Jimin yavaştan büyüyordu ve sürekli Taehyung'un peşindeydi. Diğer ölülerin aksinde üzerinde güzel kıyafetleri vardı. Tadını alamadığı cennet meyveleri yiyordu.
"Yistemiyoyu."
"Neden istemiyorsun?" Taehyung avcundaki nar tanelerini kucağına oturttuğu ufaklığın ağzına yaklaştırdı.
"Güzey diil."
Ölümün tanrısı küçüğün dudaklarını büze büze konuşmasına gülümsedi. "Ama buradaki tüm meyveleri yeme iznine sahip olan tek kişi sensin. Biraz nankörlük olmuyor mu?"
"Yanköyük ne?"
"Nankörlük, kendisine verilenlere teşekkür etmemektir."
"Teşekü edeym."
Esmer olan kıkırdadı. "O zaman şimdi yiyecek misin?"
"I-ıı." çocuk başını iki yana sallayıp küçük elleriyle ağzını kapattı.
"Neden?"
"Diyeğleyi yemiyo, onla da yisin."
"Şimdi ben seni yerim görürsün." Taehyung ufaklığın yanağını ağzına alıp dişledi ve Jimin çığlık attı.
"Hayı!" bir yandan kıkırdıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Medusa
FantasyEfsanelerde çokça anlatılan yılan saçlı varlığın hikayesi... Jimin Tanrılar katında bile en değersiz halde yaratılmıştı. Bütün ailesinin içinde ölümlü olan sadece oydu Taehyung'un istediği gibi. dillere destan güzelliği ve ışıltısı ise bütün tanrı v...