Uçuşan yarasalar o kadar güçlü kanat çırpıyordu ki, bunu susturmak için onları öldürmek "kahraman" olarak adlandırılmasına sebep bile olabilirdi.
Kurtların bekçi kesildiği bu karanlık gecede, pusuda bekleyen düşman, "Evimizde Saklanan Hain" kimdi?
Mücevherlerin ceset hissiyatı eşliğinde, sislerin bu karanlık ama yıldızlı geceye eşlik etmesi, işi iyice ürkünç yapıyordu.
Upuzun pençelerini üstünde gezdirdi.
Altın yüzüklerini kasten birbirine vurdu. Anlaşılan o ki, yüzüklerin sesi içinde ki canavarı hiddetlendiriyordu.
Kıyafet Temsili:
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Darian: Hoşgeldiniz.
Hasan: Neredeyiz biz?
Darian: Benim köşkümde.
Beren: Burası korku tüneli gibi daha çok.
Darian: Tesüf ederim.
Ayşenaz: Biz en son maçdaydık. Niye ve nasıl buraya geldik?
Darian: "KehanetTanrıları Yıldızlar" sizi buraya getirdi.
Biraz duraksadı.
Darian: Köşkü size gezdireyim,
Dedi ve etrafı dolaşmaları için onların izcisi oldu.
Ana girişten girdiler ve daha sonra tüm köşkü turlamaya başladılar. Bu ihtişamlı köşk sadece vampirlere değil, örümceklere, farelere, akreplere ve yılanlara da ev sahipliği yapıyordu.
Bahçe denilen yer, o kadar sisliydi ki hiç bir şey doğru dürüst gözükmüyordu. Bahçe, daha çok mezar gibiydi. Etrafta haç işaretleri var ve mezar taşlarının önüne kıpkırmızı kan rengi güller bırakılmıştı. Tabii canlarını sevdikleri için bunu sormamaya kararlıydılar.
Ebrar: Yanlış anlama ama, buralar temiz mi?
Darian: Sizin evrende etrafta hayalet olunca pis mi oluyor?
Aral: BURASI HAYALETİ Mİ?!
Darian: Tabii ki, şuan cinler size öyle bir bakıyor ki, her an sizi kovmak için müdahale edebilirler.
Aysima: Kalıcak başka yer yok değil mi?
Darian: Eğer Kehanet Tanrıları böyle yaptılarsa bir bildikleri vardır. Kurcalamayın.
Aras: Ömer nerde?
Darian: O bir Güneş Lordu. Şuan parlak bir krallıkta sefa sürüyordur.