3. Bölüm

157 7 11
                                    

Merhabalar

İyi okumalarrr

Beğenin lütfenn









~|~











Sabah beni Dicle uyandırdı. "Abla geç kalıyorsun" diye seslendi. Hemen kalktım. Üstümü giyindim. Siyah bol pantolon üstüne, beyaz crop ve Motorcu ceketi giydim. Saçlarımı yukarıdan bağladım. Hafif makyaj yapıp çıktım. Sena geldiğinde pastaneye doğru hızlandık. Bilerek geç kaldığımız için Menaf'dan önce gitmemiz gerekiyordu.
Sena, "pastaneye gittiğimizde o adımın ne tepki vereceğini merak ediyorum" dedi. Bende en az onun kadar merak ediyordum. Kendisi bunu istedi ukala şey. YORON POSTONOYO ORKON OÇORSON SOVONOROM. oldu paşam.
İşte pastaneye gelmiştik. Dün yanında ki çocukla orada bekliyordu. Kapıya geldiğimizde, "nerdesiniz? İki saattir bekliyoruz. Nasıl çalışan sınız abi ya" dedi. Ama bu sefer kızgındı. Sena şaşırmış bir şeklide bana baktı. Bende çocuğa dönüp "geldik işte, Dün sana geç açıcağımı söylemiştim" dedim.
Çocuk bana doğru gelip, "Alla Alla, sen müşteriye karşı garez toplayıp, ona göre mi dükkan açıyorsun" diye söylendi. "Ya evet, hem senin gibi ukala gıcık müşterilerin inadına daha geç acıyorum" dedi. Yanında ki çocuk, "aynı cümleyi patron'un geldiğinde de söylersin" dedi. Neydi bu şimdi tehtit mi. Sena, "hay hay hiç şüphen olmasın. Hemde eksiksiz bir şekilde" dedi. Çocuk bize bakıp, "siz normal değilsiniz, harbi degilsiniz" dedi. Ben tam konuşacaktım o sırada Menaf geldi.

"N'oluyor burada, Nisa kızım dükkân bu saatte neden hâlâ kapalı" dedi. Karşımda ki çocuk hemen olup bitenleri anlattı. Menaf bize doğru, "olur mu öyle şeyler kızlar. Biz müşteri ayrımı yapmayız. Bir daha olmasın öyle bir şey" dedi. O iki çocuk bir birlerine bakarak güldüler. "Çok mu komik" diye çıkıştım. Sonra içeriye girdim. "Ne istiyorsun?" diye sert bir şekilde çıkıştım. Hiç bu kadar sinirlenmemiştim. İstediklerini verip sonra yüzlerine bakmadan mutfağa geçtim. Sena yanıma gelip. "ya sakin ol, iki geri zekalı için canını sıkma" dedi. "Gülmelerine sinirlendim. Neyse boşver" dedim. Sonra Sena'nın telefonu çaldı. İki dakika konuştukan sonra, "iki gün sonra bizi almaya geliyorlarmış. Hazırlık yapmamız için önden haber verdiler" dedi.
Beklenen an yavaş yavaş geliyordu. Bir ay boyunca onca insan içinde kalıp, eğitim görüp, sonra bir ayın sonunda yarışacaktık.
Heyecanlıydım. Bakalım bu bir ay içerisinde neler yaşanacaktı. Yanımda Sena olduğu için rahattım. En azından yalnız olmayacaktım. Abimi arayıp iki gün sonra almaya geleceklerini söyledim. İç çekerek "peki tamam" dedi sadece. "Abi bir ay sonra o parayı alıp gelicem. Merak etme" dedim. "Güzel kardeşim kendine dikkat et" dedi hüzünlü bir şekilde. Sanki bu gün gidiyormuşum gibi.
Sena, "akşam dükkân'dan sonra aşağıdaki mağazaya gidelim. Bir ay boyunca aynı kombinle gezecek değiliz" dedi. "Ben sadece seninle gelirim. Param kıyafet alacak kadar yok" dedim.
"Ben iki aydır maaşımı topluyorum yeni bir telefon için, ama nasip bunaymış. Benim param ikimizde yeter. Alırız bir şeyler" dedi. Gerçekten aramızda hiç paranın lafı olmazdı. İyi ki Sena gibi bir arkadaşım var..

Akşam vakti olmuştu. Dükkanı kapatmak için hâlâ zaman vardı. O yüzden Leyla gelip, biz işimizi bitirene kadar pastane de duracaktı. Leyla geldikten sonra Sena ile mağazaya doğru yola çıktık. Yolda giderken, Sena'nın telefonuna bir mesaj geldi. Gelen mesaj Motor yarışlarının kurucularından geliyordu. Bizi gruba almışlardı. Grubun içine yaklaşık 50 bin kişi vardı. Bir ay içinde yapılacak etkinlikler yazıyordu.

Etkinlikler:

1. Kamp alanları seçildikten sonra kamp için malzeme verilecek.

İllegal Suç (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin