Ben: Sen geldiğinde de ışığın yandığını söylemiştin. Yoksa şuan da biri daha mı geliyor?
Jeongguk: Hayır, bu imkansız. Yani eğer pusuladan 2 tane yoksa.
Ben: Acaba?
Jeongguk: Ne acaba?
Ben: Saatin bir kopyası olabilir mi?
Jeongguk: Bilmiyorum.
Ben: Saat ısınıyor! Daha fazla elimde tutabileceğimi sanmıyorum.
Jeongguk: Tamam, yere bırak hemen!
Elimle yere bırakmıştım pusulayı. Pusula hafif ışık saçıyordu. Jeongguk beni arkasına alarak (yigidim😍) korumaya çalıştı.
Işık git gide büyüyordu. Ve en son olarak da, çok büyük bir ışık patlaması olmuştu.
Karşımızda bir kız duruyordu. Elinde bir 'katana', kafasında bir 'kelebek şekli toka' ve üstünde özel olarak dikilmiş gibi gözüken 'kimono'.
Ben: Ben seni tanıyorum sanki? Sen-
Jeongguk: Kim?
Ben: Sen Kanaosun! Ama biraz garipsin-
(Bilmeyenler için)
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Jeongguk: Sen benim evrenimden misin?
X: Aslında olaylar biraz daha farklı.
Jeongguk: Nasıl yani?
X: Öncelikle ben Aysima.
Ben: E sen Türksün?
Jeongguk: Mantıksal bakarsan bende Türkçe konuşuyorum.
Ben: Allah aşkına sen bir sus.
Jeongguk: Nedenmiş o?
Aysima: Bana mı odaklansak?
Jeongguk: Heh, tamam.
Aysima: Öncelikle ben bu evrendenim. Yani 'Y Evreni'. Ancak bir büyücü ve yardımcısı beni 'Z Evrenine' haps etti. Ve orda bir anime karakteri olarak doğdum.
Ben: Büyücüyü biz tanıyor muyuz?
Aysima: Eğer yanlış bilmiyorsak evet.
Jeongguk: 'Bilmiyorsak' derken?
Aysima: Y Evreninde bir bilim insanı ile tanıştım. İsmi Ecrin. Evrenler arası geçiş yapmaya çalışırken benimle irtibat kurdu ve sizin elinizde ki pusulanın hologramını yapıp beni buraya getirdi. Ve olayın kötü tarafı ise beni haps eden büyücü ve yardımcısı bu evrende. Onları bulup Z Evrenine geri göndermem lazım.
Jeongguk: Bende Z Evreninden geliyorum. Pusula şuan çalışmıyor, bunun için Lin'in bildiği bir saat ustasına gidiyoruz.
Ben: Eğer pusula düzelirse büyücüyü ve yardımcısını oraya haps edebiliriz.
Jeongguk: Ve bende geri dönebilirim.
Ben: Geri dönmek zorunda mısın?
Jeongguk: Beni çok sevdin galiba :)
Ben: Ne demezsin... Her neyse hadi üçümüz yola koyulalım.
