Jealous 1

33 10 66
                                    

Yeşil saçlı genç, yatağında uzanıyordu. Odayı aydınlatan tek şey pencereden süzülen ay ışığıydı. Perde, hafif rüzgarlarla birlikte hareket ediyordu. Gözleri telefonunu seyrediyor, arada bir neredeyse kapanıyordu. Kapı ufakça aralandığında o tarafa bakmadı bile. Kapı kapandı, oda arkadaşı gelmişti.

Sarışın gencin formasının bir iki düğmesi açıktı, gömleğinin eteği ise gelişigüzel bir şekilde pantolonun içine sokulmuştu. Muhtemelen kız arkadaşının odasından geliyordu yine, her zamanki gibi. Boynuna sarılmış kravatı eline alırken mavi gözleri oda arkadaşına kaydı.

"Hâla uyanık mısın?"

Zoro başta Sarışın'a baktı, hızlı bir şekilde süzdü onu. Sonrasında umursamaz bir şekilde telefonuna çevirdi bakışlarını.

"Gördüğün gibi?"

Sanji omuz silkti. Üzerini değiştirdikten sonra o da yatağına uzandı. Bir kaç dakikanın ardından da uyumuştu.

Yeşil saçlı oğlan telefonunu kapatıp yatağının yanındaki küçük komodine koydu. Başını Sarışın'a doğru çevirdi ufaktan. Gözlerini devirdi yutkunurken. Her zamanki gibi kız arkadaşıyla yatıp gelmişti Sanji. Zaten güzel bir kız arkadaşı varken Zoro'yu ne yapacaktı ki o? Pekala, onu elde edemeyecek olması bir yandan; Sanji'nin saatlerce lanet kız arkadaşıyla birlikte olup geceleyin odaya gelip yatması da diğer yandan canını sıkıyordu. En azından gece de onu görmese bu kadar umursamazdı. Aslında zaten umursamıyordu. Sanji istediği kişiyle olabilirdi. Umrunda değildi, önemsemiyordu.

Ertesi gün yeşil saçlı genç odasına gidip kapıyı açtı anahtarlarıyla. Diğer günlerden farklı olarak, bu gün Sanji de odadaydı. Başını elleri arasına almış, yatakta oturuyordu. Zoro tek kaşını kaldırarak sordu:

"Ne oldu, kıvırcık kaş?"

Sanji'den cevap gelmeyince Zoro omuz silkti. Çantasını yere bırakırken Sanji konuştu.

"Kız arkadaşım beni aldatıyormuş. Başından beri."

"Sürekli birlikteydiniz, aldatmaya nasıl zaman bulmuş acaba."

"Bilmiyorum. Aldatıldığımı anlayamayacak kadar aptalmışım sadece."

"Katılıyorum."

Sanji derince of çekti. Kendi kendine söylenmeye devam ediyordu. Yaklaşık  bir dakika geçtikten sonra Zoro mırıldandı.

"Yorgunum ve senin aptal sorunlarını dinlemek istemiyorum. Eğer ağlayacaksan banyoya gidip ağlayabilirsin. Hm?"

Sanji başını kaldırıp ona baktı. Kaşları çatıldı hafiften. Ayağa kalkarken ekledi:

"Puştun önde gidenisin."

Zoro karşılık verdi.

"Senin gibi gevşek olmamdan iyidir."

Sarışın oğlan, kapıyı açtı. Sonrasında son kez söylendi ve dışarı çıktı.

Sanji dışarı çıktığında Zoro'nun yüzüne istemsiz bir gülümseme yayıldı.

"Aldatılmış, aptal."

Akşam Sanji tekrar odaya gelmiş, duş almak için banyoya girmişti. Zoro ise uyuyordu. Sarışın duştan çıktığında belinin altına bir havlu sarmıştı. Islak ayakları zeminde su izleri bırakıyordu. Zoro'ya baktı göz ucuyla. Ardından fısıldadı kendi kendine. Üzerine bir şeyler giydikten sonra komodindeki çekmeceden sigara paketini alıp bir sigara yaktı ve yatağa oturdu.

"Piç. Neden her zaman böyle olmak zorunda ki. Zaten düzgün bir oda arkadaşım olsaydı çok şaşıracaktım."

Günler hızla geçiyordu. Günler geçtikçe hava daha da ısınıyor, insanı daha da bayıyordu. Sarışın'ın da başına güneş geçmiş olacak ki, kız arkadaşı varken yüzüne bile bakmadığı Zoro'dan hoşlanmaya başlamıştı. Bazen öyle düşünse de kabullenmek istemiyor, reddediyordu kendince. Yine de, içten içe bildiği bir gerçek vardı ki; O, Zoro'dan hoşlanmaya başlamıştı.

Şarkılar | OneShotSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin