Gözlerimi hafiften araladım. Bugün büyük annemden ses gelmiyordu. Yataktan kalkmadan uzanıp telefonumu aldım. Saate bakıp biraz daha uyuyacaktım ki kalkmanın daha iyi fikir olduğunu farkettim.Yataktan kalkıp sürüne sürüne mutfağa indim. Dolabı açıp atıştırmalıklar alıyordum ki buzdolabının üzerinde ki not gözüme çarptı.
-"Az ye! Benim işlerim var gittim haberin olsun 'büyükannen'"
"Az mı ye" diye söylene söylene ağzıma yiyecekleri tıkıştırmaya başladım. En son su içip mutfaktan çıktım. Camdan dışarıya baktığımda çiçeklerin kurumaya başladığını farkettim. Kafama şapka takıp elime hortumu aldım. Parmak arası terliklerimle çiçekleri suluyordum. Dün gece olanlar geldi birden aklıma durduk yere benimle bir yakışıklı niye ilgilenecekti ki. Güneş ne kadar da parlıyor derken bahçe kapısının açık olduğunu farkettim. İçeriye giren kişinin yüzünü seçmem biraz zaman almıştı.
Siwon-"Vay canına, böyle daha sevimlisin sanki"
Şoka girmiştim. Suyla karşımdaki duvarı ıslatırken üzerime doğru bakan bakışlar yüzünden kendimden geçtim birden. Pijamalarla karşısında öylece dikiliyordum. Rezil olmanın verdiği etkiyle verdiğim tepkinin boyutu da büyüktü.
"Sen nerden çıktın?"
Siwon-"Biyolojik olarak mı kronolojik olarak mı?"
'ukala manyak' demekten kendimi alıkoyamadım. Ama tabiiki içimden konuşmuştum.
"Yani neden geldin?"
Siwon-"Ufak bi özürle gecistirecek biri gibi mi duruyorum"
Arkadan gelen köpek havlama sesine anlam vermeye çalışırken konuşmaya başladı.
Siwon-"Sanırım duruyorum" diyip kaşlarını çattı.
"O ses ne? Köpeğinle mi geldin? Nerede?"
Siwon-"İsmi senin sorumluluğunda. Köpeğimle değil köpeğinle geldim."
Arabasına doğru yürümeye başladı. Arka koltuktan bembeyaz bir samoyed ile geldi.
"Bu şimdi benim mi? Ciddi misin?"
Köpeği kucağıma verdi. Sarıldım. Tüylerini okşamaya başladım.
Siwon-"Evet senin, arabadan başka ne sevdiğini bulmak için çok şey okumam gerekti..."
"Araba almanda fena olmazdı" diyip güldüm.
Siwon-"8 tane gözün doysun... Ayrıca daha tatlı değil mi?"
"Evet çok tatlı, onun için kulübe yaptırmalıyım, isim bulmalıyım"
Siwon-"Panik yapma uzun yıllarınız var birlikte"
"Evet sanırım ben sevinçten teşekkür etmeyi unuttum"
Siwon-"Senin Teşekkürün değil benim özrüm içindi"
"En değerlime zarar verdin ve istediğim bişeyle özür diliyosun"
Siwon-"Olmadı mı?"
"Oldu"
Köpeği severken birden onunla göz göze geldim. Nedense kalp atışlarıma artık hükmeden sanki ben değil oydu.
"Sevdim ben bu köpeği"
Siwon-"Yakıştınız"
"İltifat mı hakaret mı?" Bir köpekle yakışmanın binbir türlü anlamı olabilirdi. Kimbilir belki bana köpek falan demek istiyordu.
Siwon-"En güzelinden iltifat" diyip güldü. "Bizde çok yakışırız" diye de eklemeyi ihmal etmedi.
Bunu söylerken başka tarafa baksa kesinlikle üzerime alınmazdım ama alındım. Bunu belli etmek iyi olmazdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mavi İspinoz
FanfictionBen, kim olduğumu bilmiyorum. Onun yanındayken Jessica mı? Mavi İspinoz mu? Ne zamandır ona bağlıyım hatırlamıyorum dahi. Beni ben olarak seven 'asi kız' diye seslenip ruhumu görebilen tek yabancı. Aslında basit bir aşk hikayesi olması gerekirken bu...