7.Bölüm: İmkansız

79 6 7
                                    

"Yemeği ben yaptım bulaşığı siz yıkayın köleler." dedi Felix ve odasına çekildi.

"Ay sana kaldık sanki, ben biricik Taehyungumla yıkarım." dedi Lisa.

"Ben de yardım edeyim mi?" diye sordum.

"Hayır sen Felix'in yanına git."

"Ama-"

Lisa beni kolumdan çekiştirerek zorla Felix'in bulunduğu odaya soktu, Felix koltukta oturmuş bana şüpheci bakışlar atıyordu.

"Neler oluyor?" diye sordum Felix'in yanındaki koltuğa oturarak, "Lisa bana senin yanına gelmem gerektiğini söyledi."

"Evet, sana bazı sorularım var."

"Ne?"

Soru mu?

Kalbime inen sıcaklıkla irkildim, prens olduğumu mu öğrenmişti?

"Sor." derken sesim hafif titremişti.

"Sorularım," nefesimi tuttum. "Taehyung ve seninle ilgili."

Aldığım nefesi sessizce verirken rahatladım, kimliğim hâlâ gizliydi neyseki.

"Ben ve Taehyung mu?"

"Aynen!" dedi ve ayağa kalktı.

"Aranızda ne var?" dedi bir anda, bunu demesini beklemediğim için afalladım.

"Sevgili misiniz?"

Sevgili gibi mi duruyorduk?

"Hayır." dedim tüm dürüstlüğümle, aslında olsaydık fena olmazdı ama..

"Ama ondan hoşlanıyorsun değil mi?"

"Evet," dedim bir anlık dalgınlıkla, ne dediğimi farkedince hemen toparlamaya çalıştım, "YANİ HAYIR!, HAYIR HOŞLANMIYORUM."

Fakat o saatten sonra inandırıcı olmadı tabii, Felix çığlık atmamak için kendisini zor tutuyordu, hemen yanıma oturdu.

"Hayır demen etki eder mi sanıyorsun?, itiraf ettin işte hoşlanıyorsun!"

Cevap vermediğimi görünce devam etti, "Hadi ya söyle bana, ona söylemeyeceğim söz!"

"Off tamam, yani galiba hoşlanıyorum."

"İŞTE BU!" dedi Felix havaya zıplayarak, "Sonunda be!"

Güldüm, verdiği tepki çok komikti.

"Aman Taehyung duymasın!" dedim hızlıca, "Sessiz ol lütfen."

"Tamam merak etme o iş bende." dedi.

Odaya aniden giren Lisayla irkildim, bizi duymuş muydu acaba?, lütfen duymamış olsun.

"Uyumayacak mısınız?, geç oldu." dedi.

"Evet evet uyuyacağız şimdi," dedi Felix hızlıca, "Hadi Jungkook, Taehyung'u bekletme de git."

"Tamam." dedim ve üstümdeki gerginliği atmaya çalışarak odaya doğru ilerledim.

[Taehyung]

"Yemeği ben yaptım bulaşığı siz yıkayın köleler." dedi Felix ve odasına çekildi.

"Ay sana kaldık sanki, ben biricik Taehyungumla yıkarım." dedi Lisa.

"Ben de yardım edeyim mi?" diye sordu Jungkook.

Bu kadar yardımsever olması aşırı hoşuma gidiyordu.

"Hayır sen Felix'in yanına git."

"Ama-"

Lisa Jungkook'u kolundan çekiştirerek zorla Felix'in bulunduğu odaya soktu, ardından yanıma geldi ve "Hadi foşur foşur yıkayalım." dedi.

"Foşur foşur yıkamak mı?" dedim gülerek.

"Foşur demek daha eğlenceli."

Gülerek bulaşıkları yıkamaya başladık, fakat Lisa beklemediğim bir şekilde konu açtı.

"Ee Jungkook ile nasıl gidiyor?"

"İyi." dedim ama neden sorduğunu anlamamıştım.

"Baya yakınsınız bakıyorum da."

"Evet, yani olabilir?"

"Birlikte uyuyacak kadar."

"Evet?"

"Saatlerce ormandan dönmeyecek kadar?"

"Lisa ne ima ediyorsun?" diye sordum hafif isyankar bir şekilde.

"Siz siktiğimin veletlerinin arasında ne var?" dedi birden.

"Ne mi var?, ne olacak arkadaşlık var?"

"Uydurma Taehyung, seni tanıyorum, başka arkadaşlarınla böyle değilsin?"

"Çünkü Jungkook.."

"Çünkü Jungkook?"

"Çünkü Jungkook şey.."

"Ben sana söyleyeyim ne olduğunu, çünkü ondan hoşlanıyorsun değil mi?"

Güldüm, "Çok mu belli ettim?"

O da güldü, "Evet."

"Ne zamandan beri hoşlanıyorsun peki?"

"İlk gördüğüm andan beri."

"Vay be.." dedi Lisa ve kalan son tabağıda yıkadıktan sonra yerine koydu.

"Ona ne zaman söyleyeceksin?"

"Söyleyemem.."

"Neden?"

Cevap veremedim, ona anlatamazdım.

"Sanırım birlikte olmanızı engelleyecek bir şeyler var." Kafamı evet anlamında salladım.

Tanrım..bu kız çok zeki.

"Jungkook'un kim olduğunu bilmiyorum ama umarım seni üzmez." dedi Lisa bana bakarak.

Güldüm, "Hah..o mu?, beni üzmek mi?, saçmalama.."

"Unutma Taehyung," dedi Lisa gözlerime bakarken, "Askerlerin de kalbi vardır."

Yutkundum, "Lisa söylemişti dersin." dedi ve gitti.

Ne düşüneceğimi bile anlamadığım dakikalardı, Lisa Felix ve Jungkook'un olduğu odaya girerek bir şeyler söyledi ama duymadım çünkü ben çoktan yatağımdaydım.

Jungkook kızarmış yanakları ve dağınık saçıyla odaya girince ne kadar mükemmel olduğunu düşündüm, gözleri..gözleri çok güzeldi, beni benden alıyordu.

"Uyusak mı?" dedi o mükemmel gözlerini benimkilerle buluşturarak.

"Uyuyalım." dedim gülümseyerek. O da gülümsedi ve yatağa girdi, ben çoktan uzanmış onu bekliyordum, Jungkookta yatağa girdiği gibi bana sarıldı.

Çok hoşuma gidiyordu bu sarılmamız, Jungkook'un hafif soğuk bedeni bana huzur veriyordu sanki.

"İyi geceler." dedi uykulu bir ses ile.

"Sana da iyi geceler." dedim.

Seni seviyorum Jeon Jungkook.

Ama benim için imkansızsın.




Yok canım niye imkansız olsun

Bu bölüm biraz kısaydı ama hislerini anladıkları bir bölümdü bu yüzden böyle oldu bundan sonra böyle olmayacakk♡

Okuduğunuz için teşekkürler❄

The Prince | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin