16.BÖLÜM:Doğum Günü ve Yağmur Bulutu

63 7 0
                                    

Kaan Boşnak - Yorgunum ve Ağrılar

Kız bu sefer abisinin yanında değildi. Kendi odasında oturmuş tavanı izliyordu sadece.

Kabullenmişti yalnızlığını, kimsesizliğini. Aradan uzun zaman geçmişti on altı yaşındaydı artık. Ve bu gün doğum günüydü.

Gözleri gardolapın camına kaydı. Kendisine baktı daha doğrusu saçlarına. Babası hep 'saçlarını sakın kestirme' derdi. Uzunken çok güzellermiş.

Annesi kestirmeye kalktığında babası kızardı hep. Zaten kız asla izin vermezdi buna.

Şimdi uzun saçları sayesinde babasını yanında hissediyordu...

Düşüncelere dalmışken odasının kapısı açıldı birden.

Gergince yerinde kıpırdandı. Annesi gelmişti. Daha sabahın altısı olduğu için rahattı, uyanmaz sanmıştı.

Kıza bomboş gözlerle baktı ardından bakışları saçlarında sabitlendi. Nefretle doldu içi "Kestir artık şu saçlarını yoksa ben keseceğim!"

Kaşlarını çattı "Asla!" dedi net bir şekilde "Bana ne yapıyorsan yap ama saçlarıma dokunma!"

Alayla güldü kadın. Bu gülüşü bildiğinden içi korkuyla doldu kızın. Fakat yine de kararlı duruşunu bozmadı.

Yapmıştı yapacağını kadın. O anlık sinirle kızı kolundan sürükleyerek banyoya götürmüştü.

Çok çırpındı Yazel lakin sesini çıkarmadı çünkü bağırıp çağırsa da yardım edecek kimsesi yoktu...

O gün daha çok şey yaşamıştı fakat onun için en acısı buydu.

Babasının varlığını yanında hissedemiyordu artık. İçi bomboştu, ruhu yapayalnızdı...

***

Böyle bir rüyayla güne başlamak pek hoş olmamıştı. O günün en ufacık anını bile hatırlamak istemiyordum.

Saçlarımı da bir daha uzatamamıştım. Hâlâ da kısacıktı ancak artık uzatmak istiyordum. Gerçi ilaçlardan dolayı dökülüp duruyorlardı. Yani bunu önemseyecek durumda değildim.

Benim için en önemlisi ise tüm bu olanlara rağmen ayakta dimdik durabilmekti. Günün sonunda darmadağınık olsam da ertesi sabah hiç bir şey olmamış gibi devam etmekti. Öylede yapıyordum. Sonuçta hayat devam ediyor...

Kulaklığımı da taktıktan sonra evden çıktım.

Bu günü kendime ayırmak istiyordum.

Bunun için ufak bir yürüyüş bile yeterliydi aslında.

Sadece kendi kendime düşüncelerimle birlikte kalmak istiyordum.

İsteklerimin en büyük sebebi ise bu günün doğum günüm oluşuydu. Ve ben yıllar sonra ilk defa doğum günümü kutlamak istiyordum. Öyle dostlarım yanımda olsun, hediyeler alıp, pastalar yiyelim istemiyorum.

Yirmi yedi kasım bu gün. Doğum günüm. Küçükken kendi kendime şarkılar söyleyip kutladığım, büyüdükçe bunlar yapmayı da kestiğim doğum günüm.

İnsan hayatından soğuyabiliyor. Yok olup gitmek isteyebiliyor. Tam her bi' şey düzene girdi, artık mutlu olabileceğim derken o hayat insanın elinden kayıp gidebiliyor... Sonrada birden nefret ettiği, lanetler yağdırdığı yaşam kıymete biniyordu.

Tüm bunlara rağmen bazı şeyler umut verebiliyor mesela bir insan gibi.

Ha birde hayallerim vardı; yazar olmak gibi.

Bazı YalanlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin