BÖLÜM 2

150 16 5
                                    

SELAMMM MILLEEETTTT ya da her zaman ki girisimizle MERHANALARRR HANIMLARRR
iki arada  bir derede her tenefus vaktinde evde bos bos oturdugum butun zamanlarda bolum yazdim ve ortaya bu bolum cikti
Umarım begenirsinizzz

Iyi okumlarr, hanımlarr
___________


Evde tek başıma oturmuş sipariş ettiğim pizzanın gelmesini bekliyordum. Elim burkulduğu için işe gitmemiş ve Jimin'in sıkı tembihleri üzerine de yemek yapma gibi bir zahmete girmemiştim.

Televizyonun karşısındaki koltukta üzerimde bir pikeyle öylece oturuyor ve haberleri izliyordum. Bunun tek sebebi televizyonu açtığım gibi bir haber kanalının açılmasıydı. Diğer kanallara bakma gereği duymamıştım çünkü hepsi gündüz kuşağı ya da magazindi.

Yarı uyanık halimden televizyondaki spikerin sesiyle bir anda ayıldım, 

"Dün akşam saatlerinde bir apartmanın çatı katında yaşayan ünlü psikolog  Cheon Seojin ölü bulundu. Üzerinde joker kartı ve kartın üzerinde 'J' harfi yazılıydı. Katilin 'Joker' olduğu düşünülüyor.

Bundan önce Kim Holding'in Ceosunu, Neşe Yetimhanesi'nin müdüresini ve orada çalışan bir hizmet görevlisini ayrıca eğlence mekanında çalışan bir kadını öldürmüştü. Öldürülen kişilerin yakınları bir an önce katilin bulunmasını ve hak ettiği cezayı almasını istiyor."

Neşe Yetimhanesi'nin müdüresini mi öldürmüştü o? Cidden yapmış mıydı bunu? Peki mutlu mu olmalıydım? Öldüğü için sevinmeli miydim? Biri çıkıp o iğrenç kadını öldürerek benim de intikamımı almış sayılır mıydı yoksa o kadının bana yaptıkları yanına kâr kalarak mı gitmişti bu dünyadan? Öldüren kişi onu buradaki sefaletten kurtarmış sayılmaz mıydı yani? Öldürerek ona bir ödül mü bahsetmişti yoksa ceza mı?

Çalan zilin sesiyle kendime geldim ve  aktığını bile hissetmediğim göz yaşlarımı titreyen ellerimin arkasıyla silip kapıya gittim. Sipariş ettiğim pizzam gelmişti ama bende onu yiyebilecek bir iştah kalmamıştı.

Hızlıca kapıyı açtım. Yüzünde siyah maske, başında siyah şapka ve sağ gözünde bandaj olan kurye poşeti bana uzatıp,

"Siparişiniz, efendim." Dedi. Eldeki poşeti alıp teşekkür ettim. Parasını online olarak zaten ödemiş olduğum için kapıyı kapattım ve içeri girdim. Poşeti olduğu gibi masanın üzerine bıraktım. Yiyebilecek iştahım yoktu. Bu yüzden tekrar eski pozisyonumu aldım ve bu sefer haber izlemek yerine rastgele bir kanala verdim.

******

Müdüre annenin masasına doğru yavaş adımlarla ilerlerken bacaklarımın titremesini durdurmaya çalışıyordum.

"Bogum'un kalemini sen mi çaldın Seokjin? Bana doğruyu söyle!" Diye sertçe bağırdı. Titreyen ellerim ve titreyen bacaklarıma mani olmaya çalışırken,

"Yemin ederim ben çalmadım müdüre anne! O kalemin benim dolabıma nasıl girdiğini bilmiyorum." Dedim ağlayarak. Kadın elini sertçe masaya vurup,

"Yalan söyleme!" Diye bağırdı. "Çalmışsın işte! Yoksa kim senin dolabına koyacak Seokjin! Cezalısın!"

"Müdüre anne lütfen, ben çalmadım, yemin ederim." Diye ağlayarak yalvardım kadına. Çünkü bana herkese verdiği cezalardan vermiyordu. Ben onlar gibi birkaç gün aç bırakılmıyordum, dayak yemiyordum yada kilere kapatılmıyordum. Benim cezam çok daha farklıydı.

Joker | Namjin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin