6. Bölüm

106 4 9
                                    

Merhabaaa

İyi okumalarrr

Beğenmeyi unutmayın












~|~















Beni çadır kurulan ortama yakın bir yerde bıraktı. Çadıra gireceğim sırada Sena gelidi. O da pek iyi değildi. Nasıl olduğumu sordu. Ona başımdan geçenleri ve Emre ile öpüştüğümü anlattım. O da yaşadıklarını anlattı. Bana Efe'nin onun boynunda öpmesini anlattı.
Sonra konuşmaya başladım.
"İkisi bize karşı kötüyken, birden bire bize bu yaklaşımları bana gerçekçi gelmiyor. Bize karşı bir plan yapmış olmalılar. Bizde onlara yüz vermicez. Onlarla aynı ortama girdiğimizde pas vermeyelim" dedim.
Sonra akşam yemeği için hazırlandık.
Ben transparan elbise giydim. Sena'da siyah bir elbise giydi. Saçımı maşa yapıp yukarıdan bağladım. Güzel bir makyaj yaptım. Sena da hazırlandıktan sonra akşam yemeği olan mekana doğru gittik.
Gittiğimde herkes oturmuştu bize bakıyordu. Tüm gözler üzerimizdeydi. Daha önce tanıştığımız üçlü arkadaş grubundan Burak ve Arda bize doğru geldiler.
Selam verip, "bu yemekte bize katılmaya ne dersiniz" dediler. Bizde kabul ettik. Arda, beni koluna, Burak'da Senayı koluna aldı. Boş olan masaların birine geçtik. O sırada Emre ve Efe masaların başında oturmuş bizi izliyordu. Sinirli bakışları üzerimizdeydi. İkisi kalkıp konuşma yaparken biz onlara hiç bakmayıp yanımızda ki çocuklarla ilgileniyorduk. Yemekte herkes kaynaşıp eğleniyordu. Sonra Emre kalkıp masaların birinde güzel sarışın bir kızı dansa kaldırdı. Kalbime bir ağrı girdi. Emre'yi kıskanıyordum. Yoksa ona aşık mı oluyordum. Ellerini kızın beline koyup başlarını bir birlerine yaslayıp samimi bir şekilde dans ettiler.
Sena, "artık onlara bakmayı kes" dedi. Bende önüme döndüm.
Sonra Arda beni dansa kaldırmayı teklif etti. Bende fırsatı kaçırmadan kabul ettim. Arda elini belime koydu sonra daha çok yakınlaşarak dans ettik. Sonra Arda, Emre'nin bize baktığı sırada belimi vücuduyla yapıştırıp dudaklarımı öpmeye başladı. Ona karşılık verdim. Herkes bizi alkışlamaya başladı. Sonra kolumdan bir el hissettim. Emre beni alıp kendine doğru çekti. Tuvalete doğru götürdü. "Napıyorsun sen" diye üstüme bağırdı. Bende aynı ses tonuyla "seni ne ilgilendirir. İstediğimi yaparım" dedim. O da bağırıp "Sabah benimleyken akşam gözlerimin önünde başka bir erkekle olamazsın Nisa" diye bağırdı.
Bende yine bağırarak "beni kucağınadan atıp, Ateşle oynuyorsun yanan sen olucaksın diyen sen değil misin?! bende yanmak istemiyorum. Ateşinden kaçıyorum" dedim. Bana yaklaşıp, beni baştan aşağı süzüp "aynı şey değil Nisa, ben sana yakınlaşamadığım sürece kimsenin yakınlaşmasını istemiyorum" dedi. Bende, "madem istemiyorsun kimsenin yakınlaşmasına izin verme, sen bana yakınlaş Emre" dedim. O da, "yapamam ben senin canını yakarım. Üzülmene dayanamam" dedi.
Biraz yüzüne bakıp durdum sonra dedim ki "Bir korkak gibi, Sevdiğini gizlersen başkasıyla oluşumu izlersin" dedim çıktım. Arkamdan bağırma ve kırılan cam sesi geldi. Geçip yerime oturdum. Sonra o geldi elleri kan içinde kalmıştı. Cama yumruk atmış ş olmalıydı. Görevliler ellerine baktılar. Bende önüme döndüğümde Sena ve Efe'nin olmadığını farkettim. Nereye gittiklerini sordum Arda'ya, "Efe denen çocuk zorla 'konuşmak istiyorum' dedi. Sonra Senayı alıp götürdü" dedi. Hemen masadan kalkıp çıktım. Sena'yı aramaya çıktım. Kamp Alanında ki küçük evlerin içine bakmaya gittim. Bir odanın içinde ses çıktı. İçeriye girdim. Tam çıkmak için arkama döndüğümde, arkamda Emre'nin durduğunu gördüm. Hemen korkuyla geri çekildim. "Sonra çekil kapıdan gidicem" dedim. "Gidemezsin" dedi. sonra kapıyı kilitledi. "Yardım edin" diye bağırdım. "Boşuna bağırma ses geçirmemesi için yalıtım var" dedi. Sonra bana bakıp "çok güzel olmuşsun" dedi. Bende sakince "teşekkür ederim" dedim. Sonra yine "artık kapıyı aç. Çıkmak istiyorum" dedim. "Bekle çıkarsın" dedi ve bana doğru geldi. Kolumda ki çantayı yavaşça kolumdan indirdi. Beni duvarla kendi arasına aldı. "Beni delirtiyorsun Nisa, sende başka bir kızda görmediğim hazzı görüyorum" dedi. Aynı cümlenin bir benzerini Efe Sena'ya söylemişti. Hemen farkına varıp geri ittim onu. Kapıya doğru gidip "aç artık kapıyı" dedim. Üstünde ki gömleği açtı sadece kumaş pantolonla kaldı. Bana doğru yürüdü. Elleriyle kalçamı tuttu. Sonra boynumu yavaşça öpmeye başladı. Bir taraftan elleri kalçamdan popoma doğru gidip okşamaya başladı. Ellerim sırtına doğru sonra boynuna doğru gitti. Kendi kendime 'napıyorsun Nisa' dedim. Ve hemen onu geri itip "yapma Emre, yapma bunu bana bırak artık beni" dedim. Sonra, "Sadace pastane de ki patronum olarak kal" diye ekledim. Sonra sinirli bir şekilde "sana yaklaşırsam sakın karşılık" verme dedi. Ben de, "zaten karşılık vermiyorum. Sen beni sürekli bir yerlere sıkıştırıyorsun" dedim. "Artık öyle bir şey olmayacak" dedi. Kapıyı açtı bende çıktım. Çadıra doğru gittim. Sena çadırda oturmuş şekilde ağlıyordu. "Ne oldu" diye sordum. "Nisa bunlar bizden ne istiyor. Önce bağırıp kızıyorlar. Sonra bizi seviyormuş gibi yapıp öpmeye koklamaya başlıyorlar. Efe beni öpmeye başladı ittim. Sonra bana bağırıp 'yeter kızım bu kadar Afra tafra seni istiyorum işte anla' diye bağırdı. Bende, 'seni istemiyorum bırak rahatsız etme' dedim. Sonra çıkıp gitti bende buraya geldim" dedi.
Bende Emre'nin yaptıklarını anlattım. Ve tekrar onlara o samimiyeti vermeyelim en büyük zarar bize dokunur diye tembih ettim. Sonra üstümüzü çıkartık. Uyumak için yan yana geçip uyuduk.

Nisa'nin akşam yemeği kombini

Nisa'nin akşam yemeği kombini

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Buda Sena'nın

Buda Sena'nın

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.










BÖLÜM BİTTİ.

NASIL


BEĞENMEYİ UNUTMAYIN












💖







İllegal Suç (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin