4

172 27 11
                                    

"Ne demek burada değil? Tapınağın yeminli rahibesi nereye gitmiş olabilir?" Jungkook gözlerini büyüterek kendisiyle konuşan kızın üstüne yürüdü

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Ne demek burada değil? Tapınağın yeminli rahibesi nereye gitmiş olabilir?" Jungkook gözlerini büyüterek kendisiyle konuşan kızın üstüne yürüdü.

"B-bilmiyorum efendim."

"Bundan Hera'nın haberi var mı?"

"K-kendisi bize s-sorun yok dedi."

"Kaç gündür kayıp?"

"B-bir haftaya yakın efendim."

***

Jimin sıcak bir hisle uyanarak hafif gerindi. Ancak eli bir şeye çarpmıştı. Gözlerini açıp o tarafa döndü. Gördüğü şeyleyse neredeyse kalbine iniyordu.

"Efendim!" doğrulmaya çalışırken tanrı onu tuttu. Gözleri hala kapalıydı.

"Kıpırdama, uykumu bölüyorsun. Bunun için seni cezalandırabilirim."

Jimin donup kaldı. Son hatırladığı sarayın uçsuz bucaksız kütüphanesinde olduklarıydı. Jimin daha önce hiç görmediği kitapları okumuş ve tanrıyla eski bir efsane hakkında sohbet etmişlerdi. Şahmeran hakkında. Jimin yılanlardan çok korktuğu için böyle bir şey görse korkudan öleceğini iddia ediyordu. Tanrı ise korkudan ölme ihtimalinin düşüklüğünü vurgulamıştı.

"Kafanda neler dönüyor kedicik? Beyninin çalışma sesi buraya kadar gelip uykumu bölmeyi başardı."

"Özür dilerim efendim.... Burada nasıl uyuya kaldığımı düşünüyordum. Terbiyesizlik ettim."

"Kitaptaki resimlere bakarken uyuya kaldın... ve ben yumuşak şeylerle uyumayı severim."

Jimin yutkundu. "S-siz neden burada uyudunuz?"

"Burası benim evim, nerede uyuyacağımı sana mı soracağım?" Tanrı tek kaşını kaldırdı.

"Olur mu öyle şey!" Jimin telaşla ellerini salladı. "Sadece rahat yatağınızda uyursunuz diye..."

"Vücudun bir yastık olarak iyi iş görüyor. Yatağımı aramadım."

Jimin vücuduna sarılı olan kollara ve oturduğu kucağa baktı. Kucakta olduğunu yeni farkediyordu. Yanakları şarap kızılına boyanırken başını eğdi.

"Çok mu heyecanlandın?"

Sarışın, tanrının ne dediğini anlamayarak yüzüne baktı... artık yüze bakma sınırını geçmişti belli ki. Tanrının gözlerini takip ettiğinde alt tarafındaki şişliği fark etti. Telaşla ellerini kasıklarına götürdü ve ayaklanmaya çalıştı.

"Şş sakin ol." Taehyung onun kalkmasına izin vermeyerek vücudunu sıkıca kavradı. "Şaka yapıyorum, sabah böyle şeylerin olması gayet normal."

Ama Jimin'e hiç olmamıştı. Bunu yaşadığı tek zaman o köylü ve rahibe kızı bastığı zamandı. Kendisi de mi günah işlemişti?

Taehyung alnına küçük bir fiske attı. "Şu kafandaki tilkileri durdur. Çok düşünmek iyi değildir."

MedusaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin