Şahı tanıma vakti.

9.8K 474 89
                                    

Kadın evde sessizce oturmuş televizyona bakıyordu. Sıkıntısını geçirmek amaçlı tek tek kanal değiştirip duruyordu, dikkatini çekecek bir şeyler arıyordu. Deccalın ikizi olan kocası işe kendisini çalışma odasına kapatmıştı. Kızın aklına o zaman bir şey dank etti. Nasıl evli olabilirlerdi?. Tamam dini nikah aktine göre mezhebinde babasının rızasıyla kıyılıyordu. (Şii mezhebine göre kızın babasının rızası yeterlidir.)Peki ya resmi nikah bu mümkün müydü?. Değilse kaçmak için bir fırsatı var demekti. Ama nereye gidecekti ki. Mardine dönse babası kolundan tutup tekrar Aslan'ın önüne atardı. Kadın anlıyordu ki gidecek bir yer yok, karşısındaki adamın gücünü az çok anlamıştı. Hayalleri tek tek başına yıkılmışken bir umut doğdu sanki ona. Yanlış duyuyor olamazdı değil mi Devran abisinin sesi geliyordu.
"Dilan nerdesin güzelim, çık hadi dışarı abin geldi."
Kadın o kadar mutlu olmuştu ki, oturduğu yerden hızla kalkıp dış kapıya doğru koştu. Kapının kolunu tutup açacağı anda "Sakın!!"diyen Aslan'ın tehditkar sesi duyuldu. Ama dinlemedi kapıyı açtığı gibi abisini gördü. Abisine koşmak istedi ama önünde duran Adem buna engel olmuştu.
"Bırak" diyerek atılsa da asla bırakmamıştı önünde duran koca dev onu. Bahçeye göz gezdirdiğinde ise gözleri dehşetle açıldı, bütün korkumalar abisine silah çekmişti ama abisinin umurunda bile değildi. Elleri cebinde kardeşinin arkasında ki kişiye kenetlenmişti gözlerini. Aslan kendisine bakan tehditkar gözlere aynı şekilde karşılık veriyordu. Birde abisine koşmak isteyen kadını kolundan tuttuğu gibi evin içerisine geri sokup kapıyı kapattı.

"Bırak , abimi göreceğim"
Adam kızı kapıyla kendi arasına sıkıştırmıştı.Ellerini kızın çenesine koyup acıtarak okşadı.
"Sana sakın dedim değil mi Dila!. Şimdi gidip dışarıda ki iti halledip senin cezana geleceğim."diyerek tehdit etti.
"İt sensin "diyerek suratına tükürdü kadın.
Adam kapı arasına sıkıştırdığı kadını kolundan tutarak yere doğru savurdu. işaret parmağını sallayarak tehdit etti.'' Merak etme o it seni becerecek abini ısırsın gelsin''diyerek. Kızı kapı arkasında bırakıp dışarı çıktı , ardından kapı kitlenme sesi geldi. Dilan savrulduğu yerde ağlamaya başlamıştı, kuş gibi çırpınan yüreğinin kanatlarını kırıp onu yine yuvasız bırakmıştı bu adam...

İki adam karşı karşıya gelmiş ifadesizce birbirlerine bakıyordu. Devran o kadar silahlı adamın arasına sadece tek başına girmişti , adamlarını bahçede bırakarak. Aslan ise merak ediyordu nerden geliyordu bu cesaret.

''Hayırdır Devran ağa. '' dedi alayla ağa kısmını bastırarak. Biliyordu ki adam yakın zamanda Mardin'i birbirine katarak ayrılmıştı ordan.

''Haberlerimi almışsın ha Aslan ''

''Aldım, aldım da. Ben senin aşiretine benzemem benim olana el uzatmak pek akıl karı değil ha'' dedi, ellerini cebine sokup göğsünü kabartarak.

''Sen kimsin ki benim aşiretime benzeyeceksin puşt!... Ama aşiretim ve benim için ölen bir bacın vardı hatırlarsan'' dedi sinsice.

''Ölen bacımı karıştırma lan ! Kalıbını siktiğimin herifi gel bacını altımdan al o zaman'' diyerek karşılık verdi Aslan.

''Senin bacını benim altımdan kim alacak lan o zaman puşt... Hoş gerçi senin bacının kimin altına yattığı bile belli değil...Merak etme üstüne para verseler yine sikmem senin o kahpe bacını''diyerek bağırdı Devran.

Aslan vücudunda ki kanın kaynadığını hissetti, sanki damarlarında ki kan fokur , fokur kaynıyordu. Bu puşt bacısının yaşadığını nerden biliyordu, Ellini beline götürüp silahına uzandığı andan Devran'ın sesi ile durdu.''Bacın benim otelimde bir odada, beni beklerken elini beline atman pek akıl karı değil ha Harzemşah''dedi alayla.

''LANNN!!!'' diyerek kükredi Aslan. Ellerini kafasına götürüp saçlarından geçirip aklını kaçıracaktı bu kız napıyordu, Kendi istemezse Devran asla ona ulaşamazdı.

Devran keyiften dört köşe olmuş karşısında ki adamın delirmesini izliyordu. Madem bel altı vurmuştu o zaman kendisine yapılınca da delirtmeyecekti. Ne kadar yakarsan o kadar yanardın.

''şimdi ben içeri girip bacımı alıyorum, yoksa..''diyerek lafını tamamlamadan böldü Aslan

''Yoksa ne lan yoksa ne !'' dedi hiddetle.

''Yoksa bacın ilk uçakla İran'da yargılanmak üzere şeriata teslim edilecek. Ha sen benden iyi bilirsin asarlar bacını benden demesi.''

Ondan sonrası koca bir sessizlik, Devran sanki babasının çiftliğinde at koşturur gibi Aslan'a omuz atarak eve doğru yürümüş kilitli kapıyı açıp içeri girmişti...

Dila oturmuş elleri önünde ağlayıp deccalı beklerken kapının kilit sesini duymasıyla korkusu daha da arttı,kendi ağlamasından dışarıda ne olduğunu da duyamamıştı, korkudan kafasını bile kaldırıp bakamıyordu ona doğru gelen ayak sesleri sanki ölümün habercisiydi ona göre. Kafasında ki eli hissedince titredi ta kii abisinin sesini duyana kadar.

''şşş geçti abicim.'' sesini duyunca daha da çok ağlamaya başladı. Geçmişti mi gerçekten , kurtuluyor muydu yoksa bu bir rüya mıydı ? Allahım rüyaysa bir daha uyanmayayım diyerek dua etti kadın. Kafsını kaldırıp abisine baktı ellerini abisinin yüzüne dokundurttu. Burdaydı abisi işte gerçekten de burdaydı. ''Abii, Abii beni bir bez parçasıymışım gibi onun önüne attılar''dedi ağlayarak. Devran kız kardeşini göğsüne bastırıp ''Geçti abim , geçti ''diyerek teselli etti.

Dila günlerden sonra ilk defa güvende hissetti kendini gelmişti işte abisi bitmişti bu çile.Gidecekti işte kurtuluyordu buradan ömrü bu dört duvar arasında sönmeyecekti, peki dizlerindeki bu dermansızlık nedendi adım atmaya dahi takati yoktu. Abisi hissetmiş gibi kardeşini kucağına almış, evden dışarı çıkmışlardı. Dila kafasını abisinin boynuna gönmüş hiç kimseye bakmıyordu. Aslanı ise zaten görmek istemiyordu. Takii sesini duyana kadar
"Harzemşah gelini"dedi gür sesi ile. Kafasını kaldırmadı. "Dilaa!"dedi tekrar. "Benden uçmak için çırpınan kanatların, gökyüzünde fazla sallanmasın andım olsun ki o gökyüzünü sana yer yüzü ederim"dediğinde dila abisinin omuzları üzerinden Aslana baktı. Dilanın gözleri Aslan'ı deliyordu bu sefer. Dilanın yüzündeki mutluluğa takıldı Aslan.
"Geri döndüğünde, şahla tanışmaya hazırlan "dedi Aslan kendinden emin bir ifadeyle. Dila ise umursamazca omuz silkti. Devran daha fazla bu ortamda durmamak için bahçe kapısına doğru yürüyüp çıkış yaptı. Aslan ve dilanın bakışları hiç birbirinden ayrılmadı çıkana kadar. Dila abisiyle giderken geride bıraktığı canavardan haberi bile yoktu. Aslan yara almıştı , ne demişlerdi birini öldür ama yaralı bırakma.

"Adem! 24 saat tam tamına 24 saat sonra karımı istiyorum"dedi ve eve girdi.
Telefonunu çıkartıp karan şerefsizini aradı. Telefon açılır açılmaz "amına koduğumun pezevengi Asmin yanında değil miydi?" Diyerek sövdü.
Karşı taraftan ses bir kaç saniye gelmedi.Sonra duyduklarıyla dumura uğradı Aslan. "Senin yanına gelecekti dün sen eve adam gönderdin ya senin adamlarınla gitti"dedi karan şaşkınca
"Lannn!! Gerizekalı herif ben niye alayım senin yanından orda gizli kalacaltı.... Bravo gerizekalı sevdiğin kadın sevdiği adama gitmiş"deyip telefonu kapttı.

"Şahı tanıma zamanı Dila... gitmeyecektin kadın ben sana Aslan isem gitmeyecektin"diyerek planlarını devreye sokmaya başladı. Tilkinin kuyruğu birbirine dolandı, çark döndü ve durdu. Aslan inine girenlere oyununu kurdu ve beklemeye başladı....

                           (Devam edecek).....
Evet arkadaşlar yeni bölüm geç geldi ama sınavlarım vardı. İdare ediceksiniz artık. Diğer bölümde neler olacak?. Şahı tanımaya hazır mıyız? Peki dila hazır mı ?yoksa abisi kurtardı mı

HARZEMŞAH GELİNİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin