1850, Giz Adası|Anastasia Petrov.
"Hayatta olmaz," dik dik Valeriya'nın yüzüne baktığımda bıkkınca nefesini verdi. "Hiç bakma bana öyle, Valeri."
"Bakarım! Neden inat ediyorsun Anna?"
"Valeri," diye onu azarlamaya başladı Tatiana. "Bir hanımefendi sesini bu kadar yükseltmemeli."
"İnanamıyorum, ben ne anlatıyorum sen ne diyorsun Tatiana?" Valeriya eliyle yüzünü kapatıp biraz kendine zaman verdi, zihninde cümleleri toparlamaya çalışıyor gibiydi. "Anna, Sarim senden hoşlanıyor ve bu bizim yararımıza. Onunla takıl ve o eve girmenin bir yolunu bul, en zayıf anlarında ise bam! Ramsey'i öldürür ve kaçarız!"
"Ne kadar dahiyane bir fikir gerçekten!" Diye homurdandım. "Olmaz, istemiyorum."
"İyide neden?"
"Çünkü bir Petrov erkeği ile olamam, midem kaldırmaz."
Kollarını göğsünde bağladı. "Sarim gayet yakışıklı bir adam."
"Öyleyse sen yap!"
"Denedim aptal! Ancak sen gittin ve onun karşısına çıktın, sana aşık oldu!"
"Benimle düzgün konuş Valeriya, ben senin ablanım!" Beni gerçekten deli ediyordu, bu kızda saygı denen şeyden hiç yok muydu?
"Dışarıdan birisi görse bizi aynı yaşta sanar." Derken tek kaşını kaldırdı, kesinlikle bana saygı göstermek gibi bir niyeti yoktu.
"Yine de ablanım."
"Bence çok gereksiz bir konu üzerinde tartışıyorsunuz," dedi Tatiana. "Hem yapsan ne olur Anna? İntikam diye etrafta gezinen sen değil miydin?"
"Beni çıldırtmak falan mı istiyorsunuz?" Derken yüzlerine dik dik baktım. "İkinizde çabuk kaybolun gözümün önünden, ben bir başka yolunu bulacağım." Sinirle arka bahçeye ilerledim. Ayaklarımı yere vurarak ağaca doğru yürüdüm ve dibine oturup kollarımı göğsümde bağladım. Dişlerimi sıktım.
"Cidden inanılmaz!" Diye söylendim kendi kendime.
"İnanılmaz olan nedir?" Başımı kaldırdığımda karşımda gördüğüm adam kalbimin hızlanmasına sebep oldu. Avedis Keller. "Merhaba bu arada, öyle bir anda konuya daldım ama... Şey... Avedis bu arada ben."
"Ne istiyorsun?" Gözlerimi kıstım, gerçekten burada ne işi vardı?
"Yoldan geçiyordum ve buradaki elma ağacını gördüm," gözleriyle yaslandığım ağacı gösterdi. "Ve altında sizi buldum."
"Gerçekten ev yol geçen hanına döndü," diye homurdandım. "Patika yola neden bu kadar yakın ki?"
"Anlamadım?" Çitlerden atlayıp yanıma geldi. "Tekrar eder misiniz lütfen."
"Seninle konuşmuyordum, Avedis."
"Şimdi de kendi kendine mi konuşuyorsun?" Yanıma oturduğunda kendisine bir tık sinir olsamda fark ettiğim bir şey vardı: Uzaktan olduğu kadar yakından da oldukça yakışıklı bir adamdı.
"Elma alıp gitseniz iyi olur." Yıllar önce ormanda görüp izlediğim, ilgimi çeken o adamdı. Avedis Keller, benim ilk aşkımdı. İmkansız aşkım.
"Hiç sanmıyorum," derken gülümsedi. "Elmadan daha güzel bir şey buldum."
Şaşkınca ona döndüm. "Patavatsız mısın sen?"
"Belki biraz, neyi değiştirir ki? Bu arada adın ne?"
"Seni ilgilendirmez."
"Anna!" Tatiana'nın öfkeli sesini duydum. "Valeriya ayakkabılarımı çamur yapıyor, bir şey söyler misin?" Koşarak kapıdan çıktığında nefesimi verdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GİZ ADASI
خيال (فانتازيا)İntikam mı yoksa aşk mı? Korkularınla yok olmak mı yoksa uğruna savaşabileceğin her şeyi koruyarak kazanmak mı? Bu bir Oyunbozan ve Oyunbazın hikayesi. Bu ikilemlerin hikayesi. Peki bu hikayenin kazananı kim? Ya da bir kazanan var mı? Kapak tasarım...