🥀🥀🥀
"Alex! Hilezkorra! Orada mısınız?" Anthony'nin alt kattan gelen sesini duyunca gülerek ayrıldık.
"Evet! Bekle, seni almaya geliyorum." Alexander seslendi. Bana bakınca kafamı sallayarak onay verdim. Hafifçe gülümseyip yanımdan ayrıldı. Adım sesleri merdivenlere gidip alt kata indi. Alt katta da bir süre ilerledi. Durup Anthony ile burada ne yaptığımız hakkında kısaca konuştular. Sonrasında ikisinin adım sesleri buraya yöneldi.
Kısa bir süre sonra görüş açımdaydılar. Anthony beni görünce kocaman gülümseyerek vampir hızında yanıma ulaştı. Kurtlara özgü sıcak ve kocaman kucaklamayla karşıladı beni. Onun sayesinde alışmıştım bu şekilde kocaman kucaklaşmalara. Hangimizi olursa olsun gördüğünde hemen böyle sarılıyordu.
"Ailenin resmine bakıyormuşsunuz. Ben de çok merak ettim." Anthony benden ayrılırken konuştu. Alexander da tam o sırada yanımıza vardı. Feneri tabloya çevirip Anthony'nin daha da iyi görmesini sağladı. Kurtlar ve vampirler karanlıkta iyi görebilseler bile bir ışıkla görmek her zaman daha iyiydi.
"Hilezkorra annenle ne kadar da benziyorsunuz." Anthony bir bana, bir de tabloya bakarak heyecanla konuştu. Coşkulu heyecanı karşısında kahkahamı engelleyemedim. Alexander da sessizce gülerek eşlik edince Anthony'nin gülümsemesi genişledi.
"Bence babasına daha çok benziyor." Alexander da fikrini belirtti ama Anthony kafasını sallayarak reddetti.
"Hayır, annesinin dalgalı ve koyu kahverengi saçlarına bak. Hilezkorra ile aynı. Göz, burun ve ağız yapıları da aynı." Anthony söylenerek tabloyu ve beni işaret etti. Alexander kafasını ağır ağır sallayarak reddetti.
"Yüz yapılarına bak, Ann. Babasının oval yüz yapısı Hilezkorra'da da var. Parçalar annesine benzese bile genel hatları babasına benziyor." Alexander kendi görüşünü açıklayınca Anthony'ye mantıklı gelmiş olacak ki kafasını sallayarak onayladı. Sonra dönüp tabloya yeniden baktı. Kardeşimi dikkatlice inceliyordu.
"Bu çocuk tanığımız birine benziyor. Biz kaçarken bize yardımcı olan bir bey vardı. Gözleri aynı onun gibi." Anthony sessizce mırıldanınca umutla kolunu tuttum. Dokunuşumla bakışları bana döndü.
"Onu tanıyor musun, Anthony? O benim kardeşim. En son nerede ve ne zaman gördüğünü hatırlıyor musun?" merakla sordum. Anthony kafasını iki yana salladı.
"Onu sadece evimize geldiğinde veya yer değiştirirken görürdüm. O zamanlarda da benden uzakta annemle konuşurlardı." Anthony yavaşça açıkladı. Hayal kırıklığıyla kolunu bıraktım ama bu sefer de o hevesle benim kolumu tuttu.
"Annem onun nerede olduğunu bilir. Annemin yakın bir dostu olduğuna inanıyorum. Yoksa bize bu kadar yardım etmezdi." Anthony hevesle konuştu. Ben de yeniden heveslendim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hibrido Hilezkorra {BXBXB}
FantasyBeni öldürmek için her şey denenmişti. Kalbim sökülmüş, bedenim yok edilmişti ama ölmemiştim. Benden geriye kalan küçük bir kan damlasından bile dirilebilmiştim. Son çare olarak beni etkisiz hale getirdiler. Bir tabuta kapatıp ölü gibi gömdüler, bel...