•Marmalede• Ivan ve Eleni.

226 19 47
                                    

Another au.
~~~~~~~~~~~~~~
20xx

"O günü hatırlıyorum, seni gördüğüm son gündü o gün.
Kapımdaydın, pişmanlıkla ve özlemle bana bakıyordun. Canımı yakacağını bildiğin halde, bunu istemediğin halde her şeye rağmen kapımdaydın. Çünkü biliyordun..son bir kez gözlerimin içine bakmadan göçüp gitseydin, dayanamaz..daha fazla acı çekerdim.

Beni böylesine iyi tanımandan nefret ediyorum, ama bunu seviyorumda. Şu acımasız dünya içerisinde ne hissettiğimi ne istediğimi ve ne düşündüğümü anlayan, benimseyen birisi olması çok değerli.
Çok değerliydin kar tanem.

Ama.. tehlikeliydin.
Seni özledim.
Ama iyiki göçüp gittin.

Artık sarhoş olmaktan başka bir şey istemiyorum. Bayılmak ve uyumaktan başka bir şey istemiyorum..bembeyaz 4 duvarla çevrili bir odada sadece seni düşünmekten ve hissetmekten başka bir şey İstemiyorum. Deliriyorum. Ama bunu istemiyorum.
O yüzden çabalıyorum.. gerçekten çabalıyorum. Bana yardım ettin, ah Ivan..neden böylesin?

Yardımın değerliydi ama senin çıkarın içindi.
Öpücüğün değerliydi ama sadece senin tatminin içindi.
Göz yaşların değerliydi..ama..sadece benim acım içindi.

Ahh..çok acımasızsın Marmalede..
Çok acımasızsın zima..
Ama sikerler..seviyorum seni. Acitiyorsun ama seviyorum seni." Kadın elindeki vodkayı yudumladi acıyla. Gözlerinden gelen damlalar kalbinin aynasıydı sanki.
Bedeninde hissettiği o esintinin verdiği acı onu hatırlatıyordu.
Yağan kar..onun kokusunu hissettiriyordu.
"...Ivan.."

Ağacın arkasında durmuş kadını izleyen genç adam şaşkınlikla bakıyordu. Bu gerçekten beklemediği bir şeydi. Demek o yüzden o gün oraya ilk o gelmişti.
Yumruğunu sıktı..demek bu yüzden her şeye rağmen kendisine yakın duruyordu. Oğlan başındaki usankayi çıkarttı, ardından da paltosunu.
Kadının arkasına doğru fark ettirmeden usulcana geldi.
Neredeyse bu karlı havayı umursamayan tir tir titremesine rağmen yinede üstünü örtmeye çalışmayan kadının omuzlarına koydu paltosunu. Ve yanında oturdu..
Kadına baktı.

"Şimdi ne desem ki sana?"
Kadın ona döndü.. gözünden gelen yaşlarla hafifçe tebessüm etti. "Скажи сестра."(abla de.)
Genç oğlan başını salladı..kadını omuzundan çekip kendine yasladı ve ısıtmaya çalıştı sarılarak. "Плакать."(ağla.)
Kadın.. saldı göz yaşlarını. Hüngür hüngür acı içerisinde ağrıyordu.. gerçekten onu bu halde gören birisi onun Rus edebiyatından çıkma bir karakter gibi olduğunu söylerdi.

Ama o kesinlikle..türk edebiyatının ta kendisiydi.
Türk edebiyatındaki o ürkütücü aşk hikâyeleri gibiydi..aşk acisinin vücut bulmuş haliydi.
O..tam anlamıyla..türk edebiyatının bulucusu olan bastırılmış zihindi.
Tehlikeliydi..

"..ikimizde tehlike arz ediyorduk..ama seviyorduk birbirimizi..en azından ben seviyordum. Baban çok acımasızdı evlat.. canımı çok yaktı. Ama aynı zamanda paramparça ettiği bu yüreğimi o iyileştirdi. Sanki dalga geçiyordu benimle.. sanki her dokunuşu zehirliydi.
Biliyor musun..vodkayı severim. Hemde çok..hatta genelde vodkadan başka içki içmem ben. Vodkayı bana tanıtan baban oldu. İç içkim vodka oldu onun aracaligiyla..
O yokken bu illeti içtiğimde pek bir şey hissetmezdim. Su gibi içsem bile hiç sarhoşluk tepkimesi almazdım. Ama her onun yanında bir yudum aldığımda..zihnim bulanır, aklım karışır, bedenim benden izinsiz haraket ederdi. Senin lanet olası baban.. alkolün ta kendisiydi..sarhoş eden illet oydu..o yüzden ona bağımlıydım ben.. kopamadım.. unutamadım." Sesi titriyordu bunları söylerken. Acı çekiyordu, onu zihninde canlandırıyordu.

-countryhumans oneshot-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin