Şarkılar | OneShotS

La Maritza 2 | Zosan

Güneş henüz yeni doğmuş sayılırdı, buna bağlı olarak havada tatlı bir esinti vardı. Tipik bir ilkbahar sabahı gibiydi, mevsimin sonbahar olmasına karşın. Kafelerden birinde yeşil saçlı adam ile onunla yaşıt görünen biri vardı. Yeşil saçlı olan porselen fincanından yudumluyordu çayını. Karşısındaki siyah, kıvırcık saçlı adam ise demir kaşıkla karıştırıyordu çayını; sanki burun kıvırırmışçasına.
Zoro henüz ismini bile yeni öğrendiği o oyuncu hakkında konuşuyordu. Sonrasında sordu Usopp'a:

"Sen de evliliğinden bahsetsene biraz, Usopp."

Usopp demir kaşığı bıraktı. Bu sefer ise elindeki küp şeker paketini açmaya çalışıyordu.

"Neyden bahsedeyim, Kaya'dan mı? Yeni evlenmiş sayılırım, biliyorsun. Söz edecek fazla bir şeyim yok. Yine de sen o Sarışın'a fazlaca ilgili görünüyorsun."

Zoro fincanını beyaz örtü üzerine koyup çenesini eline yasladı.

"Öyle mi dersin?"

Usopp söylendi, dikkati hâla küçük şeker paketindeydi.

"Bana kalırsa daha yavaş ilerle derim. Bilirsin, çevren senin gibi statülü birinin eşcinsel olmasını sindirebilecek nitelikte değil. O Sarışın ile de hemencecik nişanlanayım veya evleneyim deme sakın. Önce duygularını tanı, sonra onu tanı."

"Söylesene Usopp, gerçekten çevresindekileri o kadar önemseyen biri gibi mi gözüküyorum?"

"Doğru. Bencilin tekisin aslen."

Karşısındakinin sözlerini karşılık dudakları kenarına ufak bir gülümseme yerleşti Zoro'nun.

"Neden öyle diyorsun ki. Ayrıca ben duygularımı çoktan tanıdım, Usopp. Nişanlanmayı akışına bırakacağım elbet, lakin senin gibi karşımdakini 2 yıl bekleteceğimi felan sanma."

"Hadi ama. Ben sadece Kaya'nın iyiliğini istedim."

"Korktum desene sen ona."

Usopp sonunda açtı şeker paketini. Çayının içine attı.

"Sen önce kendi ilişkine bir baksana. Henüz çocuk varlığından bile haberdar değil ve sen nişanlanma hayalleri içindesin."

"Kendimi hemen tanıtabilirdim elbette. Sadece biraz daha tadını çıkarmak istiyorum. İnan bana, onu öyle izlemek o kadar güzel ki."

"Karşındaki güzel bir piç kurusu çıkar ise görürüm seni ama."

Zoro kıkırdamadan edemedi.

"Sevdiğim hakkında böyle konuşma, Usopp. Sana bu küstahlık hakkını kim veriyor böyle?"

"Henüz tanımadığım bir insana abayı yakıp onun hakkında hayaller içine düşecek kadar aptallaşmadım en azından henüz."

"Beni yıllardır tanıyorsun, önüme gelene aşık olacak kadar aptal değilim. O farklı, inan bana."

"Elbet öyledir. İlk aşkındır belki ama son olmayacağından eminim Zoro. Kendine baksana, yakışıklı ve varlıklısın. Bencilliğin ve lanet egon haricinde kişiliğin de iyi sayılır. Kızlar sana hasta, biliyorsun. İstediğini kolayca elde edebilecekken neden senden bihaber olan o gence tutuldun ki şimdi?"

Usopp fincanını kavradı, dudaklarına yaklaştırdı. Zoro ise gözlerini kendi fincanına dikerek konuştu.

"İltifatların için teşekkür ederim fakat benim istediğim başka bir kız değil, biliyorsun. Onun gibisi varken neden başka biriyle olmamı öneriyorsun bana? Bir ara onu sana da göstermek isterim. Eşcinsel olmamana rağmen onun güzelliğinde kendini kaybedeceksin eminim."