2. Sezon 7. Bölüm; Yeşil rozet

24 7 0
                                    

Kargaşayı geç farkeden Chen hemen oğlunu aramaya başladı. Onun yanı sıra klanda ve dışında olan olayları anlamıştı. Geçen sefer olan o Kara sis tekrar vuku bulmuştu.

"Bu sisi ilk keşfeden kim bilmiyorum ama babamın bir parmağı olmadığı kesin. Şuanda Lena varken torununa zarar vermek istemez."

Etrafında toplanan aile üyelerinden birkaçı bu fikri onaylarken bir iki tanesi hâlâ düşünceliydi.

Chen Suo gezerken bir muhafızın yerde yattığını gördü. Birkaç metre uzağında ise başka bir beden vardı. Yakınlaşınca bedenin muhafıza küçük olduğunu farkettiler.

"Bu bir çocuk efendim." Chen çocuk lafını duyar duymaz onun yanına gitti. Ama çocuk onun çocuğu değildi.

"Sen onu al revire götür yapabilecek ne varsa yapsınlar." Geçen sefer ellerinde tedavi olmadığı için pahalı bir gezintiye çıkmışlardı.

Hun'un isteği ile halka arz edilen o ilaçları artık herkes kullanabilmekteydi. Hun'a bir kez daha teşekkür etmek zorunda kalan Chen içinden oğlu için iyi olmasını diledi.

Eğer kendi düşüncesine bıraksalar o ilaçlar gereksiz fazla niteliği taşıyıp satılmak için yarısından fazlası geri götürülürdü.

"Muhafız uyandı, muhafız uyandıı!!" Muhafızın kanlı kıyafetinin ardında üzeri kanlı yeşil rozet ile onun fazladan nöbet cezası alan muhafız olduğu anlaşılmıştı. (Yeşil rozet ceza alan kişiler taşırdı. Ama hangi ceza taşıdığı bilinmezdi."

"Han.. Han'ım.. o.. o.." sesi direk chen'e gidince önemle dinledi.

"O.. o şey oğlunuz.. yani genç li.." sesi kesik kesik gelen muhafızı pür dikkat dinlemesi düzgün bir liderin olması gereken özelliğiydi.

"Kaçırdı.. gör.." sesi kesilirken son nefesini vermişti...

"O cezasını kabul edip oğlumun hâlini görmüş büyük ihtimal biri tarafindan bu hale getirildi. Eğer dedikleri doğru değilse bile o yan tarafta yatan çocuğun hatrına uygun bir cenaze terhis edin!" Chen suo'nun bu şekilde emir vermesi doğaldı.

Şuanda yan tarafta yatan çocuk muhafızın ona sardığı fi katmanı ile hayatta kalmıştı. Demek ki geçen seferde olan olay doğruydu. Eğer genç bir erkek çocuğun etrafında güçlü kimseler varsa zarar görmezdi. Aksi halde zararı bırakın ölüm bile az gelebilirdi..

***

Sabah olduğunda ortalıkta cenaze havası vardı. Herkes üzgündü. Tüm gece klan ve çevresi aranmış ama hun bulunmamıştı. Hun dışında kalan diğer erkek çocukları arasından ölen sayısı geçen seferkine göre daha azdır.

Gece aramaya katılmaya gönüllü olan diğer isimde hang to idi. Hang to Chen Suo'yu biran önce babasının yanına götürmek için gelmişti. Ama son olaydan dolayı Chen Suo istese bile gelmezdi. Hun'u bulup bu işi hızlıca çözmek istedi.

Gece orda gördüğü parıltı bir taştı. Göz yaşı taşı olarak bilinen taş hun'un gördüğü ve birdaha aklına gelmeyen taştı.

Yaşı ve yetişimi güçlü olan hang to onu bir çırpıda alıp cebine atmıştı. Erleri ile odasına çekildiğinde o taşı hâlâ cebinde tutuyordu.

"Yarın ola hayrola." Yatağa yatan hang hemen uykuya daldı. Saat sabahın 04.58 civarıydı. Aramalar son bulmuş ve dağılan insanlar evlerine gitmişlerdi.

"Oğlum nerdesin!" Chen ise çaresizce hun'u aramaya devam etti. İlk günün ardından ikinci gün savaşa gitmeme kararı verdi çünkü oğlu ortada yoktu. Ama istemese bile emir demiri erirtir.

HUN SUOHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin