Yang abisinin bu telaşını anlamasa da dediğini yapıp giyindi. Hızlıca dışarı çıktıkları anda annelerinin sesini duyunca durmak zorunda kaldılar.
"Hey! Siz yine nereye gidiyorsunuz"
Wang dudaklarını ısırıp "Sıkıldık anne o yüzden biraz keşif yapacağız"
"Dışarısı tehlikeli gidemezsiniz"
"Uzak bir yere gitmeyeceğiz anne lütfen izin ver"
Wei Ying biraz düşündü. Sonuçta Wang vardı başlarına bir şey gelmezdi.
"İyi ama dafan dağı yakınlarına gitmeyin"
"Teşekkür ederiz. Söz gitmeyeceğiz"
Wang kardeşinin elini tutup Jingshi'den ayrıldılar.
• • • "Burda ne işimiz olduğunu söyler misin artık! Hem neresi burası böyle"
"Çok konuşma anlatacağım dedim ya"
Biraz daha ilerlediklerinde bir ses duyup durdular. Endişeyle sağa sola bakarken Wang kardeşinden gelen ses ile ona döndü. Yang'ın yüzü kireç gibi olmuştu. Biraz aşağı baktığında ise kardeşinin karnında gördüğü ok ile şoka uğradı. Kimdi bunu yapan
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yang kan tükürdü.
"Kimsin sen! Çık ortaya"
Arka taraftan koşan karartıya doğru koştu Wang.
"Kaçma"
Gücü ile sesleri ayırt etmeye çalıştı ama bir şey duyamıyordu. Aklına Yang gelince hızla geri döndü.
Yang olduğu yerde öyle duruyordu ama gücü kalmamıştı. Wang kardeşine koştu. Ama Yang'ı başka birisi kendisine çekmişti. Büyük bir örümcekti bu ve Yang'ın boğazına kolunu dolamıştı. Wang gücünü kullanıp örümceğe atak yapmıştı ama başarısız olmuştu. Yang'ın gözleri siyaha dönüyordu. Wang sinirle tekrar gücünü kullandı. Örümcek aldığı darbe ile yalpaladı ve Yang'ı bırakmak zorunda kaldı. Yang'ın gözleri normal rengine dönmüştü
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
