MARABA. Onca derdi sıkıntıyı bi kenara atıp yb yazmaya geldim.🤚. İyi okumalar.
...
"Jungkook. JUNGKOOK."
Jimin'in bağırışıyla sıçrayarak uyandım.
"Jungkook uyan amına koyayım. Okula geç kaldık"
Jimin'in sözleriyle gözlerimi açıp bir hışımla ayağa kalktım. Gece telefonumu sarja taktığım için doğruca prizin bulunduğu tarafa doğru gidip telefonumu elime aldım. Saat 8.50'ydi. Siktir. Cidden geç kalmıştık.
"jimin geç kalmışız. Hadi oyalanma ve üstünü giyin geç kaldık zaten daha da gecikmeyelim"
Hızlıca altıma bol siyah pantolonlarımdan bir tanesi geçirmiştim. Üzerine de okul tshirtim ve üstüne rastgele bol bir sweat giymiştim. Ellerimle saçlarımı hafifçe şekil verdikten sonra çantamı alıp odadan çıktım.
Jimin çoktan hazırlanmış beni bekliyordu. Kahvaltı yapmadan evden çıkmıştık. 15-20 dakika sonra okula vardık. Dersler çoktan başlamıştı. İlk ders fizikti ve lanet hoca geç kalındığında 10 dakika laf yapan biriydi. İşin yoksa gel bir de azarı çek.
Jiminin elinden tutup koştur koştur sınıfa çıktık. Kapıyı tıklatıp içeriye girdiğimde hocanın olmadığını gördüm. Eşyaları da masası da yoktu. Çoğu sohbet muhabbet ederken bir kaçı da kendi halinde telefon oynuyordu. Muhtemelen hoca yoktu. Şanslıydık.
Sınıftan içeri girip sıramıza doğru ilerledik. Herkesin özellikle de Taehyung'un yoğun bakışları üzerimizdeydi. Nedenini anlamazken birden hala el ele olduğumuz aklıma geldi. Bunun farkına vardığımda elimi ayırıp sırama oturdum.
"Jungoo ben çok açım. Kantine inelim bir şeyler alalım bayılıcam şuraya"
Oturuşumu dikleştirip yana doğru döndüm. Döner dönmez Taehyung'un arkasına yaslanmış kollarını birbirine bağlamış şekilde bize baktığını gördüm. Muhtemelen yanlış anlamıştı.
"Kook huuu geliyor musun?"
Başımı onaylar şekilde sallayıp cüzdanımı alıp ayağa kalktım. Kalktığımda Jimin elini omzuma atıp kulağıma eğildi.
"Lan jungoo bu ayıboğan Taehyung sana niye sürekli bakıp duruyo. Afedersin ama sikicekmiş gibi bakıyo"
Ben de bir bilsem keşke...
"Bilmiyorum jimin. Boşver sen onu. Ne yicez."
"Tost yiyek. Zaten başka yicek bir şey yok"
"Tamam. Yiyelim."
...
Kantinden tostları ve içecekleri alıp rastgele boş bir banka oturup yemiştik. Jimin ellerini yıkamak için lavobaya gitmişti.
"Jungkook"
İşittiğim derin ve boğuk sesle kafamı kaldırdım. Taehyung'du. Elinde ki kahvesiyle yanıma oturdu.
"Naber"
Voah Kim Taehyung bana az önce naber mi demişti yoksa ben mi yanlış duydum?
"İyi."
"Güzel. O sevgilin mi?"
"Kim?"
"Kim olucak jimin. Fazla yakınsınız el ele geliyosunuz aynı evde yaşıyosunuz falan. Ne iş"
Tahmin ettiğim gibi yanlış anlamıştı. Yanlış anlamasını geçtim niye soruyodu ki.
"Sevgilim değil yakın arkadaşım. Ayrıca ev konusu da...boşver. Hem niye söylüyorum ki niye soruyosun niye sorguluyosun."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Secret | Taekook
Teen FictionJungkook'un herkesten sakladığı bir sırrı vardı ve bu sırrı sadece zorbası Taehyung biliyordu. Ukekook Semetae Yan ship Yoonmin ve Namjin