11.Bölüm

276 18 10
                                    

İyi okumalar.Umarım beğenirsiniz.Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın.❤️
____________________

Ben kavga ediyorsam bir nedeni her zaman vardır.Asla nedensiz kavga etmem.En sevmediğim şey ise haklı olduğum bir konuda kavga edince birinin beni engellemesi.Yani sanane kardeşim!Ediyorsam ben ediyorum.Vuruyorsam ben vuruyorum!Sana bir zararım dokunuyor mu?Hayır.

Bu parmesana alerjisi olan adam beni engellediği için daha da sinirlendim.Birde gelmiş bana güzelim diyor!Bana!O sahiplik ekini senin müsait bir tarafına-.Neyse ağzımızı bozmayalım.

Parmesana alerjisi olan adamın kollarından en sonunda kurtulmuştum.

"Ya sanane kavga edersem ederim!Seni ilgilendirmiyor ve sen niye bana engel oluyorsun!Adam gelmiş burada evli olmasına rağmen arkadaşıma yürüyor!Sonra gelmiş bir de kendini haklı çıkarmaya çalışıyor!"diyerek ona bağırdım ama o beni umursamadı.Sadece bana bakmaya devam etti.Sonra içeriye Açelya girdi.Yanında ise biri daha vardı.Adını hatırlayamadım ama tanıdığım biriydi.(Bu kişi Ivan.Sebastian'ın arkadaşı.)

"Kamelya ne yapıyorsun!?Adamın yüzünü ne hale getirdin?"dedi Açelya.

"Yürü Açelya eve gidelim.Yoksa ben sinirden patlayacağım."dedim ve Açelya'nın kolunu çekiştire çekiştire mağazadan çıkarttım.

"O adam kim?"diye sordu Açelya.

"Parmesana alerjisi olan adam."dedim.Hem yürüyor hem de konuşuyorduk.Açelya şok olmuş bir şekilde bir anda durdu.

"NE!"diye bağırdı.

"Açelya bağırma.Hadi yürü."dedim ve tekrar yürümeye başladık.

"Kamelya çok yakışıyorsunuz.Adam inanılmaz yakışıklı.Sen inanılmaz güzelsin.Sizin çocuğunuz olsa varya...Sizden olur kanka.Bence tekrar bir düşün."dedi Açelya heyecanla.

Yani şimdi adamın yakışıklı olduğunu inkar edemem ama yakışıklı olduğu kadar da gıcık birisi.

"Açelya süs ve yürü."dedim.

Sonunda eve gelmiştik ve ben inanılmaz yorgundum.Kendimi direkt koltuğa attım.Açelya ise hemen aldığı şeyleri poşetlerinden çıkartıp bana göstererek puan verdirtiyordu.

İlk önce üstünde kırmızı mini bir elbise ile geldi.Oldukça sade ve güzeldi.

"Kamelya bu nasıl?"diye sordu.

"Güzel,buna on puan verdim."dedim.

Sonra üstünde soft pembe bir elbise ile geldi.

"Bu benim favorim."dedi Açelya.

"Bu da güzel sekiz verdim."dedim.

Böyle böyle birkaç tane daha elbise puanladım.Sonra Açelya yanıma geldi ve oturdu.

"Kamelya."

"Efendim."

"Bugün benim son günüm.Yarın gidiyorum."dedi Açelya.Kesinlikle bir şey isteyecekti.

"Ne istiyorsun Açelya?Söyle."

"Bize böyle güzel bir sofra mı hazırlasan?"

"Bana yardım edersen niye olmasın."dedim.Sonra hemen kalkıp mutfağa girdik.İlk önce bileğimdeki toka ile saçlarımı topladım.Sonra önlüklerimizi giyindik.

"Bir dakika ilk önce şarkı açalım."dedi ve 'Bim Bam Bom'şarkısını açtı.Yemek hazırlarken sürekli bu şarkıyı başa sara sara dinledik.

