15.BÖLÜM:Siyah Lale

60 8 0
                                    

Yollar Bitmez - Birkan Nasuhoğlu

Son olayların ardından bir gün geçmişti.

Aybora her saniye yanımda durup, sakinleşmemi ve çok daha iyi olmamı sağlamıştı. Gece uyuyamadığımda yine şarkı söylemişti. Bu sayede de huzurlu bir uyku çekebilmiştim.

Çalışma masamın üzerinde duran defteri alıp, salonda oturan Aybora'nın yanına ilerledim.

Beni görünce biraz kenara çekilip yanına oturmamı işaret etti.

Yanındaki boş yere oturup, defteri kucağına bıraktım "Bana, sen oku."

İçinde mutlulukla okuyacağım bir yazı olduğunu pek sanmıyordum. Aybora'nın sesi de beni rahatlatan yegane şeylerden biriydi. O okursa pek fazla canımın yanacağını düşünmüyordum.

Yaklaşıp şakağımdan öptü "Nasıl istersen."

Omzuna yaslandığım sıra defterin ilk sayfasını açıp, okumaya başladı "Aradan tam bir hafta, üç gün geçti. Senin korku dolu gözlerle bana baktığını fark edeli tam olarak bu kadar gün geçti. Bakışlarını görünce ne kadar çok canımın yandığını sözlerle ifade edemem. Çok pişmanım ve bu yüzden bunları yazıyorum buraya. Defter ne zaman eline geçer bilmem fakat bu satırları okuyabildiysen büyük ihtimalle bana bir şey olmuştur. Yaptığım şeyleri hatırlıyorsundur sanırım, senin hafızan iyidir. Belki affetmezsin lakin ben sana yine de burada yaşadıklarımı anlatıp, beni bir nebzede olsa anlamanı umuyorum Yazel'im." bakışları bana döndü. Ardından derin bir nefes alıp okumaya devam etti "Ben babası yüzünden çocukluğu yaralı bir insanım. Beni bi' annem severdi, korurdu, kollardı. Onun dışında hep nefret gördü kalbim. Babam geri kafalıydı, çok içerdi. İçtikçe yıkıp, döker, annemin canını çok yakardı. Küçüktüm kenara, köşeye geçip ağlamaktan başka bir şey gelmiyordu elimden. Babam olacak adam kaç kere annemi, canımın bir parçası olan kadını hastanelik etti sayamıyorum bile. Büyüdükçe bu şiddete engel olmaya çalıştım ancak cılız bi' çocuktum hâlâ. Kenara fırlatılıp aynı şiddeti bende gördüm."

Biten sayfayı çevirip yutkundu. Arada bi' iyi miyim diye kontrol eden bakışları yine döndü bana.

Ben ise hiç bir şey hissedemiyordum. Öğrendiğim şeyleri sindirmek zor gelmeye başlıyordu.

Aybora tekrardan önüne döndü "Hayatımın dönüm noktalarından en büyüğünü on sekiz yaşımdayken yaşadım. Babam bu sefer normalden çok daha fazla içmiş bir biçimde geldi eve. Annemle büyük bir kavganın içerisine girdiler. Artık şiddeti öldürme raddesine geldiğinde mutfağa gidip en keskin bıçağı aldım elime. Yemin ederim aklıma başka bir çözüm gelmedi. O an fikrimce en mantıklısı buydu benim için. Annemin ölmesindense bunu yapmak daha makul bi' seçenekti." iki üç saniye duraksadıktan sonra devam etti, bense halen tepkisizdim "Ağzı, yüzü, her yeri kan içindeydi, ölecek gibi duruyordu. Duyularıma güvenerek bıçakladım onu. En korkunç gelen kısım ise bundan gram pişmanlık duymayışımdı. Benim için o günün asıl kabus kısmı; annemin ne yapıp edip benim yerime hapse girmeseydi. Polislere gerçeği anlatmaya çalıştığımda da onlara ne dediyse bana inanmadılar."

Yan sayfaya geçmeden önce "Devam edeyim mi?" diye sordu.

Kafamı sallayarak onayladım. Konuşamayacak kadar yorgun gibiydim.

"Sana özel olarak bahsetmek istediğim biri var. İsmi Yazel, kız kardeşim. Doğduğunda ben beş yaşlarındaydım. O küçük bebek ruhsuz hayatıma büyük bir renk katmıştı. Her gün özenle onunla ilgileniyordum. Hatta beni göremeyince uyuyamıyordu. Fazlasıyla bağlandım kardeşime, artık o da canımdan bi' parçaydı."

Bazı YalanlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin