Geride kalan günler boyunca Maryna ve Kale'ın yaptığı şeyler sadece yemek yemek, antrenman yapmak ve strateji geliştirmekti. Finnick arenanın değişmediğini biliyordu ancak çeyrek asır oyunları olmamasına rağmen bir değişiklik yapılmış sayılırdı. Başkan'ın bütün mentörlere yemek verdiği o gece öğrendiklerine göre altıncı mıntıkadan kız haraç canına kıymayı başarmıştı. Bunun sonucu olarak da bu seneki oyunlarda 23 haraç olacaktı. Her mentör bunun iyi bir avantaj olduğunu düşünmüştü, altıncı mıntıka hariç. Ancak yapılacak bir şey yoktu. Finnick bunu Maryna ve Kale'a söylememişti. Bu durumun tamamen gizli kalması emredilmişti.
Puanlama günü geldiğinde Kale ve Maryna, bekleme alanında oturup sıralarını bekliyorlardı. Maryna zıpkın ile atış yapacaktı, Kale ise kılıç kullanacaktı. İkisi de sessiz bir şekilde oturmuşlardı. Oyunlara kadar diğer haraçların yanındayken bir diyalog halinde bulunmamaya karar vermişlerdi.
Sıra dördüncü mıntıkaya geldiğinde ilk çağırılan kişi Maryna oldu. Genç kız oturduğu yerden kalkarken terleyen avuç içlerini de üzerindeki tişörte sildi. İçeriye girdiğinde gözleri ilk olarak zıpkını aradı ancak zıpkın eski yerinde yoktu. Ona ayrılan on dakikanın iki dakikasını geniş salonda zıpkını arayarak geçirdi ancak bulamamıştı. Kalan sekiz dakikasını da bu şekilde boşa harcamak istemediğinden dolayı yönünü ok ve yaya doğru çevirdi. Mantık aynı mantık sayılırdı. Yayı, zıpkını pozisyonlandırdığı gibi pozisyonlandırırsa aynı şekilde hedef alabileceğini düşünerek eline aldı ve oklardan birini yaya geçirdi. Nasıl kullanılacağını bilmediği için doğru pozisyon alıp almadığını da bilmiyordu ancak elinden gelenin en iyisini yaparak hedefini aldı ve atışını yaptı. İlk atışı karşısındaki kuklanın koluna gelmişti. Maryna, iyi bir puan alması gerekiyorsa bundan daha iyisini yapmak zorunda olduğunu bilerek ikinci oku da eline aldı ve tekrar hedef aldı. Altı dakikası kalmıştı. Bu seferki ok ise kuklaya hiç değmemişti. Henüz farkında değildi, yaşadığı adrenalin bu duygusunu bastırıyordu ancak içten içe endişelenmeye ve bu zamana kadar bastırdığı korkusu gün yüzüne çıkmaya başlamıştı. Birkaç gündür zıpkın kullandığı için ve bu alette yetenekli de olduğu için korkusunu unutmuştu ancak şimdi aklında tek bir soru vardı. Arenada zıpkın yoksa ne yapacaktı?
Beş dakikası kalırken elindeki yayı hızlıca geri yerine bırakarak silah alanından ayrıldı ve tırmanma duvarına ilerledi. İlk beş dakikası çöp olmuştu bile, yapabileceği tek şey diğer bilgilerine güvenmekti.
Tırmanma parkurunu hızlıca tamamlayarak ayaklarını tekrar yer ile buluşturduğunda kronometrede yalnızca iki dakika kaldığını fark etti. Nefesleri, gerginlikten dolayı sıklaşmaya başlarken gözlerini hızlıca geniş salonda gezdirdi. İki dakika boyunca gösterebileceği başka bir şeyi arıyordu ancak panikten gözleri artık hiçbir şeyi seçemez olmuştu. Kendine gelmesi lazımdı. Akılda kalıcı bir şey yapmalıydı, iyi ya da kötü bir etki bırakmalıydı. Zaten sekiz dakikası kalmıştı, daha kötü ne olabilirdi ki? Şu ana kadar gösterdiği yetenekler ancak beş altı puan ederdi, risk almalıydı.
Gözü kamuflaj istasyonundaki kırmızı suya takıldı. Aklına gelen fikirle hızlıca kalan süreyi kontrol ederek istasyona doğru koştu. Bir dakikadan biraz fazla zamanı kalmıştı. Kovayı alarak oyun kurucuların bulunduğu platformun önüne geldi ve kan rengindeki sıvıyı başından aşağı boşalttı. Bu yaptığı hareket platformdakilerin susmasına yetmişti. Kovada biraz kalmasına dikkat ederek başından aşağı döktüğü sıvı belki oyun kuruculara bir şeyi andırırdı. 'Döktükleri kanı...' Kovada kalan suyu da platforma doğru döktüğünde gülümsedi. Kanı temsil etmesi gereken damlacıklar artık bazı oyun kurucuların da ellerine ve ayaklarına bulaşmıştı. Süresinin dolduğunu belli eden çan çalınca kovayı elinden bırakarak sesli bir şekilde yere düşmesine sebep oldu ve birkaç adım geri giderek reverans yaptı. Üzerindeki beyaz forma kırmızı lekeler ile tam olarak da Maryna'nın içinde biriken siniri yansıtıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
deniz yıldızı ; finnick odair
Fanfiction"Bayanlar ve baylar, karşınızda geleneksel 71. Açlık Oyunlarının şampiyonu: 4. Mıntıkadan Maryna Flick." ** "Ben hazır değilim. Ölmeye hazır değilim." Mentörü iki eliyle korkudan titreyen genç kızın yüzünü kavradı ve gözlerini gözlerine kilitledi. "...