Gergin bir sessizlik oluşmuştu. Karşılıklı kahve içerken birden ne diyebilirim diye düşünmeye başladım. Aynı anda konuşmaya başlamıştık.
"Yarışıma gelmek ister misin?"
Siwon-"Konsere gelmek ister misin?"
Birden güldü.
Siwon-"Yarışın ne zaman?"
"Aslında baya var önemli olanlara ama ilk turlar haftaya başlıyor"
Siwon-"Benim konserim 3 gün sonra. Yani ilk bizdeyiz?"
"Evet galiba ama internette bilet bulmanın zor olduğu yazıyordu."
Siwon-"Biletler bitti ama sen VİP'sin sonuçta"
"Öyle miyim?"
Siwon-"Öylesin"
"Ömrümde ilk kez konsere geleceğim, güzel olacağına ve beğeneceğime eminim."
Siwon-"Umarım son olmaz, henüz mesleği bırakmayı düşünmüyorum"
"Bence son olmaz. Bu arada kahve bitti gidelim mi?"
O hesabı öderken masada bekledim. O gelene kadar telefondan onun fotoğraflarını indirmeye başlamıştım. Karşıdan geldiği için görmemişti ne yaptığımı. Beraber arabaya bindik.
Eve giderken sessizliği bozmak istedim. Gerginleşen sessizlikten nefret ederdim.
"Konsere erken mi gelmeliyim kalabalığa kalmamak için?"
Siwon-"Ben seni içeri alırım. Sen beni ararsın geldiğinde."
Gülümsedim. Arabadan konuşmadan inmiştim. O gidene kadar eve girmedim. Eve girdiğimde ise büyükannem elinde köpekle bana bakıyordu.
"Büyük anne verir misin mavişi bana?"
Büyükannem-"Maviş mi?"
"Evet, bu güzellik artık bizimle yaşayacak"
Büyükannem-"Sen ilgileneceksin ama"
"Tamam ben ilgileneceğim ver onu bana şimdi"
Köpeği bana uzattı. Kucağıma alıp odama çıktım. Köpeği yatağımın üzerine koyup birden dolabımı açtım. Hemen kıyafetlerimi karıştırmaya başladım.
'Giyecek hiçbirşeyim yok' diye söylenmeye başlamıştım ki cüzdanım birden gözbebeklerimin içine girdi sanki. Hemen araba anahtarının olduğu dolabı açıp herhangi bir anahtar aldım. Cüzdanımı alıp evden çıktım. Yola koyulduğumda nereye gideceğimi bilmediğim için gezmeye başladım sokaklarda. Aklıma birden Jaejoong gelmişti. Onunla yıllardır görüşmemiştik. Kısaca özetlemek gerekirse uzaktan akrabamdı. Numarası hala kayıtlı olmalı diyip arabamı sağa çektim. Telefonumun rehberini karıştırırken numarasını bulmuştum. Hemen aradım. Söylediği yere gidip onu beklemeye başladım. O içeri girdiğinde kızlar birden çığlık atmaya başladı. Sanki içeri JaeJoong değil de canavar girmiş gibiydi ortam. Ayağa kalkıp ona sarıldım.
"Hoşgeldin"
Jaejoong-"Hoş buldum, uzun zaman oldu"
"Evet kaç yıl oldu ben bile unuttum"
Jaejoong-"Kore'ye geldiğinde neden haber vermedin?"
"İnan aklıma gelmedi, nasıl gidiyor?"
Jaejoong-" İyi gidiyor biliyorsun, nişanlandım"
"Duydum, bakalım kızcağız sana ne kadar dayanacak"
Jaejoong-"Evde kaldın diye beni kıskanman gerekmez bence küçük hanım"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mavi İspinoz
FanfictionBen, kim olduğumu bilmiyorum. Onun yanındayken Jessica mı? Mavi İspinoz mu? Ne zamandır ona bağlıyım hatırlamıyorum dahi. Beni ben olarak seven 'asi kız' diye seslenip ruhumu görebilen tek yabancı. Aslında basit bir aşk hikayesi olması gerekirken bu...