DÖNÜŞ:9

291 42 7
                                    

"Ay yeter! Götümden alıyorum nefesi!" Diyerek kendimi çimlere attım.

Manyak 3 tur deyip 5 tur koşturmuştu.

"Dayanıklılığın artarsa gücünde artar. Yapmak zorundasın." Dedi yanıma çökerken.

Onda hiçbir şey yoktu tabii! O kadar koştu yinede tık etmedi ona yahu!

"Ben günde sadece 3 km falan yürüyen insanım. O da işte olduğum zamanlar! Neyime benim 32 km?"
Dedim nefeslenirken.

"Yavaş yavaş alışacaksın işte. Ayrıca yarın tekrar koşacaksın. Hatta iki defa. Muhafızlar ile tekrar koşacaksın yani."

"Neden?" Diye doğruldum yattığım yerden.

"Sen en yüksek rütbeli muhafızsın. Senide kontrol etmezsem torpilli olduğunu söylerler."

"Zaten öyleyim?" Dedim sorar gibi.

"Değilsin. Ben senin içindeki gücü biliyorum. Bu yüzden seni seçtim. Yani bir nevi testi geçtin. Torpil yok." Dedi.

Kendimi tekrar çimlere attım. Aklımı kurcalayan bir soru vardı geldiğimden beri. Sorup sormamak arasında kalıyordum. Ama sormazsam Alixna'ya asla güvenemeyecektim.

"Hey,bir şey soracağım." Dedim.

Sakin konuşmam onun dikkatini çekmiş olmalı. Genelde sakin konuşmam.

"Dinliyorum." Dedi bana bakarak.

"Sen ingilizceyi insan dünyasına gittiğimde öğrendim demiştin. Ama bana bir daha dünyama dönemeyeceğimi söyledin? Ne demek istediğimi anladın değil mi?" Dedim.

İç çekip dizlerini kendine çekti. Elleri saçlarını buldu.

"Eğer seni dünyaya gönderirsem sarayda ki tüm vampirler varlığını hissetmeyecekti. Ve senin peşine düşecekti. Ayrıca benimde. Sonrada ikimizde arafta buluşacaktık. Yani ölecektik. O yüzden gidemezsin. Bırakamam seni." Dedi.

"Anladım. Bir soru daha soracağım. İnsan olmama rağmen hâlâ saraydayım. Vampirler bir şey demiyor mu?"

"Diyemezler. Çünkü sen benim emirimdesin. Ama bu senin tehlikede olduğun gerçeğini değiştirmez. Güçlü olmalısın."

Her şey bana bağlıydı yani

"Hadi içeriye gidelim. Geç oldu." Dedim kalkarken.

Galiba buradan gitmem imkansız. Sonsuza kadar burada kalacağım.
Ne zaman Alixna ölürse bende o zaman öleceğim. Neyse en azından beleşe yaşıyorum. Tek yapmam gereken birilerini öldürmek.

Alixna önde ben ise yine bir adım geride saraya geri dönüyorduk. Elim yine kılıcımın üstündeydi. Sürekli tetikte duruyordum. Anlaşılan istemeden buraya alışmıştım.

Alışmaktan başka bir şansım yoktu zaten. Bu sabah anlamalıydım zaten. Her ne kadar insansam aynı zamanda vampirdim. Ben birisini öldürdüm ve üzülmedim. Bu bile buraya ait olduğumun ispatı.

Bu afet gibi hatun bile beni buraya bağlayamıyordu ama şimdi bu gerçekler beni buraya bağlıyordu.
Önümde yürüyen Alixna'ya baktım. Güzel kalçaları önümde sallanıyordu. Bu bile keyfimi yerine getirmiyordu. İlk geldiğim gün Alixna'nın söylediği bir şey gelmişti aklıma.

"Hey, madem burada tıkılı kaldım ilk gün ettiği teklif hâlâ geçerli mi?" Diye sordum yürürken.

Alixna bir anda durup bana döndü.

"Ne teklifi?"

"Evlilik."

Alixna şokla bana bakıyordu.

Dalnirth (gxg)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin