Selammm yeni bir bölüm ve yeni bir hafta sonu ile mutlulukla okumanızı tavsiye ederim(ne de olsa hafta sonu :)
☁️Gözümü asla durmayan alarmım ile açtığımda akşam kapatmadığım perdemden gelen güneş ışığından elimi yüzüme doğru kapatarak korunmaya çalıştım.
Başaramadım.
Mecburen yatağımdan doğruldum ve hala çalmakta olan telefonumu elime alıp kapattım. Telefonuma bir sürü mesaj ve bildirim gelmişti. Hepsine bakmak yerine Kerem'den mesaj gelmiş mi diye bakmaya başladım. Bildirimlerini bakmaya başladığım da yüzüm de genişçe bir gülümseme oluştu. Çünkü o mesaj atmıştı. Kerem atmıştı. Hemen mesaja tıkladım ve ne yazdığına baktım. "Kapıya bak" yazıyordu. Neden bakmam gerektiğini düşündüm. Yatağımdan kalkmak yerine mesaj yazdım.
GÖKÇE: Neden kapıya bakmam gerek?
Yazıp gönderdim. Aradan dakika geçmeden mesaj geldiğinde hemen baktım.
KEREM: Sana da günaydın. Ayrıca bana sormak yerine kapıya bak çünkü sorsan da söylemem.
GÖKÇE: Pislik. Neyse bakıyorum bekle.
Yazıp gönderdim. Heyecanla yatağımdan çıkıp kapıya koştum. Kapıyı açtığımda ilk önce sağa sola baktım kimsenin olup olmadığına baktıktan sonra yerde duran sepete gözüm kaydı hemen eğilip aldım. İçinde en sevdiğim çikolatalar en sevdiğim cipsler kısacası bir sürü güzel abur cubur vardı, birde not. Notta ise "Seni, güneş sönene kadar seveceğim*" yazıyordu. Bu not benim Kerem'e önerdiğim "GÜNEŞİ SÖNDÜRMEM GEREK" kitabından bir alıntıydı. Bu notu okuduğumda yüzüm geniş şekilde güldüm. Kapıyı kapatıp odama geri döndüm. Yatağımda duran telefona uzanıp aldım. Mesajlarımdan Kerem'in sohbetine tıklayıp hemen yazmaya başladım.
GÖKÇE: Teşekkür ederim Kerem. Ne gerek vardı. Ayrıca ben de seni seviyorum ❤️
KEREM: Rica ederim, içimden geldi. Afiyet olsun.
Hemen mutfağa gidip sepeti masaya koydum. Açıp içinden bir çikolata çıkarıp yemeğe başladım. Çikolatanın tadı gerçekten çok güzel ama nereden biliyordu hangisini sevdiği mi? Çikolatam bittiğinde masamda duran telefonumun ekranını açıp saate baktım. Okula gitmek için hazırlanmam gerektiğini düşündüm. Hemen masadan kalkıp odama ilerledim,koridorda ilerlerken telefonum çaldı. Arayan Gamze'ydi. Hemen açtım. "Alooooo. Gökçeee seni çok özledim ne zaman geliyorsun gözüm yollarda kaldı." Güldüm. "Ben de seni çok özledim Gamze. Gözün yollarda kalmasın ben hazırlanıyorum. Bir yarım saat sonra gelicem." Dediğimde bir çığlık attı. "Kız niye çığlık atıyorsun. Gelicem dedim." Gamze de böyle biriydi neşesiyle insanları kendine hayran bırakan, temiz kalpli çok iyi bir insandır. "Kızım özledim seni ne yapayım neyse hadi bekliyorum." Dediğinde telefonu kapattı. Bende durduğum koridorda yürümeye devam edip odama geldim. Kıyafet bakmadan önce lavobaya gidip elimi yüzümü yıkadım, günlük bakımı yaptım ve sonrasında ise lavobadan çıktım. Dolabıma doğru ilerledim ve kıyafet seçmeye başladım. Üniversiteye gittiğim için okul kıyafeti yerine sivil giyinebiliyorum. Kıyafet seçtim ve giydim.Çantama gerekli eşyalarımı koyup mutfağa gittim ve Kerem'in getirdiği sepetden bir kaç çikolata koydum. Binadan çıkıp durağa ilerlemeye başladım. Birden önümde siyah bir araba durdu ve kornaya bastı. Arabayı görmezden gelmek istedim fakat arabadan birisi çıkmaya başladı. Durup arabaya baktım. Arabadaki kişi görmemle ağzım açık kaldı. Çünkü o Kerem'di."Kerem... Ne işin var burada." Dememle sırıttı."Hiç öylesine gezinmeye çıktım." Dediğinde kahkaha attım. "Ne işim olacak seni götürmeye geldim " dediğinde sadece tebessüm ettim. "E hadi ne bekliyorsun binsene arabaya" dediğinde durduğum yerden hareketlenmeye başladım. Hızlıca ön koltuğa bindim ve kemerimi bağladım. Kerem'de arabaya tekrardan bindi ve ilerlemeye başladı."Benim daha evden yeni çıktığımı nereden biliyorsun." Dediğimde aklıma Gamze'nin beni arayıp nerede olduğumu sorduğu geldi. Ama Gamze'nin numarası Kerem'de varmıydı." Demek Kerem Gamze sayesinde öğrendi. Gamze geçen gün okulda numarasını verdi bir şey olursa felan diye. Aslından iyiki de vermiş bugün onun sayesinde seni almaya geldim." Başımı salladım ve konuşmaya başladım; "Demek Gamze o yüzden beni aramış. Zaten belliydi Gamze beni durup dururken aramaz. Bide teşekkür ederim." Dediğimde Kerem bana yandan bir bakış attı. "Ne için?" Dediğinde profilini incelemeye başladım. Bu çocuk gerçekten çok yakışıklıydı."Hem sepet için teşekkür ederim. Hem de beni okula götürdüğün için teşekkür ederim." Hemen bana baktı ve tekrar yola döndü bakışları "Teşekkür etmene gerek yok. Ayrıca ben de teşekkür ederim." Dediğinde şaşırdım ne için teşekkür etmişti. "Ne için teşekkür ediyorsun?" Dediğimde derin nefes aldı ve konuşmakta tereddüt etti."Belki diyeceğimden yanlış anlarsın ama hayatıma girdiğin için teşekkür ederim." Dediğinde ne yapacağımı bilemedim. Çok şaşkındı. Sadece Kerem'e tebessüm ettim ve yolu izlemeye başladım.
☁️
Sonunda okula geldik. Gamze beni gördüğünde koşa koşa geldi ve sıkıca sarılmaya başladı. Boğulmaya başladığımda çekilmeye başladım. Sonunda bıraktı. Sarılması problem değildi. Nefes alamamam problemdi. Ama neyseki bıraktı. İlk Kerem'e sonrada bana bakıp "GÜNAYDIN" diyerek bağırdı. İkimizde sakinlikle günaydın dedikten sonra Kerem'e "Sonra görüşürüz." dedim. Kerem başını salladı ve gitti. Bizde Gamze'yle sınıfa çıktık.
☁️
Bu bölümde sonuna geldik. Biraz romantik oldu
sanki ya. Yok iyi iyi. Neyse görüşürüz