Gelen sesle birlikte hepimiz kalkıp o tarafa gittik. Biraz yürüdükten sonra bir siluet belirdi. Annemin "wen ning" dediğini duydum. Kimdi bu?
Yang koluma girdiğinde ona döndüm. Titriyordu çünkü karşımızdaki adamın gözleri kara ve yüzü beyazdı. "Korkma"
"Korkutucu ama"
"Lan zhan. Flütümü verir misin?". Babam cübbesinin içinden flütü çıkardı.
"Biraz geride durun". Sakinleştirici nota çalmaya başladığında karşıdaki adam kıpırdanıyordu. Yang koluma daha fazla girip beni geri çekti. Özel yeteneği vardı ama daha küçüktü ve tam olarak kullanamıyordu. Nota devam ederken aniden adamın arkasında birileri belirdi.
"Wang kardeşini güvenli bir yere götür." Annem yanımızdan ayrılıp babama yardıma gitti.
"Dikkatli ol"
"Tamam"
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bir elimde kılıç diğer elimle de kardeşimin elini tutup onu bir ağacın arkasına götürdüm.
"Burda beni bekle ve sakın çıkma tamam mı?" Tam giderken kolumu tuttu.
"Abi korkuyorum" derin bir nefes alıp saçını okşadım. "Sen bize güvenmiyor musun küçük velet." Tıpkı anneme benzeyen dişleri ile kocaman gülümsedi. Omzunu okşayıp gittim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Önüme gelen adama saldırıp kolunu yaraladım. Arkama geçip vurmaya kalktı ama ondan önce davranıp ben arkasına geçtim. "Tıch çok yanlış bir hamle" boynunu kestiğimde pis kanı yüzüme geldi.
Uzaktan wangxian'ı(Lan zhan'ın bestelediği şarkı) duyduğumda durdum. Daha sonra adamlar yok olmaya başladı...
Hızla Yang'ın yanına gittim. Ama yoktu! Nereye kaybolmuştu yine.
"Yang! Nerdesin seni velet" etrafa göz gezdirdiğimde hiç bir yerde göremedim. Avucumu sıkıp gidiyordum ki sesini duydum.
"Burdayım! Yukarı bak" kafamı kaldırdığımda şok oldum. Deli mi bu?
