Söz verdim kendime. Deneyecektim. En azından uyum sağlamayı deneyecektim. Bu adam benim için bu kadar çabalarken aksi yöne kürek çekmeyi bırakacaktım. Artık akıntı nereye götürürse bende oradaydım.Bilincim uyku sersemi yavaştan kapanırken dudaklarımdan mırıltı şeklinde döküldü kelimeler.
"İyi geceler babacığım."
...
Sabah saçlarımı okşayan ellerin dokunuşuyla uyandım. Odamdaydım. Saçlarımdaki ellerin sabihi Ateş Beydi. Yatağımın kenarına çökmüş dalgın bir şekilde beni izliyordu.
"Bende ne zaman uyanacağını merak ediyordum."
Olduğum yerde dikelip Ateş Beye baktım ve gülümsedim. Sabah sabah bir insanın nasıl bu kadar yakışıklı görünebildiğini anlayamıyordum. Şahsen şuan çirkin övdek yavrusuna benzediğime emindim.
"Günaydın babacığım"
An itibariyle resmen şak diye baba demiştim adama.Sabah sabah bu kadar şok dozu yeterde artar diye düşünüp Ateş Beyin cevap vermesine izin vermeden yataktan atlayıp banyoya koştum.
Ateş Bey bir süre duraksadıktan sonra kendine geldi. Banyoya doğru adımladı. Omzunu kapı pervazına yaslayıp elini yüzünü yıkayan beni baştan aşağı süzdü.
"Demek baba demeye başladın. Umarım kulaklarım yanlış duymuyordur."
Sebebini bilmediğim bir şekilde yanaklarım kızardı. Neden bu kadar utanıyordum ki. Belkide verdiğim onca söz ve yeminden bu kadar çabuk dönmemin verdiği bir utançtı bu.
"Neden? Baba dememde bir problem mi var? Hoşunuza gittiğini sanmıştım."
Ateş Bey cevabıma gülümsedi. Benimle uğraşmaktan zevk alıyordu resmen. Utandığımı bile bile üstüme geliyordu!
"Ah elbette hoşuma gidiyor. Gitmez mi? Sadece rüyada olup olmadığımdan emin olmak isterim. Bir kez daha söylersen emin olacağım."
İsteğine karşılık içimden göz devirdim. Böyle yaparsa bir daha nah derdim.
"Bana gülüyorsunuz. Bir daha size baba demicem."
Ateş Beyi umursamadan hızla banyodan çıkıp odama geçtim. Ateş Beyse peşimden koştu. Kahkalarının sesini duyabiliyordum.
Arkamdan sinsice yaklaşan Ateş Bey bedenimi bir anda kucağına çekti. Yere indirmesi için çırpındım fakat nafile. Adam kıpırdamıyordu bile! Öfke dolu gözlerimi yüzüne çevirdim ama gözlerinde gördüğün ışıltılar beni sakinleştirmeye yetmişti bile.
"Tamam tamam. Özür dilerim. Bir daha seninle dalga geçmeyeceğim. Barıştık mı?"
Bir süre düşünüyormuş gibi yaptım. Aslında ona hiç küsmemiştim ama yinede kendimi ağırdan satmam lazımdı.
"Barıştık. Bende özür dilerim vurduğum için."
"Özür mü dilersin? Özür dilerim babacığım diyecektin herhalde."
Ateş Beyin sorusuna cevap vermedim. Onun yerine uzanıp yanağına küçük bir öpücük kondurdum. Benim öpmemle Ateş Bey bedenimi göğsüne bastırıp bana sarıldı. Sanki her an kırılabilecek porselen bir bebekmişim gibi yumuşaktı dokunuşları.
"Ben aşağı inip kahvaltı hazırlayacağım. Sende üzerine rahat bir şeyler giy gel. Dışarı çıkcağız. Nereye gideceğimizi aşağıda söylerim."
Onaylar anlamda kafa salladım. Ateş Bey beni yere indirdi ve aşağı indi. Önümdeki dolabın içine baktım. İçlerinden birkaç parça seçip kombinledim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeni Ev (Age Play)
Romance°age play °bxg °smut yok Bugün benim doğum günüm. İnsanlar doğum günlerinde ,özelliklede on sekizinci doğum günlerinde reşit oldukları için sevinirler fakat benim içimde sadece derin bir hüzün ve korku var. Oturduğum yumuşak ve tüylü halının üzerin...