Umudunu kaybetmek midir zor olan,yoksa o umudun bir daha hiç gelemeyeceğini kabullenmek midir zor olan?
Acı veren hayat mıdır,yoksa hayatı acı yapan insanlar mıdır?
Bir güne uyanmak mutlu eder mi insanı,yoksa uyandığı için üzer midir insanı?
Kendini tanımayan insana kendini tanıtan hayat mıdır,yoksa yaşadıkları mıdır?
Sevmek için bir neden gerekir mi,yoksa insan sebepsiz yere sevebilir mi?
Mutlu yaşamak mı daha çok kırar bir insanı,yoksa mutsuz yaşamak mı?
İnsan bir acıya alışabilir midir,yoksa her seferinde o acıyı daha mı fazla hisseder?
İnsana kötülük yaptıran hayat mıdır,yoksa yaşadıkları mı veya yaşattıkları mı?Hatta ve hatta bunları yaşatan insanlar mıdır?
Aşk mıdır insanı değiştiren,yoksa insan mıdır aşkı değiştiren? _____________
Eve geldim ve asansöre bindiğimde telefonuma bir mesaj gelmişti.Mesajı atan kişi Açelya'ydı.
"Evde seni bir sürpriz bekliyor?"diye mesaj atmıştı bana.Kesin saçma sapan bir şey göndermiştir diye düşündüm.
Asansör durduğundan asansörden indim ve anahtarımla kapıyı açtım ama keşke açmaz olaydım.Çünkü karşımda Açelya ve Burak vardı.Burak Açelya'nın sevgilisiydi.
Kapıyı açtığımda ikisi aynı anda"BİZ GELDİK"diye bağırdılar.Ben ise memnuniyetsiz bir şekilde onlara bakıyordum.
"Siz kapıyı nasıl açtınız?"diye sordum şaşkın bir şekilde.
"Canım benim benim açamayacağım kapı yoktur.En son geldiğim zaman anahtarının yedeğini kendime aldım."dedi zafer kazanmış gibi.
"Bu niye geldi?"diye sordum Burak'ı göstererek.
"Aşk olsun Kamelya,ben senin eniştenim."dedi.Söylediğim şeye alınmıştı ama bu hiç umrumda değildi.
"Hadi içeri gel.Yorgunsundur sen şimdi.Üzerini değiştir bir kahve içelim."dedi Açelya.
Sonra içeri girdim ve üzerimi değiştirip salona geldim.Açelya çoktan kahveleri hazırlamış balkonda Burak ile beni bekliyorlardı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Hemende yerleşmişsiniz evime."diyerek Açelya ve Burak'ın karşısına oturdum.
"Olur mu hiç öyle şey,senin evin benim de evim sayılır."dedi Açelya.
"Açelya Hanım ondan önce buraya gelme nedeniniz nedir ve en önemlisi sevgilinin burada ne işi var?"diye sordum.
"Kamelya sen enişteni fazlalık olarak mı görüyorsun?Alındım ama şimdi."
"Sence senin alınman umrumda mı?"
"Burak sen içeri geçer misin?Biz biraz konuşalım."dedi Açelya Burak'a karşı.Sonra Burak ise salona gitti.
"Evet Açelya niye geldin?"
"Sence?Tabii ki de o adam için geldim."
"Açelya sana şimdiden her şeyi söylüyorum.O notu parmesana alerjisi olan adamın arkadaşı yazmış.Ben onun yanına gittiğim zaman bana tekrar bu koruma olayını açtı ben de üstüne basa basa reddettim sonra çıktım.Hem sen bu kadar kısa sürede nasıl buraya geldin?"
"Eee insanın özel jeti olunca istediği yere hemen gelebiliyor."
"Tamam hadi benim yanıma gelirsin onu anladım ama sevgilini niye getirdin?"
"Sence ben onu getirmek istedim mi?Babam evlenmem konusunda sürekli baskı uyguluyor,şimdi gitmiş bir ortağının oğluyla benim aramı yapmaya çalışıyor.Ben senin yanına geleceğimi söylediğimde babam tutturdu Burak'da gelsin diye.Bu yüzden mecburen onu da getirdim.Ben evlenmek istemiyorum ama babam beni evlendirmeye kararlı.Gerçekten çok sıkıldım Kamelya, her şey beni yoruyor.Bazen diyorum ki keşke annem yaşasaydı.O zaman hayatım belki daha güzel olabilirdi."
Açelya konuştuktan sonra yanına gittim ve kafasını omzuma yaslayarak sarıldım ona.
"Merak etme Açelya ben senin her zaman yanındayım.Kimse seni sevmediğim,istemediğin biriyle evlendiremez."
"İyiki varsın Kamelya.Sen bana annemden sonra tek iyi gelen kişisin."diyerek daha çok sarıldı bana.
"Neyse şimdi ağlama modundan çıkalım ve kahvelerimizi içelim."
Tam kahveleri almak için Açelya'dan ayrılacaktım ama Açelya bana sarılmaya devam etti.
"Kahveyi boşver biraz daha sarılalım.Sana sarılmak çok iyi hissettiriyor Kamelya.Seninle evlenicek adam çok şanslı.Yani ben o adamın yerinde olsam seni asla bırakmam."
"Evlilik,aşk,aile bana göre şeyler değil Açelya.Bana saçma geliyorlar."
"Öyle deme ya.Bir düşünsene;her sabah gözünü açtığın zaman yanında sevdiğin adam var.Çok güzel olmaz mı?"
"Hiç güzel olmaz Açelya.Ben dağınık yatan bir insanım o yüzden yatağımı asla biri ile paylaşmam."
"Ama benimle paylaşırsın değil mi?"
"Hayır."
Bir an doğrulup bana şaşırmış bir şekilde baktı.
"Ne?!Ben senin arkadaşınım hatta kardeşin sayılırım."
"Şaka yaptım.Tabii ki seninle paylaşırım ama beni gecenin bir yarısı 'Kamelya düzgün yat!' diye uyandırırsan seni pişman ederim."
Hemen bana tekrar sarıldı.Bu kıza gerçekten kıyamıyorum.
"Tamam uyandırmam ama sen de bana sabah o güzel omletinden yap,tamam mı?"
"Yaparım merak etme."
Kafasını kaldırıp bana baktı ve yüzüne tatlı bir ifade kondurdu.Yani benden bir şey isteyecekti.
"Kamelya."dedi şirin bir ses tonu ile.
"Ne istiyorsun?"
"Yarın biraz dışarıp çıkıp alışveriş yapalım mı?"
"Tamam çıkarız."
"Birde beni şeye götürsene."
"Nereye?"
Oturduğu yerden kalktı ve karşıma geçti.
"Eniştenin yanına."dedi ve gülerek içeriye doğru koştu.Bende peşinden gittim.Salona girdiğimde Burak koltukta uyuya kalmıştı.Açelya ise benim odama girmişti galiba.Bende odama girdim.Açelya yatağımın üstüne oturmuştu.
"Açelya bir daha şu adamın konusunu açma."dedim ve karşısına oturdum.
"Ne var canım?İnsan eniştesini merak edemez mi?"
"Açelya, o senin enişten falan değil.Bu konuyu açıp durma."
"Neyse hadi yatalım artık.Benim uykum geldi."dedi ve yatağa yattı bende yanına yattım.Hemen bana sarıldı.
"İyi geceler."dedi Açelya.
"İyi geceler."dedim ve gözlerimi kapattım."
Saat üç gibi biri bana sesleniyordu ve bu kişi tabii ki Açelya'ydı.