Bu gün hoseok geleceği için hazırlık yapılmıştı, kapıda onu bekliyorduk, araba yaklaştığında jungkook kıpırdandı.
"Ayy çok heyecanlandım"
Göz devirdiğimde oda göz devirdi, gülerek saçlarını karıştırdım, araba durduğunda oraya döndük.
Kızıl saçlı biri arabadan indiğinde göz göze geldik, eğildiğinde bende kafamı eğdim.
Yanında kahve saçlı adam bavulu tutuyordu, tekrar kızıl saçlı çocuğa baktım.
"Hoşgeldin"
Gülümsediğinde elim ile içeriyi işaret ettim, ilerledik, ona bakmadan konuştum.
"Açsan yemekler hazır"
"Biraz acıktım"
Ellerini sıkarak konuştuğunda yemek salonuna yöneldik, jungkook da arkamızdan geldiğinde masaya oturduk.
Tabaklarımıza odaklandığımızda bezelyeleri kenarı çekti, ona baktığımızda yanakları kızardı.
"Alerjim var da"
Hizmetli hemen tabağı aldığında dudaklarını bir birine bastırdı, yeni tabak geldiğinde yemeye başladık.
Jungkook erkenden masadan kalktığında hoseok'a döndüm.
"Lanetli olduğunu duydum"
Yutkunarak bana baktı ve saçlarını anlından çekti.
"Evet, öyle bir söylenti var"
"Güzellik ile lanetliymişsin"
"Ne ile lanetli olduğumu bilmiyorum"
"Hmm merak ediyorum ama güzelsin, o yüzden buna inanacağım"
Gözlerini kaçırdığında yanakları kızardı, suyunu içerek dudaklarını sildiğinde geri yaslanıp şarap kadehini salladım ve içtim.
Kalktığımda kalktı, elimi uzattığımda tuttu, koluma sarıldığında bahçeye çıktık, çiçekleri görünce güldü, yanlarına gittik, kolumu bırakarak çiçeklere yaklaştığında yanda duran papatyalara eğilerek bir tane kopardım.
Çenesini tutarak kendime çevirdim, bana gözlerini kırpıştırarak baktığında papatyayı kulağına iliştirdim, etrafta dolaşan hizmetliler gülerek bize bakıp ilerlediğinde göz devirmeden edemedim.
Hoseok ellerinde olan gözlerini gözlerime sabitledi.
"Teşekkür ederim, çok incesiniz"
"Yakışacağını düşündüm, yakış tı da"
Gülerek çiçeklere döndüğünde etrafı izledim, hava kararmaya yaklaşmıştı.
Tekrar koluma girdiğinde bahçeyi dolaştık, ileride jimin ve jungkook gülerek konuşurken jin ve hoseok ile beraber gelen çocuk konuşarak talim yerine gidiyorlardı.
Bahçe de ışıklar açılmaya başladığında hava hafif esmeye başladı, hoseok etrafa bakarken üstümdeki pelerini çıkartarak omuzlarına bıraktım, sarılarak güldü.
"Teşekkür ederim"
"Rica ederim"
Tekrar etrafa bakmaya başladığında onu izledim, cidden çok güzeldi.
Biraz daha bahçede dolaştık ve içeri girdik, yorulduğunu söylediğinde odasına kadar götürdüm, elini tutarak öptüm, yanakları kızardığında geri çekildim.
"İyi geceler"
"İyi geceler"
Kapıyı açarak güldü ve kapıyı kapattı, kafamı sallayarak bende odama gittim, eğlenmiştim.
/
ŞİMDİ OKUDUĞUN
paint : sope
FanfictionLanetli olarak adlandırılan prens hoseok ve gözünden yaralı kral yoongi