𝟖. 𝑩𝒐̈𝒍𝒖̈𝒎

602 33 11
                                    

Selam herkese! Uzun zaman oldu, evet, biliyorum ama benim de sınavlarım olduğu için mecbur buradan uzak kalmak zorunda kaldım..

Umarım bu kitabı okumayı bırakmamışsınızdır! Sizi seviyorum ve öpüyorum! Oy vermeyi, yorum yapmayı unutmayın!

Umarım bu kitabı okumayı bırakmamışsınızdır! Sizi seviyorum ve öpüyorum! Oy vermeyi, yorum yapmayı unutmayın!

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Seni sevdiğim günden beridir kalbim çiçek.

¦İlahi Bakış Açısı¦
Sarp başını koyduğu omuzda yavaş yavaş sakinleşirken, biricik kıvırcığının telkin edici sözlerini duymaya devam ediyordu.

Çaktırmadan burnunu kıvırcık saçlara daldırıp kokusunu içine çektiğinde başı dönmeye başladı.

'bu nasıl güzel bir kokudur böyle?' kıvırcığın kokusuyla mest olurken, k-9 köpekleri gibi çaktırmadan koklamaya devam etti.

"Ulan! Ulan bizi dışarı atmayacaklardı var ya, o piçin ağzıyla kıçını yer değiştirecektim!" Tolga sinirle volta atarken, berk elini tolga nın omzuna koyup arkadaşını sakinleştirmeye çalıştı.

"Tamam kardeşim sakin ol, hele bir dışarıda yalnız yakalayalım göstereceğiz gününü." tolga arkadaşının sözüyle alayla güldü. Doğru, kalabalık ortamda dövemezdi o piçi. En iyisi yalnızken dövmek, diye geçirdi içinden.

"Ben bir Ömere bakayım." diyerek diğerlerinin yanından ayrıldı süsen ve içeriye girdi.

Aybike elif'in omzuna yaslı bir şekilde birbirlerine hâlâ sarılı duran en çok sevdiği shipine sırıtarak bakıyordu."Baksana şunlara, ne çok yakıştılar." dedi elife asiye ve sarpı göstererek. Elif aybike nin gösterdiği tarafa doğru baktığında gülerek "Bu ikisi neden hâlâ sarılı duruyor?" dedi. Berk, elif ile gülüşen sevgilisinin yanına gidip kolunu omzuna atıp, dağılmış saçlarına öpücük kondurdu. Sevgilisi dağınık saçla bile çok güzel görünüyordu.

"Oğlum var ya- siz niye hâlâ sarılı duruyorsunuz?" oğulcan sakinleşmek için gittiği parktan geri dönerken hâlâ birbirlerine sarılı duran ikiliye baktı.

Asiye kollarını doladığı belin sahibini daha sıkı tutarken, telkin edici sözlerini sarf etmeye devam ediyordu. Bir yandan sarpı sakinleştirmeye çalışırken, diğer yandan sarpın kokusuyla mayışıyordu. "Sakin ol sarp. O adamı dövdün, için soğusun şimdi." dedi asiye fısıldayarak. "Asiye o piçi her ne kadar dövsem de içim soğumaz." asiye nin kokusuyla mayışan sarp, boğuk sesiyle fısıldadı. "Sen neden bana sarıldın?" sarp muzipçe güldü. Asiye kapalı gözlerini sıkıp "şey, seni nasıl sakinleştireceğimi bilemedim.." dedi sessizce. Sarp güldü ve "Bu sarılma bana çok iyi geldi. Sanırım 1 hafta boyunca etrafta selena gibi dolaşıp, iyi olacağım." dedi. Asiye gülerek "Senin bir ayarın yok ki, bir gün iyi bir gün kötü oluyorsun." sarp kollarını asiye nin ince belinden çekip "E napalım kıvırcık, hayat beni böyle yaptı." diyerek omuzlarını silkti. Asiye de gülerek kollarını sarpın belinden çekti. "Şey.. Yarın boş musun?" dedi asiye etrafa bakınarak. Sarp asiye nin bu utangaç haline kocaman sırıtıp "Ne o beni yemeğe mi çıkaracaksın?" dedi gülerek. Asiye gözlerini kocaman açıp sarptan uzaklaştı ve "Ne alakası var ya?" diyip arkasına bakındı. "Biliyordum! Beni yemeğe çıkaracaksın. Ama güzelim bu teklifi benim yapmam gerekmiyor mu?" asiye sarptan duyduğu 'güzelim' kelimesiyle utançtan dudaklarını birbirine bastırdı.
Sarp asiye den gelmeyen sesle gülümseyip, asiye nin kolunu nazikçe tutup kendisine çevirdi.

Reunion Tomorrow Stayed Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin