4.bölüm

439 24 26
                                    

Selam. New bölüm geldi. Iyi okumalar ♡

Sabahhhhhhh------ ve cumartesi

Gece gök gürültüsünden normal uyuyamamıştım. Tabi birde dün olanlardan sonra aklımı kurcalayan düşünceler uyku bırakmamıştı. Hem sinirli hemde üzgündüm. Sabahın 6 sında yine durum aynıydı. Dışarıda fena yağmur yağıyordu ve gök gurluyordu. Normalde bu havayı çok severim ama şimdi kendimi hiç iyi hiss etmiyordum. Dün olanlardan sonra zordu tabi.

Kalkıp giyindim ve erkenden aşağıya indim. Hava almak istiyordum. Ama dışarısı soğuk gözüktüğü için vaz geçtim. Sessiz ve boş kolidorda yavaş yavaş yürüyordum. Böyleyken buranın daha huzurlu olduğunu fark ettim.

Kolidorun sonuna ulaşmıştım ve sağa dönmek üzereydim. O sırada fısıltılar duydum ve yerimde durup kime ait olduklarını anlamaya çalıştım. Sanırım bu Dumbledore'du yanındakı her kimse ona sessizce birşey anlatıyordu.

Dumb: "Hayır kız bunu bilmemeli. En azından şimdilik. Bırakalımda derslerine odaklansın ve Hogwartsa alışsın. Bunu ona söyleyerek sadece bu süreci zorlaştırırız."

Ne hakkında kimin hakkında konuştuklarını anlamıyordum. Ama ordan uzaklaşmam gerektiğini düşündüm ve tam geriye adım atacakken diğer adamın söyledikleri beni durdurdu."

"Ama Lara bunu başkalarından eninde sonunda ögrenicek. Bunu sizin söylemeniz uygun olur profesör."

Neydi bu şimdi? Benim neyi öğrenmem gerekiyordu? Dinlemeye devam ettim. Lakin artık uzaklaştıkları için bir şey duyamadım. Sadece en son Dumbledore'un sen benim dediğimi yap demesini duydum.

Aklımı kurcalayan sorular bitmiyordu. Benden kesinlikle bir şey saklıyorlardı. Ama ne olduğunu nasıl öğrenicektim bilmiyordum.

***

Ne ara saat 9 oldu anlamamıştım. Yemek salonuna inerken Draco yanıma yaklaşıp benimle birlikte yürümeye başladı.

D: "Günaydınnn!! meşhur Harrynin meşhur ikizi hanım. "

Göz devirerek " Seni görene kadar aydındı! " dedim

D: "Hadi amaa Lara burda gelmiş sana güzel güzel günaydın diyorum neden kabalık ediyorsun?"

Aslında gerçekten biraz güzel söylemişti yani normalde kabaca şeyler söylerdi.

"Git başımdan Draco"

D: "Neden bu kadar aqressivsin bu gün?"

"Seni ilgilendirmez. Asıl sen niye bu gün bu kadar normal konuşuyorsun? Neyse boş ver umrumda değil."

Cevabını beklemeden ilerlemeye devam ettim. Oda bişey söylemedi. Bu gün bir garipti sanki.

Masaya geçip oturdum ve tabağıma bir şeyler koyup yemeye başladım. Draco gerçekten bugün sessizdi ve bana nefret dolu bakışları yoktu. Acaba başını filanmı çarptı diye düşündüm.

Tam Draconun bu gün sataşmadığına mutlu olup sakince yemeğimi yerken akşam 6 da Severusun yanına derse gitmem gerektiğini hatırladım. Hiç gitmek istemiyordum. Gitmesem nolur acaba diye düşünmeye başladım.  Bir süre sonra yemeğimi bitirip büyük salondan çıkıyordum ama o kadar düşüncelere dalmışım ki önümdeki çocuğu görmedim ve bir birmize çarptık.

"Ah özür dilerim " dedim ve kafamı kaldırıp yüzüne baktım. Bu çocuğu daha önce uzaktan gördüğümü hatırladım. Ilk geldiğimde gözünü benden ayırmayanlardan biriydi.

"Sorun değil " diyerek gülümsedi. Tatlı biriydi.

"Bu arada ben Cedric. Cedric Diggory. Hufflepuff binasındanım"

Severus Snape ♥︎Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin