"Öyle oldu işte, tüm ilişkimi kestim onunla." dedim yüzüne bakmadan.
"Son zamanlarda Uğur yüzünden mi garip davranıyordun?"
Uğur'la konuştuğumuz her şeyi anlatmak Selim'in bundan önceki garip davranışlarımın sebebini anlamasına neden olsa da bozuntuya vermemek için çok tepki vermedim. Omuz silktim sadece.
"Onun da etkisi vardı tabii ama kendimi hep mutlu hissetmek zorunda değilim. Tüm moral bozukluğumu Uğur'a yıkmamak gerek."
Her zaman iki kişi arasında yaşanan şeylerin o ikisi arasında kalması gerektiğini savunmuşumdur. Bu yüzden hiçbir zaman -ister uzun süreli olsun, isterse bir gün sürsün- kimseyle yaşadıklarımı üçüncü birine ayrıntılarıyla aktarmamıştım. Selim'e anlatırken de aynısını yaptım. Sonuç olarak, kimin gerçekten ne amaçla beni dinlediğini asla bilemezdim.
Anladığını söylerken beni izlemeye devam etti.
Bakışlarımı kafede gezdirdim. Tanıdık birini görmek istemiyordum. Bizimkilerden ya da Uğur'lardan birini görmeyi hiç istemiyordum.
Aslında bizimkilerin görmesi benim için daha büyük bir sıkıntıydı. Onlarla dışarı çıkmayıp Selim'le oturduğumu görürlerse olay çıkartırlardı. Selim'le sadece karşılaştığımı ve dışarı çıkmak istemeyişimin sebebini söylesem de inanmazlardı. Anneme bundan bahsettiğimde onlarla neden konuşmayı kesmediğimi sormuştu, cevap verememiştim.
"Sen ne arıyordun burada?" diye sordum. Biriyle buluşacak olmasını ve bir süre sonra beni yalnız bırakmasını isteyerek sormuştum bunu.
"Ali'yle spora gidecektik, ben dışarı çıkıp onu aradığımda daha yeni uyanmıştı."
Kaşlarımı kaldırdım anladığımı belirtircesine. "Siz onunla konuşur muydunuz normalde?"
Kafasını sallarken telefonunun ekranını açıp kontrol etti. Muhtemelen Ali'den mesaj gelip gelmediğine bakıyordu. Umarım bir an önce o mesaj gelirdi de yanımdan kalkıp giderdi. "Kütüphanede olduğumuz gün sen çıktıktan sonra aramızda spor muhabbeti döndü, o gün kararlaştırdık. Birkaç haftadır birlikte gidiyoruz."
"Benden ne kadar rahatsızsa çıktıktan sonra konuşabilmiş anca." Ali'den nefret etmem için beni başkalarının olduğu bir ortamda terslemesi bile yeterliydi ve o bunu birkaç kez yapmıştı.
"Öyle oldu valla ya."
Bir süre konuşmadan öylece durduk. Bugünkü planım tek başıma tatlı yiyip kahve içmek olduğundan Selim'in gelmesi her şeyi bozmuştu ve bu moralimi düşürmüştü.
Bir bahaneyle kalkacaktım ve eve gidip film izleyecektim. İnsanlarla bir süre muhattap olmak istemiyorsam evden çıkmamak belki de en doğrusudur benim için.
Tuana'ya beni araması için mesaj attıktan sonra onun görmesini bekledim. Görür görmez sorgulamadan arayacaktı zaten.
Tuana'yla tanışmamızın üzerinden neredeyse 2 yıl geçmişti ve bu süre içerisinde hiç buluşamamıştık. Farklı şehirlerdeydik ama diğer herkesten daha çok yanımda olduğunu hissediyordum.
Telefonum çalmaya başladığında önce Selim'e baktım. "Açmam lazım, normalde aramaz." Tüm gün görüntülü konuşmuşluğumuz var.
Kafasını salladığında telefonu açtım. Birkaç kelime konuştuktan sonra geleceğimi söyledim ve telefonu kapatıp Selim'e baktım.
Benden önce ayağa kalkmıştı. "Ben de gideyim. Sonra görüşürüz."
Cevap vermemi beklemeden dışarı çıktığında çantamı topladım ve ödemeyi yapıp çıktım.
Tek dileğim bizimkilerin bugün dışarıda olduğumu öğrenmemesiydi.
selimkya hikayesine ekleme yaptı:
hikayesinde senden bahsetti: