MERHABALAR!!
YARIN KTH'NIN DOĞUM GÜNÜ 💃🕺💃💃Umarım medya aciliyordur acilmiyorsa da şarkı fourth of july acar dinlersiniz (son zamanlarda taktım bu şarkıya)
Iyi okumalar hanımlarr...
______
Park Jimin'in ağzından
Elimde ki kaçıncı olduğunu saymayı bıraktığım sigarayı yere fırlattım ve ayağımla ezdim. Paketten yeni bir tane çıkartırken Jungkook elimi tuttu,
"Yeter, Jimin. Yarım saatte paketi yarıladın farkında değil misin?" Dedi. Elinden kurtulup ince sigarayı iki dudağımın arasına yerleştirdim ve ateşe verdim.
"Umrumda değil, Jungkook. Elimden oturup sigara içmekten başka hiçbir halt gelmiyor. Bırak bari onu da rahat bir şekilde yapayım." Dedim. Jungkook derince bir nefes verdi. Bu sırada koşarak gelen Yoongi'yi gördüm ve hemen ayaklandım.
"Ne oldu? Bir şey öğrenebilmişler mi?" Dedim hevesle. Seokjin' e ne olduğunu, nereye gittiğini ve nasıl bu hale geldiğini Taehyung ve Hoseok araştırıyordu. Butun umudum onlardi. Yoongi başını iki yana sallayarak,
"Maalesef, Jimin. Adamın yüzünün yarısından fazlası kapalı. Sağ gözünde bandaj, yüzünde maske var. Birde şapka takmış. Kameralara hep sağ tarafını döndüğü için yüzü görülmüyor." Dedi. Aldığım nefesler yarı yolda kalmıştı.
Elimden sigara kayıp düşerken tekrar oturdum. Yüzümü avuçlarının içine aldım. Sakinleşmeye çalışıyordum yoksa suçsuz insanlara patlayabilirdim. Şu dört gün de nasıl olur da hicbir şey bulamazlar aklım almıyordu. Bağırmak istemiyordum. Kimseye bağırmak, kızmak istemiyordum ama bu çok zordu.
Yoongi yanıma oturup sırtımı sıvazlayarak,
"Istersen biraz dinlen. Biz buradayız nasıl olsa. Sen eve git, biraz uyu, duş al ve birşeyler ye. Sonra tekrar gelirsin." Dedi. Başımı iki yana sallayıp,
"Gerek yok. Iyiyim ben." Dedim. Jungkook her stresli olduğunda yaptığı gibi saçlarıyla oynarken,
"Iyi değilsin, Jimin. Dört gündür adam akıllı ne uyudun ne de birşey yedin. Eve gidip dinlen biraz." Dedi. Elini saçından çekimesini saglayarak,
"Bana birşey olmaz Jungkook. Iyiyim ben, tamam mı? Benden çok senin dinlenmeye ihtiyacın var hem. Hadi, sen eve git. Zaten yeterince kaldın burada. Sonra annen ve babandan boş yere azar işitme." Dedim. Jungkook başını olumsuz anlamda sallayıp,
"Beni düşüneceğine kendini düşün, Jimin. Hadi ama, onların ne dediği umrumda bile değil, sende biliyorsun. Burada Seokjin uyanana kadar kalacağım, işte o kadar!" Dedi. Omzuna pat pat vurup hafifçe gülümsedim,
"Jungkook, zaten saat yeterince geç oldu. Hadi evine git. Sabah tekrar gelirsin. Lütfen, yorma beni." Dedim. Jungkook yanaklarını şişirip ofladı. Bu bir tür 'tamam' demekti onun için. Sonra Yoongi'ye dönüp,
"Jungkook'u evine bırakır mısın, Yoongi? Tek başına dönmesin." Dedim. Yoongi omuzlarını bıkkınlıkla düşürüp,
"Tek başına dönmesinde hiçbir sakınca yok, Jimin. Jungkook için endişeleneceğine kendin için endişelen." Dedi, büyük bir sitem de sezmiştim sesinden. Yoongi'nin omzunu tutup,
"Yorma beni, Yoongi. Lütfen, sadece onu eve bırak. Aklım onda kalır sonra." Dedim. Yoongi omzundaki elimi çekip hiç bir şey demeden çıkışa doğru ilerlemeye başladı. Jungkook da bana,
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Joker | Namjin
Fanfic!!!Lütfen bu kitabı kan, istismar, şiddet gibi öğelerden etkilenmeyecek kişiler okusun. Eğer etkileniyorsaniz okumayın. Içerisinde şiddet, istismar ve kan barındırır!!! "NASIL HATIRLAMAZSIN?!" Diye bağırdı. Korkudan bedenim tir tir titrerken yanakla...