From The Start | ZoSan

188 9 100
                                    

Parktaki çiçeklerden etrafa yayılan o buram buram kokan tatlı aroma, ilkbaharın varlığını belli ediyordu.
Arkadaşlarıyla yollarını ayırdıklarında geriye sadece iki genç kalmıştı. Evlerine daha vardı ve gidecekleri yol aynıydı. Fakat az öncesinden farklı olarak; ikili çok sessizdi. Sarışın olan genç, ellerini çantasının kulplarından arkaya geçirmiş; gergince tutunuyordu o iki kulpa.

Yeşil saçlı olan, yânii Zoro ise yürürken yoldaki taşları tekmeleyerek sektiriyordu. Elleri cebindeydi. Sarışın arada gözlerini ona doğru çeviriyor, sonrasında tekrar önüne dönüyordu.
Yine açık mavi, bir mücevher gibi parlayan gözleri kaydı yanındaki serseri tipli öğrenciye.

Göz göze geldiklerinde Sarışın gözlerini geri çevirdi hemencecik. Karşısındaki gri, boş gözlerde aşk veyahut hoşlantıya dair en ufak bir belirti dâhi yoktu. Sanji, duygularının karşılıksız oluşundan yeterince emindi ve bunu hatırlatan o boş gözlere bakmak ihtiyacı olacak son şeydi...

Ertesi sabah, henüz öğretmen gelmemişti. Sarışın'ın yanındaki Yeşil saçlı genç, çenesini eline yaslamış; onu heyecanla dinleyen kızla konuşuyordu.

"Gerçekten, senin gibi bir aptalın aşık olacağını bilmezdim; Zoro."

"Sadece. O fazlasıyla mükemmel... Aslında aşk hayatıma burnunu sokmana ihtiyacım yok, Nami."

Gözlerini kapatıp iç çekti, Zoro. Sarışın ise kafasını masaya koymuş onları dinliyordu. Lakin onun başı Zoro'ya değil pencereye dönüktü. Onların konuştuklarını dinlerken bir yandan da bulutları izliyordu boş gözlerle. Çok mükemmelmiş, bla bla ve dahası.

Düşünüyordu Sarışın, bir gün lanet olası aşkının fark edilebileceğini; belki de beklediği aşk itirafını alabileceğini. Ne yazıktır ki, bunun imkanı yoktu. Zoro'nun gri gözleri her şeyi siyah beyaz görüyordu. Aşk gibi şeyleri anlamazdı o. Neden Nami gibi bir hanımefendi varken aptalın tekine adamıştı ki zaten kalbini.

Dakikalarca pencereden dışarıyı seyretti. Nihayet, zil çaldığında da omzuna uzanan elle kaldırdı kafasını. Zoro elinde bir sigara paketi sallıyor, Sanji'ye bakıyordu.

"Dün düşürmüşsün, Aşçı."

Sarışın kutuyu eline aldı ve açtı. İçinin boş olduğunu gördüğünde tam konuşmak için dudaklarını aralamıştı ki, Tashigi çıkageldi. Sıralarının yanında dikilen kız Zoro'ya bir şeyler söylüyordu. Sarışın biraz onlara baktıktan sonra kutuyu yere bıraktı ve sırasından kalkarak Nami'nin yanına ilerledi.

Sadece kalbinde aşkını itiraf edebilmesi için bir küçük kıvılcım canlanmasını istiyordu. Aslında yeterince cesurdu. Fakat arkadaşlıkları zaten kötü sayılırdı. Daha fazla bozulursa elindeki her şeyi tamamen kaybedecekti.

Sarışın gittikten sonra Zoro'nun gözleri yerdeki küçük karton kutuya kaydı. Okulda sigara içmek yasaktı tabii. Bulundurmak da dahil. Yerden kutuyu aldı. Ne düşünüyordu ki Sanji. Onu öylece yere atmak... En azından sigaraların yerini sorar soruştururdu normalde. Zaten yemek klubünden gelen üç beş kuruşu da gizlice sigaraya basıyordu. Zoro sigaraları aldığı için kavga etmeleri gerekirdi?

Okuldan çıktıklarında da grupça bir şeyler konuşuyorlardı yürürken. Sarışın ise her zamandan farklı olarak sessizdi. Gözlerini devirmiş, küçük çakıl taşlarını tekmeliyordu. Arkadaşları yavaş yavaş dağılmaya başladığında en sonunda yalnızlardı. Zoro cebini karıştırıp sabahki sigara paketini çıkarttı, Sanji'ye sormak üzere.

"Hey-"

Sözü kesildiğinde durdu.

"Ben başka taraftan gideceğim. Zeff'e bir şey vermem gerek. Görüşürüz, Marimo."

Sanji adımlarını başka yöne çevirdiğinde, Zoro elindeki paketi buruşturdu. Sonrasında yanında bulunan çöp kutusuna attı hayal kırıklığıyla.

Güneş yavaştan batmaya başladığında, Zoro yatağında yatıyordu. Telefonundan Sarışın'ın profil fotoğrafını açmış, ona bakıyordu öylece. Ne yapmalıydı?
Mavi gözlere baktığı her bir saniyede daha fazla etkilenmekten alıkoyamıyordu kendisini. Çılgına dönmek üzereydi. Aşkını ne biriyle paylaşabiliyor, ne de itiraf edebiliyordu. Yine de o sızıyı göğsünden söküp atmalıydı.

"Bu gün söylüyorum."
Ertesi sabah ayna karşısında konuşuyordu kendi kendine Zoro. Çekmecesini karıştırarak parfümlerden birini aldı. Geçen yılbaşında Sarışın'ın ona hediyesiydi bu. Kapağını açıp masaya koyduğunda kapak yuvarlandı. Parfümü üzerine sıktı boca edercesine. Tekrardan mırıldandı.

"Bu gün söylüyorum."

Evden çıktığında, güneş yeni yeni doğuyordu. Biraz ilerledi ve Sarışın'ı da gördü bir köşede yürürken. Yanına adımladı gergince. Kalbine çoktan, bir kaç ok saplandığını hissedebiliyordu. Elini omzuna attı.

"Günaydın."

Sarışın başını kaldırdı.

"Günaydın, Marimo."

Bir kaç dakika sonra, Zoro daha fazla gerilmeye başladı. Süresi kısıtlıydı çünkü diğerleri gelmeden söylemek zorundaydı. Derin bir iç çekti.

"Ben düşünüyordum da-"

"Zoro sana bir şey söyleme-"

Aynı anda devam ettiler:

"Önce sen."

Sarışın ellerini salladı hayır anlamında.

"Sen başla."

Zoro:

"Hayır. Sen daha önce söyledin."

Sonrasında Sanji onaylarcasına başını oynattı.

"Aynı anda."

Parmaklarıyla Üç'ten geriye saydı. İkili aynı anda araladı dudaklarını.

"Seni seviyorum. Başından beri."

Duyduklarıyla ikisi de şaşkınlıkla birbirlerine bakmaya başladılar. Saniyeler içinde çoktan Luffy ve diğerleri de gelmişti...

.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.

Alelacele oldu galiba 😍😍
İyi gibi ama çok kısa gibi
çerezlik bişey oldu işte

İstek şarkı alabilirim şimdilik bir tane daha var, Zosan/Lawsan/AceSan olabilir⭐

ebensenicokseviyor'un isteği From The Start-Laufey 🤭

Okuduğunuz için teşekkürler.

700 Kelime

Şarkılar | OneShotSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin