•Bölüm 3•

26 6 12
                                    

Selammm yeni bölümle tekrardan geldim biraz kısa bölüm atabilirim sıkıntı olmasın lütfen çünkü 1 günde zaten fazla atıyorum bu arada şarkı seçimlerim nasıl beğendiniz mi? Ben biraz depresif maalesef ama güzeller. (Bu depresif olmasada)Bide karakterler nasıl.Neyse hadi okuyun artık.İYİ OKUMALAR
☁️

Acaba kimi bekliyordu. Sorsam mi acaba diye düşünürken bir anlık cesaretle "Özel ve ayıp olmassa kimi bekliyordun?" Dedim. Aslında biraz pişman değilim değil ama dedim artık. Yüzüme "Bu cesaret nerden" der gibi baktı. O bakış nasıl oluyor demeyin ben gördüm çok güzel oluyor. Sjsjsjsj. Bakışı çok komigime gittiği için kıkırdadım. "1. Olarak neden güldün? 2. Olarak tanır mısın bilmem ama Gökçe Yılmaz'ı gözlüyordum." Dedi ve şaşkınlıkla ne yapacağımı bilemedim. Ağzım açık kaldı. Konuşmaya mecbur hissettim. "1. Olarak güldüm çünkü bakışın çok komikti 2. Olarak gözlendiğin Gökçe Yılmaz" dedim ve derin nefes aldım " Gökçe Yılmaz benim" dedim tek nefeste. Yüzüme sadece baktı. Benim olduğumu biliyor muydu? Beni neden gözlüyordu. Kafamda deli sorular varken konuştum "Peki beni neden gözlüyordun?" Soruma cevap vermedi. Soruma cevap vermesini hem çok istiyor hemde çok merak ediyordum. Ve hala sessizdi, soruma neden cevap vermiyordu. "E neden gözlendiğin söylemeyecek misin?" Dedim ısrarla. Hala cevap vermemesi sinir bozucuydu. "BENİ NEDEN GÖZLÜYORDUN? BAK SİNİR OLMAYA BAŞLADIM ARTIK CEVAP MI VERSEN?" Dedim sinirim iyice artarken. Neden hala cevap vermiyordu. Kriz geçiricem. Yüzüne "VER LAN CEVAP" demek istiyordum. Sinirle aldığım nefesimi sakince burnumdan verdim. "Madem cevap vermeyeceksin peki" dedim. Yüzüme sadece bakıyordu. " Beni nerden tanıyorsun? İsmimi,soyismimi,hangi sınıfta okuduğumu nerden biliyorsun? Artık buna cevap ver lütfen." Dedim sesindeki masumluk ve merakla. "Seni..." Dedi konuşmaya zorlanarak. Boğazını temizledi. Şükür konuşmaya başladı. " Seni Elif'den tanıdım. Duyduğuma göre elif senin en yakın arkadaşınmış. İsmini soyismini,nerede, kaçıncı katta ve kaçıncı sınıfta okuduğunu kısacası senin hakkında her şeyi Elif'ten öğrendim." Dedi. Gözüm dalmıştı. Elif hala en yakın arkadaşım olduğunu mu düşünüyordu. Hayır o yakın arkadaşım felan değildi. Hatta benim için hiç bir şey değildi. Ne arkadaş ne dost. Hiç bir şey. Kerem'in elini gözümün önünde görmekle yüzümü önce salladım. Sonrada ona döndüm. "Daldın. Bir şey mi oldu?" Dediğinde buruk bir gülümsemeyle " Elif..." Dedim." Elif benim yakın arkadaşım değil. Hatta arkadaşım da değil. O benim hiç bir şeyim değil." Dedim ve Kerem hemen söze atladı " Nasıl yani anlamadım. Senin arkadaşın değilse senin hakkında her şeyi nasıl biliyor. Ben yanlış kişiyimi gözlüyordum. Yoo sendin. Beynim allak bullak oldu. Bana anlatır mısın?" Dedi merakla. "Bak ben sana her şeyi anlatacağım ama biz gidelim bir kahve içelim tatlı yiyelim. O sırada her şeyi anlatacağım." Dedim başını salladı. Banktan kalktık ve en yakın kafeye kadar hiç bir şey demeden yürüdük. Sadece yürüdük. Kafeye geldiğimizde sakin bir müzik, boş bir sürü masa ve sessiz bir ortam vardı. Duvarlar sahte yapraklarla süslenmiş,bir sürü güzel kafenin ortamına uygun poster vardı duvarda. Ayrıca kafenin köşe kısmında öğrencilere ayrılmış sehpa,koltuk ve üniversite test kitapları okuma kitapları vardı. Burası harikaydı. Tam Pinterest kafesiydi. Kerem'e döndüğümde o da benim gibi kafeyi parlayan gözlerle inceliyordu. " Ne içelim?" Dedim. Kerem sanki beni unutmuş buranın büyüsüne kapılmıştı. Onu dürttüm. Ve bana döndü " Bilmem sen ne seversin?" Dedi. " Ben bir white "mocha alacağım. Sende al istersen." Dediğimde başını salladı ve bir masa işaret etti. "Sen oraya geç ben alıp geleyim. Ha bide tatlı ister misin?" Dediğinde hayır anlamında başımı salladım. Kerem kahveleri almak için gitmişti. Bende kafenin bir fotoğrafını çekip Instagram'a attım. Çok kısa sürede bir sürü beğeni aldı. Ben fotoğraflara bakarken Kerem geldi. " Neye gülüyorsun? Keyfin yerinde herhalde." Dedi " Kafenin fotoğrafını çekmiştim de komik bir fotoğrafa rastladım." Dediğimde hiç uzatmadan başını onaylar şekilde salladı. " Ee Elif'i anlatmaya ak misin? Bak eğer istemezsen sıkıntı yok." Dedi. " Hayır hayır anlatacağım. Bir kere söz vermişim bir daha döner miyim." Dediğimde başını öne eğerek güldü. " Demek sözünde durursun. Sevdim." Dediğinde dediği sebepsiz yere çok hoşuma gitti. "Bende seni" demek isterdim. Ama tabiki öyle bir şey demedim. Cesurumda o kadar değil.sjsjsjsjsjsjs. "Elif benim en yakın arkadaşım dı evet ama şimdi soracaksın neden dı. Benim 5 ay öncesine kadar bir sevgilim vardı hatta onunla epey bir süre sevgiliydik. Elif bir ara bana Emre yani eski sevgilimden hoşlanmaya başladığını söylemişti. Ben gerçek sanmıştım ama güya şaka yapıyor dalga geçiyormuşm taki 5 ay öncesine kadar meğer gerçekten platonik miş Emre'ye. İlk önce Emre'ye gitmiş tabii bana Emre ilk ve son kavgamız da anlatmıştı." Tam devam ediyordum ki Kerem " Demek ilk ve son. Nasıl yani hiç kavga etmediniz mi?" Dediğinde dediği bir an eskiyi güzel ilişkiyi hatırlatmıştı. Kerem'e hayır anlamında kafamı salladım. Ve anlatmaya devam edecektim ki kafenin kapısı polisler tarafından sertçe açıldı. Hemen bizim masaya doğru gelerek "Kerem Türk sen misin delikanlı" dedi polis.

☁️

Evett bugünlük bu kadar olsun
Biraz fazla mı uzun oldu. Olsun olsun okuyun.
Acaba bir daha ki bölümde Kerem'e ne olacak?
Polisler ne yapacak?
Bunların cevabını öğrenmek için
Diğer bölümü bekleyin
HADİ KENDİNİZE İYİ BAKIN

GÖKÇE'NİN FIRTINALARI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin