İnstagram hesabı : efsunlu_bir_bulusma
Kapak fotoğrafımızı yapay zeka yaptı Pinterest'e baktım fakat bulmadım. Bir sonraki bölümde de kadın karakterimizi tanıtacağım, henüz erkek karakterimizi bulamadım maalesef. ;)
Bölüm şarkılarımız:
Sezen Aksu-İhanetten Geri Kalan
Athena- Ben böyleyim
Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın.
Sizi seviyorum :)
Yol boyunca uyumaya çalıştım, fakat uyuyamadım. Kafamın içinde Kerem ve Funda'nın dedikleri dönüyordu. Araba malikanenin önüne gelince, Kerem kolumu dürttü. Kapılar açılınca içeri soğuk hava girdi. Arabanın içi sıcak olduğu için birden ürperdim. Kerem'in gözlerinden yorgunluk akıyordu, benimki de ondan farklı değildi. Birlikte minibüsten indik. Yolu, çimlerin içindeki ışıklar aydınlatıyordu. Basamakları çıktık ve kapıyı anahtarıyla açtı. Çünkü Sultan Hanım, müştemilata gitmişti. Saat sabaha geliyordu, hava daha karanlıktı ve ben en çok sabaha karşı olan havaları severdim. Anahtarlık da özel bir tasarıma benziyordu galiba, çünkü oda gemici düğümü şeklindeydi.
İçeri girdik, merdivenleri çıktık. Yatak odasının önüne gelince birbirimize baktık. On saniye kadar baktık. Belki çok şey söylüyordu gözleri bana, fakat ben şu an onu anlayacak durumda bile değildim. Ben daha birkaç saat önce dedikleri anlamadım ki, bunu nasıl anlayayım? Odanın kapısını açtım, içeri geçtik.
"Biliyorum, benimle yatmak istemiyorsun. O yüzden üzerimi değiştirip çıkacağım." dedi. Sesi yorgundu.
"Aslında birlikte uyuyabiliriz, aramıza bir yastık koyarız. Eğer istersen tabii." Bunu neden yaptığımı bilmiyordum, fakat bu şekilde de bir yere varamazdık. Tamam, biz birbirimizi sevmiyoruz, ama bunun da üstüne gitmeliyiz. Gözlerinin içi parladı, muhtemelen benden böyle bir hareket beklemiyordu.
"Senin için sorun olmayacak mı?"
"Bunun üstesinden gelmeliyiz değil mi? Bu şekilde bir yere varamayız."
"Tamam o zaman, üzerimi değiştirip geliyorum." dedi ve giyinme odasına doğru yürüdü. Dünden razıymış maşallah. Ben de banyoya geçtim, dişlerimi fırçaladım, elimi yüzümü yıkadım.
Aslında bu kadar yorgun olmasaydım, duş alırdım ama kendimi ayakta zor taşıyordum. Ben aynada kendime bakıp gülümserken içeriye Kerem geldi. Bana bakıyordu.
"İşim bitti çıkıyorum." dedim. Bu sefer de giyinme odasına geçtim. Boş olan dolap benim kıyafetlerimle dolmuştu. Dolaba doğru yürüdüm, her şeyi ayırmışlardı: gecelik üstleri, altları, pantolonlar, sweatshirtler başka bir tarafa. Saten siyah düğmeli gecelik aldım. Makyaj masasına yürüdüm ve saçlarımı taradım, sonra da topladım.
Giyinme odasından çıktım. Kerem çoktan yatağa geçmiş, telefona bakıyordu. Odanın gece lambası aydınlatıyordu. Beni görünce telefonunu bıraktı.
"Sınırları sen çiz diye ben bir şey yapmadım." dedi kuru sesle.
"Ben çizerim aramıza sınırları." dedim kinayeyle. Yatağa doğru yürüdüm. Benim tarafımda iki yastık vardı, onda da iki yastık vardı. Önce kendi yastığımı koydum, sonra onun kafasının altındakini çekip aldım. Bana bakıyordu ama bir şey de diyemiyordu. Kahkaha attım. Şu anki hali o kadar komik gelmişti ki, gözüme sanki karşısında insan değil farklı bir şeye bakar gibiydi.
"Neye gülüyorsun?" Kaşlarını çatmış, neye güldüğümü anlamaya çalışıyordu.
"Hiçbir şeye," dedim, yatağa geçtim. "İyi geceler, ışıkları kapatır mısın?" dedim.
![](https://img.wattpad.com/cover/356043667-288-k264662.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EFSUNLU BİR BULUŞMA
Teen Fiction"Kerem," dedim acılı bir sesle bunu ona nasıl söyleyecektim. "benim çocuğum olmayacak, sen hiçbir zaman baba olamayacaksın." Gözlerime yaşlar akın ederken bana biraz daha yaklaştı sonra birden beni çekip göğsüne yasladı, kafama öpücük kondurdu. Yaşl...