Sonrayı masayı kurduk.Masayı kurarken bile bu şarkıyı dinledik.Sonra tam sofraya tabakları götürecektim ama kapı çaldı.Kapıyı açmaya şarkıyı söyleye söyleye gittim.Tam kapıyı açtım ve karşımda parmesana alerjisi olan adam vardı.Asıl bomba olan onun buraya gelmesinin yanında benim kapıyı açarken söylediğim şarkıydı.

Tam olarak şöyle oldu:

"Oh oh oh çok şükür dostlar."kısmında kapıyı açtım ve parmesana alerjisi olan adamı görmeden hemen önce"Benimde artık bir sevgilim var."kısmını söyledim ve en en kötüsü Açelya bunu gördü ve duydu.Şimdi hep bu konuyu konuşacaktı.Neyse ki parmesana alerjisi olan adam anlamıyordu.Yoksa inanılmaz rezil olurdum.

Ben öksürük krizine girerken Açelya arkamda gülme krizine girmişti.Parmesana alerjisi olan adam ise endişeli ve şaşırmış bir şekilde bize bakıyordu.

Öksürük krizim bittiği zaman Açelya'ya seslendim."Açelya şarkıyı kapat!"dedim.Sonra İtalyanca'ya dönerek parmesana alerjisi olan adam ile konuşmaya başladım.

"Niye geldin?"diye sordum.

"Cüzdanınızı mağazada düşürmüşsünüz.Onu vermeye geldim."dedi ve cüzdanı bana uzattı.

"Teşekkür ederim."dedim ve cüzdanı aldık.Tam kapıyı kapatacakken Açelya beni durdurdu.

"Merhaba enişteciğim ben Açelya.Bu muhteşem kızın arkadaşıyım.Sana bir tavsiyem var.Bunun peşini sakın bırakma ve böyle soğuk göründüğüne bakma sen.Aslında pamuk gibi bir insandır."dedi Açelya Türkçe bir şekilde.Neyseki Türkçe bilmiyordu.

"Ne dediğinizi anlamıyorum."dedi parmesana alerjisi olan adam.İyi ki anlamıyorsun.

"Açelya sus ve içeri geç."dedim Türkçe.Açelya bıkkın bir şekilde içeriye girdi.

"Kusura bakmayın.Arkadaşım biraz meraklıdır."dedim.

"Sorun değil."dedi ve ekledi."İyi akşamlar" dedi Türkçe bir şekilde.Ben ise karşımdaki adamın Türkçe konuşmasına şaşırıyordum.

"Bu arada dinlediğiniz şarkı ve sözleri güzelmiş"dedi yine Türkçe bir şekilde ve ben utançtan yerin dibine girdim resmen.Yanaklarımın kızardığına çok emindim.Bu lafından sonra kapıyı adamın suratına kapattım ve direkt Açelya'nın yanına gittim.

"Açelya,rezil oldum,bittim,yerin dibine girdim."dedim.

"N'oldu?"diye sordu Açelya.

"Adam Türkçe biliyormuş."dedim ve Açelya yine gülme krizine girdi.

"Gülme! Zaten rezil oldum adama.Sen de gelmişsin adama tavsiye veriyorsun."diye kızdım ona.

"İyi olmuş.Tavsiyelerimi uygularsa daha da iyi olur."dedi ve sandalyeye oturdu.Ben de oturdum ve bir yandan yemek yiyip bir yandan rezilliğimi düşünüyordum.Telefonuma gelen bildirim sesi ile düşüncelerimden uzaklaştım.

Telefonu aldığımda mesajı parmesana alerjisi olan adam göndermişti.Mesajı gördüğüm zaman iyice utandım.

"Kapıyı açarken söylediğiniz şarkının adı nedir?Bu arada galiba yemek yapmıştınız.Çünkü burnuma enfes kokular gelmişti.Bir gün bana da yapmanızı çok isterim gelecekteki korumam ve şunu söylemem gerek utanınca kızaran yanaklarınız çok tatlı."diye yazmıştı Türkçe.Önceki mesajlarını hep İtalyanca yazmıştı ama bu Türkçe'ydi.

Ben bir daha bu adamın yüzüne asla bakamam.
____________________

Umarım bölümü beğenmişsinizdir:)

Parmesan PeyniriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin