caddenin asırlık esnaflarından biriydi. Dededen kalma mesleği sürdüren ve o bölgede sözü geçen, hatırı sayılır biriydi. Onun seslenmesiyle direkt dükkandan çıkıp kamyonetin yanında biten gençler, Hüma'nın kamyonet kasasının kapısını açmasını sabırla bekledi. Kapı açıldığında ise Hüma, tebessümle kasadakileri işaret etti.

"Üzerinde hangi dükkanlara gideceği yazıyor, size zahmet bir dağıtın." Hüma'nın sözlerini duyan yaşlı adam, bu kez ona seslendi. "Gel kızım, onlar hepsini şimdi tek tek teslim eder. Sen gel otur, sıcak bir çayımı iç."

Hüma, bu teklife hayır demeyi aklından bile geçirmedi. Tebessümle yaşlı adamın yanına vardı ve onun yanındaki boş iskemleye oturdu. Saniyeler sonra önüne konan sıcak çaydan hızla bir yudum aldı.

"Hasan nasıl?" diye soran yaşlı adama, beklemeden yanıt verdi. "İyi çok şükür, Şakir amca. Sana da çok selamı var."

"Aleykümselam... Sen nasılsın?"

"Bende iyiyim, asıl seni sormalı..." dediğinde, Şakir hafifçe güldü. "Ben dünyanın en iyisiyim. İki lokmam her gün önüme konuyor, uyuyacak bir yastığımda var şükür... Daha ne olsun?"

"Doğru diyorsun da gerçekten yetiyor mu?"

"İnsan olana çok bile! İnsan dediğin doyumsuzdur. Bugün dünyanın en iyi arabasını üretirler, gider alırsın. Sonraki yıl daha iyisini çıkarırlar, aldığına doymadan yenisine gözünü dikersin. Bunun bir sonu yok. İyi olmak istersen, her türlü mutlu olursun. Ama ben illa mutsuz olacağım dersen, önüne altından halı serseler, yine mutlu olmazsın."

Hüma, düşünceli bir şekilde yaşlı adama karşı çıktı.

"Ama kimisi var çocuğuna süt alamıyor, kimisi de var bir gece bir kamyon sütün parasını harcıyor. Çocuğuna süt alamayan, böyle bir adaletsizlik karşısında mutsuz olduğu için suçlu mu?"

"Değil elbette... Ama hangi dönemin haramisi bitmiş ki? Dünya düzeni bu haramilerin elinde, canları sıkılsa bir hamlede binlerce insanın nefesini keserler. Adalet yok zaten! Ama böyle de yaşanmaz ki kızım, insan her gün bunları düşünse bu düzene dayanamaz. Gözünün önünde küçücük bir bebek katledilirken, arkasını dönüp bana ne diyenleri görünce nasıl yaşamaya devam edebilir bir insan? Nasıl nefes alabilir? Bu yüzden diyorum ya, ne olursa olsun içinde umut olsun. O umut bir gün sönerse, bil ki o gün senin kıyametindir."

ŞAHİN BEYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin