Okul binasının kapısına yaklaştıklarında kardeşinin minik bedenini görmesiyle ona seslenerek bu tarafa yönelmesini sağladı."Soobin!"
"Abii!"
Koşarak ona doğru gelen bedene karşılık olarak elindeki şemsiyeyi yanındakine vermiş yere çömelerek kollarını açmıştı.
Abisine sarılıp kucağına çıktıktan sonra gözleri yanındaki sarışın çocuğa takıldı.
Abisinin kulağına sessizce sordu. "Abiciğim bu kim?""Kendin sorsana."
Küçük kız biraz utanmış olacak ki kafasını abisinin omzuna gömmüş birkaç dakika öyle kalmıştı.
"Ne diyor?"
"Senin kim olduğunu merak etmiş."
"Ah, Soobin ben Jeonghan. Abinin okuldan arkadaşıyım."
"Ha, arkadaşmış. Arkadaşlar birbirinin tadını bilmezler."
"Cheol, sussana."
"Arkadaş."
"Ne dedin, Soobin?"
"Benim de arkadaşım olur musun Hannie?"
"Hannie mi?"
"Tabii olurum, hatta eminim abinle anlaştığımızdan daha çok anlaşırız."
"Oleyyy."
Cheol göz devirerek "Yok."diye ani cevap vermesiyle Jeonghan başını eğerek gülmeye başlaması Soobin'i de güldürmüştü.
İkilinin gülmesine daha da sinirlenen Seungcheol adımlarını hızlandırmış Jeonghan'ın şemsiyeyle ona yetişmesini izliyordu.
"Biraz daha yavaş gidersek ıslanıp hasta olacağız."
"Evet, zaten eve az kaldı."
"Sizin eve az kaldı. Benim daha yolum var."
"Olur mu öyle şey yeterince ıslandın zaten bize gelip biraz sıcak havada kal hem yağmurun dinmesini beklersin."
"Ailen ya da kardeşin rahatsız olmaz mı?"
"HAYIR OLMAM, GEL"
"Baksana seni sevmişe benziyor, annemlerin gelmesine de daha var."
"Ama çok kalmayacağım tamam mı ona göre."
"Tamam tamam hadi daha fazla ıslanmadan eve geçelim."
Jeonghan kafasını sallayarak elinde tuttuğu şemsiyeyi biraz daha havaya kaldırarak herkese yetmesini sağlamıştı.
"Eve gidince size güzel bi sıcak çikolata yapayım içiniz ısınır."
"OLLLEY!"
"Soobin, çikolatayı çok seviyor gibi görüyor."
"Evet, her gün yemezse geceleri ağlamaya başlıyor. Her ne kadar kötü bir şey olduğunu söylesem de ısrar ediyor."
"Bir tur da ben konuşurum o zaman çünkü çok zararlı değil mi Seungcheol?"
"Evet."
İkili Soobin'i uyarırmışçasına konuşurken bir yandan da gülüşüyorlardı. Yanlarından geçen arabaların su birikintilerilerine girmesi Jeonghan'ı ürkütüyordu.
"Seungcheol ne kadar kal-"Sözünün yarıda kesilmesinin sebebi tam da az önce düşündüğü şeydi. Bir araba kaldırıma yakın ve hızlı bir şekilde gittiği için yerdeki bütün birikinti solda duran Jeongcheol'un üzerine gelmişti.
"Jeonghan.. İyi misin?"
"İyiyim."
"Ama sanırım sizi bırakıp doğruca eve gitsem iyi olur, üstüm başım pislendi."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
remember the rain | jeongcheol
Fanfiction- Sonbaharın ortalarında gelen ani şiddetli yağmurda mahsur(?) kalan Seungcheol'a hiç tanımadığı sarı saçlı bir çocuğun ona şemsiye vermesiyle hayata olan yaşama inancı tekrar açığa kavuşmuştu. -can you remeber the rain⁉️⁉️ [Dec 1 2023 - ongoing]