9. Bölüm; Sürpriz gelişme

38 11 0
                                    

Beklediği cevabı duymayınca kaşları çatan imparator emin olmak için bir daha sordu.

"Öğrencim olmak istemediğini mi söyledin ?" Sorusu netti. Eğer özel olmasa tekrar bile etmezdi.

"Öğrenciniz olmak istemediğimi düzgün bir cevapla reddettim. Yoksa yeterince düzgün değil miydi ?" Bir imparator karşısında bu kadar rahat davranmak için ya deli olmak gerekirdi yada önemli biri..

Ne yazık ki ne deliydi ne de imparator için önemli biri. O sadece saf bir çocuktu.

"Hah, Teresa zoe ailenin fedakar olması yüzünden sana bir fırsat sunmak istedim. Ama sen bunu reddettin ? Peki ya nedeni nedir ?" En merak ettiği konu buydu.

"Çünküsü yok istemiyorum!" Çok basit bir ifade ile açıkladı ama hâlâ kaşları çatık olan imparator dahada kaşlarını derinlemesine çattı.

"Oh, yani tek sebebi istemiyor oluşun öylemi ?" Yüzünde alaycı bir ifade bulunan deniz imparatoru nihayet kahkaha atmaya başlamıştı.

Cevap vermek isterken kahkaha sesleri yüzünden susmuş olan Teresa imparatorun kahkahası'nın bitmesini bekledi.

"Bunda problem ne ? İstemediğim birşey bana sorulduğu zaman bunu yapmak zorunda olmamam gerekiyor değil mi ?"

Düşünceleri düzgün olan imparator kendini toparlayarak konuştu.

"Haklısın, aslında hayır demen en iyi olay çünkü ben bir imparator olduğum için saygı duyulması gereken biriyken bile bana kendi kimliğime bakan insanlar görmek istiyorum. Biliyorum bu biraz aptalca gelmiş olabilir ama öyle bu konumda yalnız olmak çok zor.."

İmparator dertlerini tek tek anlatmıştı. Tabiki bahsedebileceği türden olayları.. Teresa çoktan anlamıştı. İmparatorun onu eğitmek istemesinin sebebi aslında bir arkadaş edinme çabası gibi görünüyordu.

Ama günün sonunda onu reddetmişti. Eğer reddetmese o onun öğrencisi konumunda olucaktı. Dokunulmaz bir konum ayrıca istediği gibi imparatoru görebilecekti.

Malesef bu ihtimaller denizine bir son daha eklendi. Bu son ise imparatorun yalnızlığıydı. Eşi ve cariyeleri dışında çocukları yıllar öncesinde ölmüşlerdi. 3 oğlu vardı.

Biri yanarak,
Biri savaş alanında,
Diğeri ise suikast yoluyla ölmüştü.

Eşi olan imparatoriçe kederinden ölmüştü. Trajik bir kader onu beklemişti. Son 5 yıl boyunca her gece gökyüzünü izlerdi. O bir baba olarakta eş olarakta başarısız olmuştu.

Tek dileği imparator olarak bu konuda başarılı olmakta ve onları olmasada halkını refaha kavuşturmaktı. Onları da öldükten sonra kavuşma mümkünse o zaman görmeyi umuyordu...

"Sizi anlıyorum majesteleri." Önceki davranışına göre saygısı katlarca artan Teresa dikkatle cevaplamaya devam etti.

"Biliyorsunuz ben ailemin tek yetişim yapabilen çocuğu olarak ailemi düşünmeliyim. Aynı babamın bizi düşünüp size yardım etmesi gibi. Ama o bizim geleceğimizi daha düzgün çizgide olması için bunu yaptı.. adı daha doğrusu adımız haine çıktı. Yinede biz artık güvendeyiz.. ama nereye kadar ?"

İki nefes sonra kaldığı yerden devam etti.

"Güçlü olabilirsiniz ama unutmayın toprak ülkesi en az bizim ülkemiz kadar güçlü ayrıca ordan gelme insanlarız bizi bulmaları sizi bulmalarından daha kolay olurdu." Gözleri düşen teresa başını kaldırdı tavanda bulunan süslemelerle baktı.

"Malesef savaş kapıda, biliyor musunuz ben orda yakalandığım zaman askerlerden birşey duydum. Aslında duymamam gereken birşeydi..."

Sözünü hızla kesen imparator sordu.

HUN SUOHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin