1.3

38 4 0
                                    

At arabalarının olduğu alanda toplanmıştı herkes. Konvoy için hazırlıklar yapılıyordu. Maryna, Kale'ı görünce gözlerine inanamadı. Belinden baldırına kadar uzanan, Maryna'nın pullarıyla aynı tonda salaş bir şalvar giymişti. Şalvarın üzerinden Maryna'nın üzerindeki tül gibi bir tül sarkıyordu. Aynı tül Kale'ın sol omzundan da dolanıyordu. Belinde kemer yerine geniş aralıklı bir balıkçı ağı vardı ve sağ göğsünden şakaklarına kadar çok güzel bir pul makyajı yapılmıştı. Maryna'nın makyajı mat kıyafeti parlaktı, Kale'ın ise kıyafeti mat makyajı parlaktı. Eline de dekoratif bir üç uçlu mızrak vermişlerdi. Yan yana durduklarında inanılmaz uyumlulardı.

Kale da Maryna'yı görünce adeta büyülenmişti. Çok güzel olmuştu. Yan yana geldiklerinde kıkırdamaya başladılar. Konuşmayı başlatan Kale oldu.

"Çok güzel olmuşsun."

Maryna gülümsedi. 

"Sen de öyle."

Bu cevabın üzerine Kale sesli bir şekilde gülmüştü.

"Beni balık yaptılar sanki, ama sen bayağı bayağı deniz kızı olmuşsun."

Maryna kostümünün içinde çok rahat hissetmese bile Kale ile konuşmak biraz olsun rahatlamasını sağlamıştı. Atları incelerlerken Finnick de yanlarına ulaşmıştı. Maryna'yı gördüğünde genç kız gözüne çok farklı geldi. Trendeki gibi değildi, daha güçlü duruyordu.

"Nasıl olmuşuz?"

Kale'ın sorusu üzerine Finnick yüzüne beğendiğini ifade eden bir gülümseme yerleştirdi. Gamzesi ortaya çıkmıştı. Genç kız ise tekrardan donup kalmamak için genç adama bakmıyordu. Finnick bunu fark etmişti. Çok iyi bir gözlemciydi.

"Maryna."

"Finnick."

Aralarındaki dinamik kurulmaya başlamış gibiydi. Genç adam ne zaman kızın adını söylese kız da refleks olarak aynı karşılığı veriyordu. Bir süre sonra kızın ona daha da açılacağını düşündü Finnick. Dört gün boyunca mentörlüklerini yapacaktı, açılmak zorundaydı. Finnick kızın üstüne gitmek istemedi ve arkadaşına dönerek omzuna birkaç kere avuç içiyle yumuşakça vurdu. 

"Onları etkileyin." 

Birkaç dakika içinde konvoyun başlayacağını duyuran bir anons geçtikten sonra ikilinin stilisti son hatırlatmaları yapmak için yanlarına geldi. 

"Kale sen mızrağını yere vurduğunda aynı anda Maryna da kolyesini koparacak. Anlaşıldı mı?"

Michael uzun süredir dördüncü mıntıka harçlarının stilistliğini yapıyordu. Bu sebeple kendi oyunları da dahil olmak üzere Finnick her sene onunla karşılaşıyordu. 

"Yine ne şov planlıyorsun Michael?" diye sordu stiliste, yüzüne o samimi gülümsemeyi koyarak.

"Sen de şov yapılırken görürsün."

Maryna'nın izlenimlerine göre Michael küçük ve huysuz bir adamdı ancak kafaya takmadı. Zaten kaç kere görüşeceklerdi ki. 

Konvoyun başlaması için herkesin arabalarına binmesi söylendi. Kale rahatlıkla arabaya binebilmişti ancak Maryna elbisesinin modelinden dolayı zorlanıyordu. Finnick bunu fark edip genç kızın arkasına geçti. Maryna bu sırada hâlâ bacaklarını açmaya çalışıyordu. Kale ise önündeki konvoya odaklandığı için bunu fark etmemişti. Zaten her şey çok kısa sürede olmuştu.

"Sakin ol."

Maryna Finnick'in sesini duyar duymaz istemsizce denemeyi bıraktı. Hemen ardından ise Finnick'in ellerini belinde hissetti. Beli çıplak olduğu için tenleri tamamen birbirine değmişti. Genç adamın parmaklarını değdirdiği her her Maryna için teninde yanan noktalardı sadece. Maryna Finnick'in ne yapacağını anlamıştı bu yüzden sakin kalmaya çalışıyordu. Derin bir nefes alıp verdi.

deniz yıldızı ; finnick odairHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin