0.8

2 1 0
                                    

Birkaç metre ötede bulunan cesedin cinsiyetinden emin olmak istiyerek, "Adı neydi?" Diye resmi bir şekilde sordu.
Amir, "James Canady," cevabını verdi. "Buranın yerlisiydi ve on dokuz yaşındaydı. İyi bir çocuktu."
Joe, adamları geçerek suyun kenarına doğru ilerledi. Gördüğü kadarıyla, çocuğun ölü bedeni oradan çıkarıldıktan sonra herkesi berbat bir manzara bekliyordu.
'Ölümü hemen gerçekleşmiş olmalı,' diye düşündü. Kayadan iğne gibi bir sütun, çocuğun düşmesini durdurmuştu; fakat hayatını kurtarmamıştı. Kaya, çocuğun çıplak gövdesine saplanmış, bağırsaklarını okyanusa dağıtmış ve vücudunu yüzüstü bir pozisyonda, su seviyesinin altında, larvaları saçılmış bir böcek gibi çivimişti. İğne inceliğindeki Kayanın yaklaşık yarım metresi çocuğun sırtından boynuz gibi çıkmıştı. Bu kaya, James Canady'yi deniz tarafından sürüklenmekten kurtarmıştı belki de... Ama ortaya oldukça çirkin bir tablo çıkardığı kesindi. Çocuk uçurumdan atladığında çıplaktı ve suda saatlerce kaldıktan sonra vücudu şey, hareketli dalgaların üstünde bir kobra gibi kıvrılıp bükülerek cesedin altından uzanıyordu.
Joe ürperti ile bu görüntüden uzaklaştı. Çetelerin çatışmalarından sonra parçalanmış bir çok vücut görmüştü; kontrolden çıkan iç çatışmaların, moraran yaralar yerine, kimsesiz cesetler neden olan sonuçlarını görmüştü. Ama yerinden fırlamış bağırsaklar onun tüylerini her zaman diken diken etmişti.

TutsakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin